Mehmet Ali ERDEM

Mehmet Ali ERDEM

Yavuz, İsmail ve İdris’in bilinen hikâyesinin konuşulmayan dersleri

 

Devletin dini algılamalar ve dini yaşama ilişkin önyargı ve kısıtlamaları kalkmakta olduğuna göre sosyal ve dini gruplara düşen iki temel görev vardır:

1- Mensuplarının toplumla daha sağlıklı olarak bütünleşebilmeleri, tefekkür ile taklitten tahkike, mecazdan hakikate geçebilmeleri; yeni idrak, keşif ve ferasete yelken açabilmeleri için onların özgürlük alanlarına müdahale etmemelidirler.

2- Devletin sorumluluk alanına giren konu ve alanlara müdahale ve yönetim erkini (ya da bir bölümünü) ele geçirme çabası içinde olmamalıdırlar.

Yukarıda yaptığımız açıklamaların ışığında Şah İsmail’den ders çıkarması gereken sosyal, dini ve siyasal hareketlere ilişkin tespitlerimizi sıralayalım:

1- Şah İsmail’in itikadî anlayışını devam ettirenlerin yüzyıllarca devam eden ve toplumun yaşam merkezlerinden uzakta geçen hayatları hızlı şehirleşme ile sürdürülemez hale gelmiş olup, kendi tarzlarının yeni versiyonlarını gerçekleştirmezler ise öz olarak yok olma, isim olarak devam etseler bile tamamen farklı bir yapıya bürünme tehlikeleri vardır.

2- Tam manasıyla dünyevileşmiş ve bir harekete dönüşmüş olan dini cemaat(ler) Şah İsmail’in tercihi ile karşı karşıyadır: Ya ilerleyerek tüm sistemi ele geçirmek üzere yürüyüşlerine devam edecekler ya da doğal sınırlarına, medreselerine, evlerine geri çekileceklerdir.

3- Ele geçirip devletine kattığı yerleri bile Anadolu Erenlerinden gelen askerler ile komutanların idaresine veren, mahalli halkın ihtiyaçlarını dikkate ve onları yönetime almayan, sadece dışa değil içe dahi kapalı yapısı nedeniyle halkla bütünleşemeyen, Lider-Doktrin-Teşkilat tarzı örgütlenme yapısına sahip Safevileri ve Şah İsmail’i andıran fikri akım ve siyasi hareketler de mevcudiyetlerini daha fazla sürdürme imkânına sahip değildirler.

Tarihten ibret alınmaz ise tarih de tekrardan çekinmeyecektir.

Yavuz ile Şah İsmail arasındaki savaşta İdris-i Bitlisi (Yavuz’un Kürt bölgesi danışmanı) ve Kürtlerin tutumundan çıkartılan dersler

1- Sünniliği ön plana çıkartarak Kürtlerle olan ortak bağları kuvvetlendirmek: Ülke içinde Alevileri (yaygın ve yanlış kanaatin aksine Aleviler Sünnidir!), ülke dışındaki Şiileri, ötekileştirmek gibi bir sonuç doğuracaktır. Yönetim açısından bir sakıncası yoktur; çünkü sayısal oranları az olduğu için fazla bir risk getirmeyecektir. Ayrıca Sünni itikadın güçlenmesini sağlayacağından dini açıdan da birliği kuvvetlendireceği düşüncesiyle tercih edilebilecektir.

Bir Yandan Kürt sorununa dinin ötesinde mezhebe dayalı çözüm üretilirken diğer yandan da uluslararası alanda Şii İran’ı yalnızlaştırma politikalarını güçlendireceğinden uluslararası alandaki desteği de artıracaktır.

2- Terörün ve bölgedeki baskıların ortadan kaldırılmasıyla, Marksist değerlere dayalı terör örgütüne karşı dine sarılma ihtiyacını hisseden halkın radikal akımlara ve cemaatlere olan yönelimi de önlenerek onların siyasal bir güç olarak yükselmelerinin önüne geçilecektir.

3- Türkün Türk ile yaptığı savaşın galibi Kürtlerle işbirliği yapan olmuştur, öyle de olacak gibi gözükmektedir.

Herkesi bir arada tutacak ve herkesin tutunacağı bir dal bulabileceği ağaç

Yavuz ile Şah İsmail arasındaki mücadelede Kürtlerin ve İdrisi Bitlisi’nin rolünü iyi okuyarak, tarihten sadece ders değil benzeşik yeni zaferler çıkarmak mümkündür. Şah İsmail’i(n günümüze dini algılama ve örgütlenme tarzına sahip sosyal dokuya sahip cemli, diyaloglu ve hareketli grupları) tarih sahnesinden silerek birlik ve beraberliği sağlamak da bir yol olarak tercih edilebilir. Ancak, ne derece kalıcı, sağlıklı olur?

Birlik anlayışı siyasi olmanın öncesinde ve ötesinde imanîdir, kültüreldir, insanidir; başta insana ve insanlığa sonuçta küresel barışa hizmet eden bir medeniyet ufkudur. Din ve birlik vurgusu asla ve asla bir güç mücadelesinin ve dahi diğer sosyal grupların yok edilmesinin bir aracı olmamalıdır.

Asıl zafer tarihteki zaferlerden ders çıkartarak onları tekrarlamak değil, Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ve İdris-i Bitlisi’nin kol kola girdiği, yeni Çaldıranların yaşanmadığı, mezhebin ve meşrebin ayrılık ve kavga nedeni olmadığı, insanı merkeze alan yeni medeniyetin öncü işareti niteliğindeki barışı sağlamak olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.