Üç çıkmaz sokak: Atatürkçülük, Atakürtçülük ve Gülencilik

Atatürkçülük, ya da daha popülist adıyla Kemalizm, modern çağın ürettiği ve büyüttüğü seküler bir ideoloji. Bütün seküler ideolojiler de olduğu gibi diğer düşüncelere karşı olabildiğince müsamahasız olup başkasını yutmakla beslenir. Çevresinde örgülediği fanatik kalabalıklara aşıladığı en tehlikeli şey: din-dışılık (çağdaşlaşma) ve ırkçılık (faşizm). İdeolojiler en keskin ve katı halini liderlerinin ölümünden sonra alırlar. Ve bu yönüyle takipçileri, kraldan daha fazla kralcıdırlar. Marks’ın takipçileri tarafından [Karl Mars’ın “ben Marks’ım Marksist değilim” tarzındaki ısrarlı uyarılarına rağmen] Marksizm’e, Lenin’in takipçilerince Leninizm’e, Darwin’in bağlılarınca Darwinizm’e dönüştürülmesi gibi Atatürk de zamanla fanatizm belasına yakalanan müntesiplerince Atatürkçülüğe daha doğrusu Kemalizm’e dönüştürüldü. Bu durum liderlerin günahlardan beri olduğu anlamı taşımaz. Seküler bir ideolojinin ayırt edici vasıfları olan: lider kültüne itaat, düşüncesizlik hastalığı, aklını liderin veya onun mümessili makamında bulunan tüzel kişiliklere emanet edilmesi, her türlü jakobencilik (tepeden inmecilik) bunaltıcı fikri ve fiziki baskılar [Said Nursi’nin ifadesiyle İstibdad-ı mutlak] başta İslam olmak üzere her türlü kutsal karşısında akıl almaz bir tedirginlik ve zaman zaman düşmanlık, toplum mühendisliği, her cins vesayet… gibi insanlığın onuruyla taban tabana ters bütün bu vasıfları Atatürkçülük de görmek ve gözlemlemek mümkün. Birilerinin çıkıp fırsattan istifade bir açıkgözlülükle FETÖ üzerinden Kemalizm’e övgüler dizmesi bu gerçeği değiştirmez.

Her ideoloji diğer bir ideolojinin rahle-i tedrisinde neşv-ü nema bulur. Bu ölümsüz ilke gereğince Atakürtçülüğün –tıpkı Gülencilik de olduğu gibi- doğması, gelişmesi ve yayılmasının kaynağında Kemalizm vardır. Gülenizm için yaptığımız bir tarifi Atakürtçülük için yapmak neden caiz olmasın: “Atakürtçülük, Atatürkçülüğ’ün gayr-i meşru çocuğudur.” Bu ülkedeki İslam ile bağını koparmış bütün heretik ideolojiler, Cemil Meriç’in ifadesiyle deli gömleği olan Kemalizm’in altından çıkmıştır dense yanlış olmaz. Dolayısıyla hepsi -öyle veya böyle- Kemalizm’in çocuklarıdır. Yukarıda Atatürkçülük için sıralanan ayırt edici vasıfların tümü Atakürtçülük için de fazlasıyla geçerlidir. Atatürkçülük nasıl ki topyekün bir milleti dinden ve kutsal değerlerden koparma ve uzaklaştırma girişimi ise -aynı şekil de- Atakürtçülük özellikle Kürt milletini topyekün İslam dininden ve maneviyatından koparma ve uzaklaştırma girişimidir. Hatta bu konuda ortaya koyduğu performans birincisine göre çok daha vahim. Biri Türklerin kutsalsızlaştırılması iken; diğeri Kürtlerin kutsalsızlaştırılmasıdır. İkincinin bu uğurda sergilediği bütün tavırlar hocası olan birincisine borçludur. [Öcalan’ın -aynı Gülen gibi- M. Kemal’e olan ifrat derecesindeki hayranlık ve aşkını her fırsatta dile getirmesi tesadüfi değil]

Talebeler, önceleri hocalarına hayran ve aşıktır fakat zamanla güç ellerine geçince bu hayranlık ve aşk yerini -kendi saltanatını ve kafasındaki kardeş ideolojiyi tesis etmek için- tarifi kabil olmayan bir düşmanlığa bırakır. Bu düşmanlığın nedeni hocanın engel teşkil etmesinden. Bir çeşit Oidipus Kompleksi. Bu ülkede Türk milletine en büyük zararı Atatürkçülük ve uzantıları verdiği gibi Kürt milletine en büyük zararı Atakürtçülük ve uzantıları verdi. Bu yalın gerçeği görmemek için kafasını devekuşu misali kuma gömmek gerekir ancak. Hasılı, başka açılardan bakınca durum farklı görünebilir ama sahih bir İslami perspektiften bakınca Atatürkçülük, Atakürtçülük ve Gülencilik gibi seküler/mistik ideolojiler, son tahlil de aynı kapıya çıkar. Ve hepsinin sonu çıkmaz sokaktır.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum