Bacak ağrısının, bacak toplardamarındaki kan pıhtılaşmasının öncü belirtisi olabileceği konusunda uyarı yapan uzmanlar, özellikle gece uykusundan uyandıran ağrıların önemsenmesi gerektiğini bildiriyorlar. Ülkemizde her yıl yaklaşık 50 bin kişinin ölümüne yol açan pıhtılaşma bozukluğu konusunda farkındalık olmadığını söyleyen Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Üyesi Prof. Dr. Kürşat Bozkurt, “Derin Ven Trombozu  olarak adlandırılan bu durum,  akciğerlere pıhtı gitmesi sebebiyle, akciğerlerde ve diğer organlarda ölümle sonuçlanan hasara yol açar. Uzun uçak seyahatleri yapanlar, ameliyattan sonra hastanede uzun yatanlar, uzun süre oturmak zorunda kalan kişiler ve felçli hastalarda sık karşılaşılan derin ven trombozu, en önemli damar problemlerinden biridir” dedi. 

Bacaklarda bazen devam eden, bazen de arada bir aniden ortaya çıkan ağrıların, travmalar dışındaki en önemli sebebinin dolaşım bozuklukları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bozkurt,  “Bacak ağrısı, damar tıkanıklığının öncü belirtisi olabilir. Bacaklardaki damar hastalığına bağlı en yaygın şikayet, yürümekle, koşmakla, merdiven çıkmakla baldırlara, uyluk çevresindeki ve kalçadaki kaslara gelen ve genellikle kramp şeklinde olan ağrıdır. Yürümekle gelen ağrının en önemli özelliği yürüyüş durdurulduğunda ağrının 3-5 dakika içinde kendiliğinden geçmesidir. Ağrı hemen her zaman her yürüyüşle aynı mesafede gelir. Ancak zamanla bu mesafe kısalabilir” dedi. Zamanla bacak damarlarındaki kan akımının daha da azalması sonucunda ağrının artık istirahatte bile ortaya çıkmaya başlayabileceğine işaret eden Prof. Dr. Bozkurt,  “Ağrı çoğu kez geceleri oluşur. Kişi gece uyurken bacağına ağrı gelmesi sonucunda uyanır, kalkıp dolaşınca ağrısı biraz geçer.  Bir süre sonra ağrı kalıcı hale gelip, artık gündüzleri de devam etmeye başlar. Hastalar çoğu kez bacaklarını yatak kenarından aşağıya sarkıttıklarında daha rahat ederler. Daha ileri aşamalarda ise ayaklarda ve özellikle ayak parmaklarında ağrılı yaralar ve kangren gelişebilir” diye konuştu.

BACAĞA STENT KONUYOR

Bazı durumlarda bacak damarlarındaki tıkanıklığın hiçbir belirti vermeyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Bozkurt, “Şikayet olmamasına rağmen bu hastalar, ani kalp krizi ve felç riski taşırlar.  Örneğin damar hastalarında kalp hastalığından ölme riski damar hastalığı olmayanlara göre 6 kat fazladır” dedi.
Bacak damar tıkanıklıklarının tedavisinde öncelikle risk faktörlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği  Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cengiz Köksal, “Sigara hemen bırakılmalı, kolesterol değerleri ilaçlarla normal seviyeye çekilmeli, diyabetlilerde kan şekeri ayarlanmalı, şişman hastalar kilo vermeli, düzenli egzersiz yapılmalıdır” dedi.

Bacak atardamarlarında darlıklar ya da kısa bölgedeki tıkanıkların, “Endovasküler yöntemle cerrahi” adı verilen damarın içinden yöneltilen balon veya stentlerle tedavi edilebileceğini söyleyen Doç. Dr. Köksal, daha uzun bölgeyi tutan ve stentlerle açılamayan tıkanıklıklarda ise by-pass uygulamasının yapılabileceğini hatırlattı.

AİLESİNDE DAMAR TIKANIKLIĞI OLANLAR RİSKTE

Hareketsizlik, fazla kilo, kanın normalden daha fazla koyulaşmasına sebep olan hastalıklar, damar tıkanıklığı riskini artırmaktadır.

haber7