Ya Üstadım! Demiştin ki…

Ya üstadım, demiştin ki, "istikbal, yalnız ve yalnız İslamiyet’in olacak!"(Hutbe-i Şamiye, 13) Müslümanların değil, İslamiyet'in deme inceliğin, gayr-i mümin Müslimlerle gayr-i Müslim müminlerin yerine irade ve kelam sıfatlarının tecelli edeceği müttehid ve külli şeriat'ın parlak geleceğine olan müjdendi.

Ya üstadım, "imanda kardeş, hizmette arkadaş"(Lem’alar, 272) prensibini öğrettin ki, hala o arkadaşları arıyoruz. "Kardeş kardeşe mürşit vaziyeti takınamaz."(Lem’alar, 277) dedin ki, kurumsal bir irşadı ve şahs-ı manevi etrafında mürşitliği risale etrafında Kur'an’a dayanan bir sünnet çizgisinde tarif ettin.

Ya üstadım, imanla beraber hürriyet dedin. Çağın hürriyet ilacını nasıl da buldun, terkip ettin ve mümince faziletli hürriyet kıvamında ümmete sundun.

Ya üstadım, sabrına hayranım. Ondan mıdır ki, Hazret-i Eyyub'un şehrinde rahmet-i rahmana kavuştun. "Şükürle ve sabırla mükellefiz."(Tarihçe-i Hayat, 872) deyip çağın aculiyet hastalığına ve emeksiz sefasına karşı teslimiyeti öğrettin.

Ya üstadım, Tevhid'in sancağını dikmek adına, iman-ı tahkiki ile çağın sebeplere sarılı ve gaflet veren bütün putlarına karşı, hakkın huzuruna Hazret-i İbrahim'in dergahında girdin. Ondan mıdır ki, Hazret-i İbrahim makamında, O’na komşu oldun?

Ya üstadım, milliyetçilik ve ırkçılık hastalığına öylesine bir sille vurdun, öylesine bizi ikaz edip ümmete hatırlattın ki, şimdi her kes anlamaya başladı.

Ya üstadım, bizi ruhbanlara değil, bürhana teslim ettin. İkna ve ispat dedin. Haykırdın,. Ne muhteşem zatsın, ne erişilmez zekasın ki, asrın idrakine sünuhat-ı kalbiye ile ve fart-ı zeka ile Kur'an'ı sundun? Vallahi seni senin için değil, Allah için sevmemizi öğrettin. Belki edebimi aşacağım ama sen zaten sevilmenin ötesinde bir sevgi halesisin. Nur'u Muhammedi’den aldığın feyizle bir nuranisin. Bir Risale-i Nur'sun. Bir hakikat tecellisisin.

Ya üstadım,

Bize öğrettin ki;

Hayat, amaçları kadar anlamlıdır. Hedefleri kadar değerlidir.

Değerlerini inşa ettiği süreçlerde ruhuna hitap eder.

Ruhun, "eskimiş yuvası”(Sözler, 697) olan bedenden çıkıp özgürlük kuşu olup göklere çıkışı ile yeniden dirilişin,terk ederek buluşmann ve ikinci dirilişin takdimidir.

Yenilenen yüzyılın manası ve cilası risale üzerinden temerküz eedecektir.

Tecdit, manayı kadimleştirerek insan ve toplum için tefekkür oluşturmaktadır.

Medeniyetimizin dili Kur'an ekseninde bu şuur ve tevhitle bakileştirici kıymetler kazanmaktadır.

Yeniden düşünme zamanlarında hep kuşatıcı risale ile zihnimizi açtın

Yeniden sorgulamayı öğrettin hep.

Yeniden müzakere ve muhasebe zeminini inşa ettin bu yüzyılda.

Yeni bahar, nevruzla yeni yılını kutlarken sultanca bir inkişaf, keşif ve medenileşme yolu önümüzde ve bahar tadında bizi kucaklıyor.

Bu duygularla Bediüzzaman, Üstadım Said Nursi Hazretleri’ni minnetle ve şükranla anıyoruz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum