Yaranamayız

Olur böyle yanlışlıklar… İnsan bu, makine değil ki! Ne bileceksin, kekik mi topluyorlar, keklik mi avlıyorlar? Hem nereden belli; kekik olsa kokusu, keklik olsa sesi çıkmaz mı idi? Hem de biz terörist diyorsak, ölenlere demiyoruz ki; teröristler o vatandaşlarımızı vurup bizim üstümüze yıkmış olamazlar mı? Çoban dedik; yok çobanlar kırkar ellişer mi gezerlermiş, dedikodusunu yaptılar. Kaçakçı dedik; vay efendim, demek kaçakçılara böyle göz yumuyorsunuz, dediler. Vallâ, size ne diyeceğimizi biz de şaşırdık…

Şaka yapıyoruz; anlamıyorsunuz. Böyle şaka mı olur diye kıyâmeti koparıyorsunuz. İnsan, sevdiğine pimi çekilmiş bir el bombası verirse ne olur? Hem eğlenir, hem öğrenir; ne var ki bunda?!. Geçenlerde üsteğmene mayını elinle kaldır dedik ya; al sana bir yığın laf daha! Ayağı ile kaldıracak değil ya! İşte, insan anlamadığı ve bilmediği konularda ahkâm kesmemeli; yoksa böyle rezîl olur. Yâ, sivil ne bilir askerlik raconunu!

Yollara mayın niye döşenir? Yol emniyeti için değil mi? Eee, şimdi beş-on kuş beyinli döşediğimiz mayına basmış diye, bırakalım da bunca yıl emek vermiş, rütbelere ermiş koskoca bir adam vicdan azâbından mahv mı olsun? Bunlar görev zâyiâtıdır; önemli değil…

Biz aslâ vatan çocukları arasında bir ayırım yapmayız. Ölen şarklı da garplı da olsa, aynı töreni uygulamadık mı? Mızıka, bando, cenaze namazı, yaslı ana-babayla poz vermek… Her türlü fedâkârlığı yapmadığımızı iddiâ eden varsa, alnını karışlarız!  Yok, şehit olanlar hep inançlı âilelerin çocukları imiş; anaları, bacıları, eşlerinin başı bağlı imiş… Bundan tabiî ne olabilir; inançsız kimseler hiç şehit olur mu? Yok, bir tane sosyete çocuğu orada görev yapmazmış… Haydaaa, yâ, sosyete çocuğu elbette gazinoda, misafirhanede, kantinde görev yapacak! Adam, Altındağ’dan başka dağ, Anıttepe’den başka tepe, Çankaya’dan başka kaya mı bilir ki, tutup dağlara, tepelere, kayalara yollayalım!

İşin aslını söyleyeyim mi? Bu hep o eski solcu, yeni liberal gazetecilerin yüzünden! Eskiden kimse bize bir laf atabilir miydi? Hey babam, hey! Öyle bir kötek atardık ki, adam acısından ne yapacağını bilemez de ortalık yerde göbek atardı… Aaah, ah! Siyâsetçileri hizâya getirdiğimiz günler pek uzak değil de, şu kendini bilmezleri hizâlayamıyoruz. Bakma bunlara, çoğu askerlikten yırtmış, onun için bizden korkmuyorlar. Şimdikiler hatırlamaz, eski solaklardan gazeteci İlhâmî Soysal’ı öyle bir ıslatmıştık ki, bütün gazetecilere ders olmuştu. Ama, herif dişli çıktı. Tâ Kıbrıs’ta izini buldu kendisini dövenin… Gerçi, buldu da ne oldu?

Tecrübelilerden biri boşuna dememişti: bu milletin hepsini bizim tezgâhtan geçirmek lâzım, diye… O zaman, hepsi tak! topuk vuruş; pat! esas duruş… Yat! Kalk! Marş, marş! İstikàmet Kandil dağı! O vakit emir demiri keser. Öyle olsa, kim şimdiki gibi gazetede, internette, meydanlarda ahkâm keser! Her ne kadar, İkinci Mahmud yeniçeriliği kaldırmışsa da, yeniçeri rûhunu kaldırmış değil a! Kazan aynı kazan; kim kaldırırsa onun borusu öter…

Öyle ortaçağ zihniyeti artık geçmez: yok peygamber ocağı, yok Asâkîr-i Mansûre-i Muhammediye gibi irticâî ocakların bu çağda işi olur mu? Modern bir toplumda o eski usuller geçmez. Gerçi câhillerden bâzıları fırsat buldukça, nostaljik unsurları kullanmıyor değil; falaka, palaska, tüfek harbisi, kasatura gibi… Ama, onlar çook eskide kaldı. Obüs, roketatar, el bombası, mayın, tnt kalıbı, plastik patlayıcı gibi modern araçlar varken öyle gericiliği çağrıştıran şeyler olmaz…

Yok, gerçekten bu millete ne yapsak yaranamayız. İhtilâl yaparız; efendim, on yılda bir halkın seçtiği iktidârı silah zoruyla indirmişiz diye kırk yıl sonra mırıldanmaya başlarlar… Toptan brifing veririz, oooo, yargıçlar böyle cübbeleriyle, genel yayın müdürleri lap-toplarıyla, bürokratlar grand- tuvaletleriyle esas duruşta bilgi-emir-komuta mı alırmış; yakışır mıymış diye yirmi yıl sonra tenkîde başlarlar… Zor, azîzim, millete yaranmak zor!

Bırakın, şu işi de profesyonel personele yaptırsınlar; bakalım ne olacak? Sanki biz amatörüz! Bunca yıl yaptıklarımız gözünüze-dizinize dursun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum