Türkiye'de yaklaşık 100 bin kordon kanının saklanması durumunda, tüm 'kök hücre' ihtiyacının karşılanabileceğini kaydeden Dr. Asker, "Gülben Ergen ve Fenerbahçeli Volkan Demirel'in de aralarında bulunduğu birçok ünlü, milletvekili ve doktor çocuğunun kordon kanını bankamızda saklıyor. Devlet bir an önce alojenik kordon kanı bankacılık sistemini kurmalı" diye konuştu.

İzmir'de 12 yıldır hizmet veren Babylife Kordon Kanı Bankacılığı A.Ş., Akdeniz Üniversitesi ve Ege Üniversitesi'nde yüzbinlerce TL harcanarak oluşturulan merkezlerde, kordon kanı saklıyor. Kordon kanındaki kök hücreyi ayrıştıran firma, bunu eksi 196 derecede sıvı azotla uzun yıllar koruma altında tutabiliyor. Türkiye'de birçok noktada bayiliklerinin bulunduğunu belirten Babylife Kordon Kanı Bankacılığı A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Asker, "Çocuğunun kordon kanının saklanmasını isteyenlerin, bayiliklerimizden ya da internet sayfamızdan bize ulaşması yeterli. Ekibimizden bir kişi, gebe anneyle irtibata geçiyor. O andan itibaren doğum anına gelinceye kadar birçok tetkik isteniyor. Test sonuçları normal çıkarsa, anneye bir kit veriyoruz. Doğum sırasında bize haber veriliyor, ekibimizden bir arkadaşımız doğuma giriyor. Doktor ya da bizim ekibimizden olan arkadaş kordon kanını alıyor. Akdeniz Üniversitesi ile Ege Üniversitesi'ne, yenidoğan bebekten alınan kan gönderiliyor. Kök hücre sayımı yapılıyor, hücre sayısı yeterliyse saklanıyor" dedi.

ÜNLÜLERDEN YOĞUN İLGİ

Milli Takım ve Fenerbahçe'nin başırılı file bekçisi Volkan Demirel'in eşi Zeynep Demirel'in geçen 8 Şubat'ta dünyaya getirdiği 'Yade' adını verdikleri kızlarının da kordon kanının alındığını ve Ege Üniversitesi'ndeki bankada saklandığını aktaran Dr. Asker, ünlülerden yoğun talep aldıklarını kaydetti. Dr. Asker, "Volkan Demirel'in eşi doğum yaparken, bir arkadaşımız bebeğin kordon kanını aldı ve kan uçakla İzmir'e getirildi. Biz de Ege Üniversitesi'ndeki sistemimize bunu yerleştirdik. Gülben Ergen, Özgür Ozan ve Fenerbahçeli Volkan Demirel'in de aralarında bulunduğu birçok ünlü, milletvekili ve doktor çocuğunun kordun kanını bankamızda saklıyor" diye konuştu.

BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE SAKLANIYOR

Kordon kanı içinde çok fazla kök hücre bulunduğunu ve bunun yenidoğan bir bebeğin kanı olması nedeniyle dış etkenlerle temas haline geçmediğini anlatan Dr. Hasan Asker, şöyle devam etti:

"Kordon kanı yeni doğanın kanı olduğu için ve henüz dış etkenlerle temas etmediğinden, normal yetişkinde bulunan kök hücreden birçok üstünlüğü var. Bu nedenle biz kordon kanının saklanması taraftarıyız. Dünyada saklamayla ilgili uygulanan iki sistem var, Türkiye'de de aynı sistem var. Bunlardan biri thermogenezis sistem, diğeri ise konvansiyonel sistem. Akdeniz ve Ege üniversitelerinde bu iki sistem de var. Thermogenezis sistem bir robot koluyla çalışıyor ve robot kolu dış etkenlerle temas etmeden, kanı saklama bölümüne koyar, ihtiyaç halinde geri alır. Dış ortamla temas etmediği için kök hücreyi uzun yıllar boyunca hiçbir hücre kaybına yol açmadan saklama olanağı yakalıyoruz. Konvansiyonel sistemde, her yeni kan konulduğunda, bu sistemlerin kapakları açıldığından dış havayla temas haline geçiliyor. Dış havayla temas kanın ısınması demektir. Bu ısınma belli miktarda hücre kaybına yol açabilir. Bu farklar nedeniyle fiyat farkı da olabiliyor. Thermogenezis sistemden yararlanmak isteyenlerin bir defa 2 bin 750 TL, konvansiyonel sistemden yararlanmak isteyenlerin ise 2 bin 250 TL ödeme yapması gerekiyor. Taksit imkanı bulunuyor. Ayrıca, kanın saklandığı üniversiteye her yıl 100 dolar kira bedeli ödeniyor."

KORDON KANI 15 YIL SAKLANIYOR

Türkiye'deki yönetmeliğe göre kordon kanının 15 yıl saklanabildiğini belirten Dr. Asker şunları söyledi:

"Türkiye'de kordon kanını 15 yıl saklayabiliyoruz. Aslında thermogenezis sistemde kan çok daha uzun süre saklanabilir, ama yönetmelikte olmadığı için bir şey söyleyemiyoruz. Bu kan, eksi 196 derecede sıvı azotla saklanıyor."

30 NAKİL GERÇEKLEŞTİ

Akdeniz ve Ege üniversitelerindeki merkezlerde toplam 3 bine yakın kordon kanı bulunduğunu, bunu yalnızca ailenin kullanabilme hakkı olduğunu belirten Dr. Asker, "Sistemlerimizde 3 bine yakın kordon kanı buluyor. Bunların büyük çoğunluğu doktorlara ait. İleride bundan faydalanılabileceğini bilen kesim olan doktorlar, kendi çocuklarının kordon kanını saklamayı tercih ediyor. Çocuğun kalıtsal bir hastalığı yoksa, kendi tedavisinde, anne, baba ve diğer kardeşlerin tedavilerinde kullanılabiliyor. Nitekim Ege Üniversitesi'nde 30'un üzerinde, kök hücre nakli gerçekleşti. Saklanan kordon kanı çıkartılıp, kök hücre nakli yapıldı. Akdeniz anemisi, orak hücreli anemi, bazı lösemi türlerinin tedavilerinde kullanıldı" diye konuştu.

DEVLET SİSTEM KURMALI

Yaptıkları işin otolog kordon kanı bankacılığı olduğunu belirten Dr. Asker, "Bizim asıl isteğimiz alojenik kordon kanı bankacılığı. Bu olduğunda, halka açık kordon kanı bankacılığı olacak. Parası olan da olmayan da ihtiyacı olduğunda bunu kullanabilecek. Bu nedenle devletin bir an önce alojenik kordon kanı bankacılık sistemini kurması gerekiyor. Araştırmalarımıza göre, yaklaşık 100 bin kordon kanı saklandığı takdirde, tüm Türkiye'nin kök hücre ihtiyacı karşılanır. Alojenik kordon kanının saklanabilmesi için bağış yoluyla toplanması gerekiyor. Bu saklanan kanın sahibinin belli olmaması gerekiyor. Sahipsiz olacak ki kordon kanı kullanıldığında bir diğeri hak talep etmesin" dedi.

Haberler