Cana yakınlığı, beyaz, ipeksi kürkü, aslan yürüyüşü, uzun ve kabarık kuyruğu, farklı renkteki gözleri ve suya olan düşkünlüğü ile dünya üzerinde melezleşmeyen canlıların başında gelen Van Kedisi'nin neslini korumak amacıyla, 1990'lı yıllarda Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu.

 

Kurulduğu günden bu yana Van Kedisi'nin neslinin devamını sağlama ve saflaştırmaya yönelik çalışma yürüten merkez, özellikle son yıllarda elde ettiği başarıyla hedefine emin adımlarla ilerliyor.

 

Merkez bünyesindeki kedievinde bulunan erişkin kedilerden faydalanarak yeni yavrular yetiştiren ve kedilerin il dışına çıkarılmasını yasaklayan merkez, hayata geçirdiği uygulamayla hem kedilerin yaş ortalamasını düşürdü hem de "tekgöz" kedi sayısını artırdı.

 

Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Doç. Dr. Abdullah Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda yaptıkları araştırmalar ve uygulamalar sayesinde verimli bir sezon geçirdiklerini belirterek, kedievinde bu yıl doğan "tekgöz" sayısında büyük artış sağladıklarını söyledi.

 

"Bu sene bizim için çok verimli oldu. Çalışmalarımız bu şekilde devam ederse Van Kedisi nesli tehlike altından kurtulacak" diyen Kaya, özellikle yeni doğan yavru kedilerde ölüm oranının en alt seviyeye indirilmesi ve sağlıklı beslenmelerinin sağlanmasıyla 2014 yılını az bir kayıpla kapattıklarını ifade etti.

 

Kaya, bu yıl doğan yavruların yüzde 98'inin hayatta kalmayı başardığına dikkati çekerek, aldıkları karar gereği farklı renkteki gözlere sahip kedileri koruma altında tuttuklarını, iki gözü aynı renk olan kedileri de bakımını üstlenen kişilere verdiklerini dile getirdi.

 

Kaya, bu uygulamayla hem merkezdeki kedi ırkını saflaştırdıklarını hem de Van Kedisi sahibi olmak isteyen aileleri geri çevirmediklerini bildirerek, Van Kedisi ırkının korunması ve gelecek nesillere ulaşması için yaptıkları çalışmaların bundan sonra da devam edeceğini sözlerine ekledi.