Ulusalcıların 'Dua Odası'nda Mescit korkusu

Ulusalcıların 'Dua Odası'nda Mescit korkusu

Boğaziçi Üniversitesi'nde açılması kararı alınan 'Dua Odası'nın mescit olarak kullanılmasından endişelenen ulusalcılar hareket geçti...

Serdar Aslan'ın haberi
RİSALE HABER

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerden gelen talep yönünde her inançtan insanın ibadetini yerine getirebilmesi amacıyla 'Dua Odası' açma kararı aldı. 

Odatv'nin "Türkiyenin en iyi üniversitesinde dua odası açıldı" şeklinde kendilerince ironik bir başlıkla servis ettikleri haberde Ulusalcı Eğitim-Sen konuyla ilgili bir açıklama yaparak açılan dua odasına karşı olduklarını hatırlattılar. Yapılan itirazın temelinde, Dua Odasının mescit olarak kullanılacağının aşikar olduğu belirtilerek 610 metre uzakta zaten bir cami bulunduğu isteyenin gidip namazını kılabileceği! üzerinde duruldu. 

Dua Odası'nın açılacağı Güney kampüste emzirme odası, memurlar için dinlenme/sosyalleşme alanı,  kreş,  acil ofis ve derslik ihtiyacına rağmen yeterli alan yokken mescit açılmasını gereksiz bulan ulusalcılar “Toplumun bütün bireylerinin temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda, herkesin kendi ana dilinde, cins ayrımcı olmayan, eşit, demokratik, laik, bilimsel, parasız ve kamusal nitelikli eğitim” görmesini savunuyoruz" demeyi de unutmadı.

Aynı Kafa, Aynı Düşmanlık

Aynı zihniyet geçtiğimiz günlerde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca alınan, birliklerde mescit açılmasına yönelik kararı da sindirememişti. Necdet Özer'e Kenan Evren'i örnek almasını salık veren, "Kışlaya, okula, kamu kurumlarına mescit açmak bölücülüktür; laiklik ve demokrasi karşıtlığıdır, gericiliktir." diyen zihniyet, nerede 'mescit' görse saldırmaya devam ediyor. 

Eğitim-Sen'in Açıklamasından bazı kısımlar şöyle:

"‘Mescit’ açılışı arşiv bölümündeki arkadaşlarımızdan arşivin taşınacağı haberini aldıktan sonra ve son zamanlarda üniversite yönetimi ile yaptığımız görüşmelerde Güney Kampüse bir “dua odası” yapılacağını öğrenmiş bulunuyoruz" denilen açıklamada şunlar aktarıldı:

"Rektörlükle 5 Mayıs 2015 tarihinde yaptığımız görüşmede bu dua odasının UYK kararı ile öğrenci talepleri  ve konferanslara  gelen katılımcıların ihtiyaçları doğrultusunda “bireysel olarak ibadetini yerine getirmek isteyen her inançtan insanın ihtiyacını karşılamak üzere her tür sembolden muaf olarak inşa edileceğini” öğrenmiş bulunmaktayız. Yönetim böylesi bir yapıyı hangi taleplere dayanarak yaptığını üniversite kamuoyuyla paylaşacaktır, fakat bizim için meselenin aydınlatılması gereken bazı yanları vardır.

ALEVİLER ve ORTODOKSLAR NE YAPACAK

Bunlardan bir tanesi,  yönetim ile yaptığımız görüşmelerde belirtilen iyi niyete rağmen, bu odanın tasarlananın aksine bazı ibadet biçimlerinin,  göz önünde bulundurulmamasıdır. Örneğin; toplu ibadete izin verilmemesi dolayısıyla, ibadetlerini toplu olarak yapan Alevi arkadaşlarımız için bu mekan anlamını kaybetmektedir. Aynı durum genellikle küçük bir ikona ve/veya haçlı tespihleriyle ibadet eden Ortodokslar için de geçerlidir. Buna mukabil Sünnilikte bireysel ibadetin mümkün olması ve dua odasının yanına yapılacak olan abdesthane sebebiyle inşa edilecek olan mekanın “dua odasından ziyade “mescit” olacağı aşikardır.

DERSLİK YOK

Ve hepsinden de önemlisi; ibadetini mescit veya camide gerçekleştirmek isteyen bir Boğaziçi mensubu için ibadet mekanları Hisar Kampüs’e 95 metre, Kandilli’ye 330 metre, Kuzey Kampüs’e 205 metre, Güney Kampüs’e 610 metre uzaklıktadır. Gerek Güney Kampüsteki personelle gerek yönetim ile görüşmelerimizde, güney kampüsteki en büyük şikayetin mekan sıkıntısı olduğunu bilmemize ve yönetimden kampüste ofis/derslik için yer olmadığı serzenişlerini defalarca duymamıza rağmen, dua odası için  bir yer bulunabilmesi  manidardır. Aynı hassasiyetin personelin diğer ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda gösterilmesi en büyük temmenilerimizdendir.

2012 yılında öğrenciler tarafından benzer talepler gelmiş, Üniversite yönetimi  böyle bir talebi reddetmelerini gerekçelendirirken, güney kampüse yakın olan camiye ulaşımı kolaylaştırma adımlarını attıktan sonra, mescit ihtiyacının olmadığını dile getirmişlerdir. Ama bugün yani 2015 yılında, fiziksel olarak 2012’den farklı olan hiçbir şey yok iken (güney kampüs – cami mesafesi aynıdır, shuttle’ların sıklığı aynıdır, güney kampüste genel olarak alan sorununu çözecek bir çözüm hala bulunamamıştır vs.), bu sefer, dua odası/mescit, mağduriyeti ve mazlumiyeti ortadan kaldıracak bir proje olarak aynı yönetim tarafından öne sürülen bir proje halini almıştır. Rektörlük inşaa edilmesi düşünülen dua odasının taraflarca özümsenmeden açılmayacağını yapılacak dua odasının Türkiye'deki Üniversitelere rol model olacağını iddia etmiştir. Sendika tarafından öngörülen sorunlar ve personelden gelen şikayetler rektörlükle yapılan toplantıda  kendilerine aktarılmıştır. Sürecin sağlıklı ilerlemesi için hem öğrencilerle hem de personelle açık toplantılar yapılması önerilmiştir.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum