Yaşlı çift Ebu Hureyre gibi kedileri besliyor

Yaşlı çift Ebu Hureyre gibi kedileri besliyor

Sakarya'da 42 yıldır evliliklerini sürdüren ancak çocuk sahibi olamayan Aydın çifti, evlat hasretlerini gidermek için evlerine aldıkları kedilerle ilgileniyor

Sakarya'nın Taraklı ilçesindeki Tuzla Mahallesi'nde yaşayan 87 yaşındaki Mehmet Ali Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllarca çiftçilik ve hayvancılıkla uğraştıktan sonra yaşlanınca işleri bıraktığını söyledi.

Evliliğinde 42 yılı geride bıraktıklarını ancak çocukları olmadığını anlatan Aydın, "Allah'a çocuk vermedi' diye şikayetçi değilim. Hep dua ettim. 'Ya Rabbi helal süt emmiş evlat vereceksen ver, eğer 'Allah sizi vermeseydi' diyeceksem hiç verme, ben de senden şikayet etmeyeceğim' dedim." ifadesini kullandı.

"Ekmeğimiz de derdimiz de ortak"

15 kedisi olduğunu, isteyenlerin de olduğunu ancak güvenmediği kişilere kedilerini vermediğini ifade eden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Köye ekmekçi gelir, bizden önce ekmekçinin önüne koşar, evin önünde toplanırlar. Orada hemen ekmeğin birisini yerler. Kediler beni çok sever, yatağıma kadar gelirler. Hangi hayvan olursa olsun sen ne kadar seversen o da seni o kadar sever. Sen uzak durursan hayvan da senden uzak durur. Kedilere çocuğum gibi bakarım. Dışarıda soğukta bırakmam. Odamın kapısı yaz kış açık durur. Gecenin ayazında bile kapım açık durur."

Aydın, içlerindeki çocuk sevgisini kedilere verdiklerini dile getirerek, "Ekmeğimiz de derdimiz de ortak. Onlardan hiçbir şey esirgemeyiz. Allah çocuk vermedi, çocuk sevgisini kedilere verdik. Ben ne yersem onlar da onu yer. Öyle ayrı gayrı yok. İster yatakta yatarlar, isterse sobanın altında, isterse dışarıda yatar. Kapalı yerim yok, eve istedikleri gibi girip çıkarlar." dedi.

Her kedinin ismi var

62 yaşındaki Sultan Aydın ise günlük hayatta kedilerin ve bir ineğin bakımını yaptığını, çok sevdiği kedilerine ineğinden günlük olarak süt sağdığını ifade ederek, vaktinin çoğunu kedileriyle geçirdiğini söyledi.

Sultan Aydın, hayvanların her birine isim verdiklerini de aktararak, şunları anlattı:

"Güllü, Kezban, Mehmet, Ayşe, Kara Murat, Akgül, Çile, Boduk gibi isimleri var. Kedileri kimseye vermek istemiyoruz, kıyamıyoruz çünkü bakamıyorlar. Bunlara evlat gibi bakıyoruz. Allah bize evlat vermedi biz de sevgimizi kedilere verdik. Misafirliğe gittiğim yerdeki kediler bile beni sever. Bir ziyaretimizde komşunun kedisi gelip kucağıma oturdu, benimle eve kadar geldi ve ben de ona bakmaya başladım. Ben en çok Kara Murat'ı severim. Benimle her yere gelir. Boduk isimli kedimiz 4 kulaklı. Kulakları yara oldu ikiye ayrıldı ve iki kulağı 4 kulak gibi oldu." 

KEDİCİK BABASI EBU HUREYRE

Ebu Hureyre, çok hadis rivâyet eden meşhur sahâbîdir. Adı, Abdurrahman b. Sahr; künyesi, Ebû Hureyre 'dir. Câhiliye döneminde ismi Abdüşşems idi. Hz. Peygamber (s.a.s) onu, Abdurrahman (bazı rivâyetlere göre Abdullah, hattâ başka isimler de ileri sürülmektedir) diye adlandırdı. 

Ne sebeple Ebû Hureyre diye künye edindiğini kendisi şöyle açıklamıştır:

"Bir kedi bulmuştum, onu elbisemin yeninde taşırdım; bundan dolayı 'Ebû Hureyre (kedicik babası)' künyesiyle çağrılır oldum." (ez-Zehebî, Tezkiretü'l-Huffâz, Haydarâbâd 1376/1956, I, 32).

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.