RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi’nin vefatının 54. Yılı münasebetiyle, Sincan Lale Kültür Merkezinde Sesiyad ve Yeni Asya Sincan temsilciliğinin organizyonuyla “kardeşçe yaşamak” paneli düzenlendi. 

 

Ömer Erdem ilahi grubunun ezgileriyle başlayan program, Ali Beykoz’un yönettiği orta okul ve lise öğrencilerinden oluşan grup tarafından Risale-i Nur ‘dan vecize ve anekdotlarla oratoryo gösterisiyle devam etti. 

 

Faruk Kaya hoca efendinin Kur’an tilavetinden sonra açılış konuşması yapan Sesiyad Derneği başkanı Hasan Özkan, Eşref Edip’in Said Nursi hakkındaki görüşlerine; Said Nursi’nin iman davası ve gayesine vurgu yaptı. 

 

Özkan: “bir tek gayem vardır. O da mezara yaklaştığım bu zamanda İslam memleketi olan bu vatanda Bolşevik baykuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses alemi İslam’ın iman esaslarını zedeliyor. Halkı bilhassa gençleri imansız yaparak kendisine bağlıyor. Ben bütün mevcut iyemle bunlarla mücadele ederek gençleri ve Müslümanları imana davet ediyorum. Bu imansız kitleye karşı mücadele ediyorum” sözleriyle devam eden 1948-49 Başbakanlığa. Adliye, Dahiliye Bakanlığa yazılan Bediüzzaman Said Nursi’nin dilekçesini okudu. 

 

Eğitimci Dursun Sivri’nin başkanlığında ilahiyatçı Doç. Dr. Atilla Yargıcı, Eğitimci-yazar Hasan Selvi ve Araştırmacı-yazar İbrahim Kaygusuz’un konuşmacı olduğu panel oturumlarına geçildi. 

 

Araştırmacı – yazar İbrahim Kaygusuz; “ ihlas ve kardeşlikte bir bağ bulunduğu, 21. Lem’a nın 15 günde bir okunmasının önemi, uhuvvet risalesinde kardeşliğin nasıl olacağı, samimiyet, ihlas, tesanüd ve ittihadın özellikleri anlatmasındaki metodolojilerini verdiğini belirtti. 

 

Risale-i Nur’daki metaforlarda;

-Zıtlıkların birbiriyle çarpıştırması ve konuşturması. Çukur ve kule ilişkisini vererek ara noktanın olamadığına dikkat çekmesi. 

-Şeytan , akrep, yılan karşısında kardeşler arasındaki ihlas düsturunu okutturması

-Tearüz. tezavüz, hürmetsizliği zıtlarıyla çözümler getirdiği anlattı. 

 

İman ediyorsak kardeşsek ihlas ve samimiyeti kazanmak için üç zorunlu sebepleri sıraladı. Bunlar;

1-Dehşetli ve ahir zamanda yaşamamız

2-Bizler yani ihlası ve kardeşliği tesis edecek insanlar az. zayıf, fakir ve aciz olduğumuz

3-Omuzlarımıza bir üst perdeden vazife indirildiği, masumları ve mazlumları taşıyan bir gemide çalışan hademeler olmamız. 

 

İhlas olmazsa ne olur? sorusuna Risale-i Nur’daki “ fabrika” ve “ insan” metafor örneklerinden kesitler sundu. 111 örneği, Üstad’ın “samimi ihlasınızla şan şeref perdesi altında beni riyadan kurtardınız ifadesini, Hasan Fevzi’nin vefat haberi Abdurrahman’ın ve Hafız Ali’nin ölümlerini 2 sene zaman zarfında tam ihlası kazanarak ölümleri ve onların yerine aynı sistemde kişilerin hizmete intikallerini belirtti. Ayrıca şefkat ve zecir tokatlarından, tefani sırrı , haliliye mesleği ve hıllet ise “en yakın dost, en fedakar arkadaş, en güzel takdir edici yoldaş, en civanmert kardeş olmak iktiza eder. Bu hılletin üssülesasının samimi ihlas” olduğuna vurgu yaptı. 

 

Dostların dostlarıyla beraber olacağı hadisle konuşmasına başlayan Eğitimci yazar Hasan Selvi;

İhtilafın fitne boyutu üzerinde durdu. Ümmetin ihtilafında rahmet olduğu, maksatta bir olup ayrıntıda ihtilaf olunacağı fıtratın gereği olarak ve bunun müspet manada bastırılamaz ve şuranın bunun için var olduğunu belirtti. 

 

İlk itirazın şeytanla Allah arasında; ilk fitnenin de Hz. Adem’in oğulları Habil ile Kabil arasında gerçekleştiğini, Ensar- Muhacir ilişkisi, İsar hasletinden örnekler vermesi; Üstad’ın rüyadaki hitabedeki mesajın “namaz oruç ve özellikle hac vazifesindeki ihmalimizin Cenabı Hakk’ın gazabını ve kahrına celp olduğunu, hakta ittifak etmek teferruatta ısrar etmemek gerektiğini sıkıntıların çözümünde tecrübe, hamiyet, nuru fikirle bakılması gerektiği; mizacın bozulmasından; ümmetin derdiyle dertlenmeyi; mü’minlerin basiret ve ferasetle amel etmeyi nasip etmesi duasıyla konuşmasına son verdi. 

 

İlahiyatçı Doç. Dr. Atilla Yargıcı:

Uhuvvet risalesi kardeşlik manifestosudur. Risalede geçen ayetlerin bir tefsiri olduğunu belirterek ayetlerin iniş sebeplerinden;

1. Mü’minler arasında müsbet hareketle davranılması

2. Mü’minler arasında fitne çıkaranların münafık ve Yahudilerden projeksiyonlar sunduğunu söyledi. 

 

Aynı Allah’a, Peygambere, kitaba, Kabe’ye yönelenlerin düşman olamayacağını, kardeşliğin müspet olumlu davranışlar sergilememiz gerektiği, toptancı hareket edilmemesi, kötü kişilerin kişiliğine değil sıfatlarına düşmanlık edileceği, mü’min, kardeşine acır ve lütufla ıslahına çalışması, gayret etmesi; kusurlarını ve hatalarını araştırmak menfi bir hareket olduğunu; bir kişinin hatası için akraba yakınlarına haksızlık edilmemesi gerektiğini ve genel bir anlayış hatası olduğu suçlu kim ise ona ceza verilmesini; tecessüs-gizli sırları araştırmamak; gıybet ve bazen hiçbir şey yapmamakla müspet hareket yapıldığını konuşmalarında ifade etti.