Yaşar Süngü'den seçim gününe özel Said Nursi'li davet

Yaşar Süngü'den seçim gününe özel Said Nursi'li davet

Yeni Şafak yazarı Yaşar Süngü yazısında 1 Kasım Milletvekili seçimlerinin yapıldığı bugün sevgi ve kardeşlik temasıyla bir yazı kaleme aldı.

Risale Haber - Haber Merkezi

"Zengin olup züğürt yaşamak böyle birşey" başlığıyla yayınlanan yazısında Anadolu coğrafyasında sevgi ve kardeşliğe davet eden bilge şahsiyetlerden alıntı yapan Süngü, yazısında Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin sözlerine yer verdi.

Yazısına "İnsanlar öfkelendiklerinde niye birbirlerine bağırırlar" hikayesiyle başlayan Süngü, hikayenin kıssadan hissesi olarak şu cümleleri paylaştı:

"Kıssadan hisse: Tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin.

Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun.

Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz. "

Siyasi partilere ve siyasi fikirlere yaklaşımın medyanın da etkisiyle fanatik taraftarlık düzeyine ulaştığını belirten Süngü, yazısına şöyle devam etti:

Uzmanlar, toplumsal şiddetin analizini yapmışlar.

Özetle şunları söylüyorlar:

Takım tutar gibi siyasi parti tutuyor, liderleri ilahlaştırıyor ve eleştirilere tahammül edemiyoruz.

Medyanın pompaladığı her habere inanıp ona göre tavır belirliyor, bizim gibi düşünmeyen herkesi düşman ilan ediyoruz.

Fanatik olduğumuzun farkında değiliz.

Karşımızdakinin görüşlerini anlamaya çalışmıyoruz.

Olaylara onun penceresinden bakamıyoruz.

Gidişatımızın iyi olmadığının farkında bile değiliz.

Terörden ölenleri bile bizden, ondan diye ayırıyoruz.

Farklı olanlara karşı nefret duygusu bize hakim olduysa durup düşünmenin zamanı çoktan gelmiştir.

Gemi su almaya başladı.

Ya el birliği ile suları boşaltıp, hasarı onaracağız ya da birlikte batacağız.

*

Mevlana'nın dediği gibi şu tarlaya sevgiden başka bir tohum ekmeyelim. Ekenleri de dinlemeyelim.

*

Bizim, “Sen bana kendi gözünle bakma, benim gözümle bak da biri iki görme”, “Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın” diyen Mevlana'mız,

“Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için.” “Yaratılanı hoş gör, yaradan'dan ötürü.” “Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz” diyen Yunus Emre'miz,

“Her Ne Ararsan Kendinde Ara.”, “Bir Olalım, İri Olalım, Diri Olalım” diyen Hacı Bektaş-ı Veli'miz,

“Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma ve insanı yaşat ki devIet yaşasın” diyen Şeyh Edebali'miz

Her fıkrası ile hoşgörü ve insanlık dersi veren Nasreddin Hoca'mız,

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. topIu vurdukça yürekIer onu top sindiremez” diyen Mehmed Akif'imiz,

“Bizler muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yoktur.”

Türklerle Kürtleri peder-evlât olarak gören, ayrı bayrak açmak yerine, “Kuvvet ve cesaretimizi onlara hediye edelim. Onların da akıl ve bilgisinden faydalanalım” tavsiyesinde bulunan Said Nursî'miz var.

*

Dünyanın hiçbir bölgesinde Anadolu topraklarındaki kadar sevgi ve kardeşlik çağrısı yapan bilge adam çıkmadı.

Dünyada 600 yıl farklı dil, din ve mezhepten insanı Osmanlı adı altında birarada yaşatan başka bir millet de yok.

Bu kadar zenginliğe rağmen hoşgörü konusunda, kardeşlik konusunda, birarada yaşama konusunda neden züğürt kaldık?

Biz züğürt kalırken kimler zengin oldu?

Biz tekrar zengin olursak kimler züğürt kalacak?

Bugün bu soruların cevabını aramaya başlayalım. 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum