Vefatının 619'uncu yılında Yıldırım Bayezid

Vefatının 619'uncu yılında Yıldırım Bayezid

Osmanlı Devleti'nin 4'üncü sultanı, cesur, kararlı, iradeli, askeri idare gücü yüksek, halkına ve şehrine yaptığı hizmetlerle öne çıkan Yıldırım Bayezid, vefatının 619'uncu yılında anılıyor.

Babası 1. Murad'ın 1. Kosova Savaşı'nda 1389'da şehit edilmesinin ardından tahta geçen Bayezid'e, seri bir şekilde at kullanması, savaşlarda çok hızlı manevralar yapabilmesi, ani ve süratli fetihleri dolayısıyla "Yıldırım" lakabı verildi.

Anadolu Türk birliğinin sağlanması için çalışan ve birçok beyliği Osmanlı'ya katan Bayezid, 1396'da Niğbolu Savaşı'nda, Avrupa devletlerinin ordularından oluşan Haçlı ordusunu yenerek önemli bir zafer kazandı.

En büyük ideali İstanbul'u fethetmek olan ve öncelikle deniz yardımının kesilmesi gerektiği düşüncesiyle İstanbul Boğazı'na Anadolu Hisarı'nı inşa ettiren Yıldırım Bayezid, şehri 4 defa kuşatmasına rağmen bu idealine ulaşamadı.

8 Mart'ta vefat etti

Timur İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı Timur ile 1402'de karşılaştığı Ankara Savaşı'nda yenilen ve esir düşen Yıldırım Bayezid, 8 Mart 1403'te 49 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.

Sultanın türbesi, Bursa kent merkezinde Yıldırım ilçesi sınırları içinde kalan Yıldırım Külliyesi'nde bulunuyor.

Yıldırım Bayezid, Bursa'da yaptırdığı başta Ulu Camii olmak üzere zaviye, medrese, imaret, han, köprü, darüşşifa gibi yapılarla kenti bugünkü formuna kavuşturan ilk adımları attı.

"Manevra kabiliyetinin yüksekliği dolayısıyla babasının tercihi oldu"

Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sezai Sevim, Yıldırım Bayezid'in Timur ile savaşan büyük bir kahraman olduğunu söyledi.

Babası 1. Murad'ın oğulları arasından Bayezid'in tahta geçmesini tercih ettiğini anlatan Sevim, "Bayezid, askerler arasında sevilen bir kimlik. Savaşlarda çok süratli manevralar yapabilen biri. Bu manevra kabiliyetinin yüksek olması dolayısıyla babasının tercihi oldu. Kardeşi Yakub'u da askerler seviyor ama Bayezid'in kararlılığı, hatta inatçılığı, irade güçlülüğü ve ısrarı, 1. Murad'ı ona meylettirdi" dedi.

Sezai Sevim, 1. Bayezid'in tahta geçtikten sonra Anadolu'da Karamanoğulları ve Candaroğulları başta olmak üzere bazı beyliklerle mücadele ettiğini, İstanbul'u 4 kez kuşatıp fethedememesinin sınır bölgelerinden Osmanlı'ya karşı hücumlardan kaynaklandığını söyledi.

Bursa'yı yeni bir Müslüman Türk şehri haline getirmesi ve vefatı

Padişahın hem Osmanlı Devleti'nin gelişimine hem Bursa'ya çok büyük ve önemli katkılarının olduğuna dikkat çeken Sevim, kenti büyük transit ticaret merkezi, yeni bir Müslüman Türk şehri haline getirmenin adımlarını attığını anlattı.

Yıldırım Bayezid'in halka hizmet anlamında da gereken adımları attığına dikkat çeken Sevim, şöyle konuştu:

"Gerek Rumeli gerek Anadolu tarafında külliye binaları yaptırmış. İbadethane, bedesten, külliye, medrese... Vakfiyesinde iki medreseden bahsedilir. Bunlardan biri tıp medresesidir. Bugün göz hastanesi olarak kullanılan bina, Bursa'nın ilk üniversitesidir. Hem uygulamalı eğitimi hem hastanesi var. Burada eğitime ağırlık vermiş bir kimlik ortaya çıkıyor. Halkın ibadet ihtiyacı için bir mescit inşa etmiş; bunu imaret veya zaviye mantığıyla inşa etmiş ki misafirler geldiğinde konaklayabilsin. Aşevi yaptırmış, hemen yakınına hamam yaptırmış. İnsanların ibadet, eğitim, konaklama, yemek, temizlik ihtiyaçlarını düşünmüş. Şehrin merkezinde de şehrin gelişmesi anlamında adımlar atmış."

aa

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.