2012 yılının verilerini kapsayan rapora göre, uyuşturucu kullanma yaşı 10’a kadar düştü.

 

Geçen hafta yayınlanan raporda, kullanıcıların uyuşturucuyu ‘ilk deneme’ yaşı incelendi. En küçük deneme yaşının 10, en büyüğünün ise 67 olduğu tespit edildi. 2012’de Türkiye genelinde 83 bin uyuşturucu olayı yaşandığı ifade edildi. Bu olaylarda 130 bin şüpheli yakalandı. Madde kullanımından kaynaklanan olaylarda yüzde 24 artış görüldü. Uyuşturucu vakalarının en çok yaşandığı il, açık farkla İstanbul olurken onu İzmir ve Ankara takip etti.

 

Emniyet Genel Müdürlüğü Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı Merkezi’nin (TUBİM) raporu, ilginç sonuçlar da ortaya koydu. Rapora göre madde kullanıcılarının yüzde 65’i gelir getiren bir işte çalışıyor, yaklaşık yüzde 34’ü ise işsiz. Yüzde 54’ünün aylık geliri bin liranın altında, yüzde 31’inin bin ile 2 bin lira arasında, yüzde 14’ünün ise 2 bin liranın üzerinde. Kullanıcıların gelir durumu da incelendi. Buna göre esrar bağımlıları, eroin, kokain ve ecstasy kullanıcılarına oranla daha düşük gelire sahip. Bu arada uyuşturucu kullananların yüzde 58’i alkol, yüzde 96’sı sigara, yüzde 57’si hem sigara hem de alkol kullanıyor. Bağımlıların yüzde 86,5’i, madde kullanmaya sigarayla başladığını, bu nedenle sigaranın uyuşturucu kullanımına geçişte bir basamak olduğunu belirtiyor.

 

Raporda, uyuşturucu kullanıcılarının ilk deneme yaşları da yer aldı. Buna göre en küçük yaş 10, en büyük ise 67. İlk kez denemede yaş ortalaması 20. Maddeyi ilk deneme yaşı, 15 ile 24 arasında yoğunlaşıyor. Bağımlıların yüzde 83’ü esrar kullanıyor. Esrarı, yüzde 11 ile eroin, yüzde 2 ile ecstasy, yüzde 0,87 ile kokain takip ediyor. Raporda uyuşturucuyu temin etme yolları da incelendi. Kullanıcıların yüzde 80 gibi büyük çoğunluğu uyuşturucuyu sokaktan temin ediyor. Sokaktan sonra yüzde 14 ile arkadaş geliyor. Yine uyuşturucuya başlama sebepleri başında, arkadaş etkisi yüzde 41 ile ilk sırada yer alıyor. Onu yüzde 27 ile merak izliyor. Geçmiş yıllarda uyuşturucuya başlama sebepleri arasında ‘merak’ ilk sırada gelirken 2012 verilerine göre ‘arkadaş’ etkisinin ön plana çıkması dikkat çekiyor.

 

Uyuşturucu kullanım yerleri de incelemeye alındı. Buna göre terk edilmiş yerler ilk sırada ve kullanıcıların yüzde 51’i bu mekânları tercih ediyor. Bağımlıların yüzde 25’i kendi evinde, yüzde 5’i arkadaş evinde, yüzde 2’si eğlence mekânında uyuşturucu kullanıyor. Evde kullanım oranının yüksek olması, ailelere büyük sorumluluk yüklüyor. Uzmanlar, evde uyuşturucu kullanıldığına dair herhangi bir ize rastlanması halinde anne-babaların çocuklarını suçlamak yerine doktordan yardım alma yoluna gitmelerini tavsiye ediyor. Tedavi olma talepleri de dikkat çekici. Bağımlıların yüzde 53’ü tedavi olmak isterken yüzde 43’ü buna yanaşmıyor. Tedaviyi reddetme sebepleri arasında başarıya ulaşma inancında eksiklik başı çekiyor. ‘Bağımlı’ diye etiketlenmek ise ikinci sırada yer alıyor.

 

 

TUBİM'in 2012 yılında yaptırdığı ve 2 bin 288 kişiyi kapsayan, ‘Bağımlılık Yapıcı Madde Suçlarında Kullanıcı Profili’ anketi, gençlerin uyuşturucu batağına sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösterdi. Ürküten anket şu çarpıcı sonuçları ortaya çıkardı: Uyuşturucuda ortalama yaş 26. Ankete katılanların yüzde 72'si 18 ile 29 yaş aralığında. Yüzde 67 ilköğretim mezunu. Madde kullanıcılarının yüzde 61'i hiç evlenmemiş. Yüzde 55'inin sabıkası yok. Yüzde 65'i gelir getiren bir işte çalışıyor. Yüzde 34’ü ise ise çalışmıyor. Bağımlıların yüzde 96’sı sigara, yüzde 58’i alkol kullanıyor. Hem alkol hem de sigara kullananların oranı yüzde 57. Bağımlıların kullandıkları ilk maddeye bakıldığında yüzde 86,5 ile sigara başı çekiyor.