Beş yıllık sürede ise Türk toplumunun vücut ağırlığı 2,2 kg arttı,  bel çevresi 3,4 cm kalınlaştı.

 

Türk Nefroloji Derneği tarafından düzenlenen 31. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi’nde çarpıcı araştırma sonuçları açıklandı. Bel çevresi esas alındığında 2006 yılında yüzde 33,7 olan obezite sıklığı yüzde 40,8’e yükseldi. Diyabet ve obezitenin aksine hipertansiyondaki gelişmeler nispeten sevindirici bulundu. 2006’da yüzde 35,7 olan hipertansiyon sıklığı yüzde 37,6 oldu.

 

Sonuçlar hakkında bilgi veren Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgay Arınsoy, şeker hastalığının 5 yıl içinde arttığını belirterek, diyabet sıklığının yüzde 18,3’e yükselmesiyle ilgili “Oldukça ürküten bir artış.” diyor. Zira neredeyse her beş erişkinden biri şeker hastası. Türk toplumunun giderek şişmanladığına dikkat çeken Arınsoy, “Beş yıllık sürede Türk toplumunun vücut ağırlığı 2,2 kg arttı, uzunluğu değişmedi, bel çevresi 3,4 cm kalınlaştı ve beden kitle indeksi 26,3 kg’dan 27,1 kg’a yükseldi.” açıklamasını yapıyor.

 

Yüksek tansiyonda ise nispeten daha sevindirici sonuçlara ulaştıklarını aktaran Arınsoy, hipertansiyon sıklığında belirgin bir değişiklik olmadığını söylüyor ve bunu toplumdaki hipertansiyon farkındalığına bağlıyor. Arınsoy, kronik böbrek hastalığının sıklığında ise hafif bir azalma saptandığını aktararak, “2006’da yüzde 15,7 olan kronik böbrek hastalığı sıklığı yüzde 13,3 bulundu.” diyor.  

 

Sigara içme oranı düşüyor!

 

CREDİT sonuçlarına göre sigara içme konusunda da sevindirici gelişmeler olduğunu aktaran Prof. Dr. Turgay Arınsoy, “Topluma yönelik kampanyaların olumlu bir sonucu olarak sigara kullanan erişkin oranının yüzde 35,2’den yüzde 27’ye gerilediği gözlendi.” şeklinde konuşuyor.

 

CREDİT çalışmasının ikinci aşamasında araştırmaya katılanların 5 yıl içindeki ölüm oranlarına dair ilginç veriler ortaya konuldu. Buna göre ikinci çalışmada ulaşılan 7 bin 395 kişinin diyabet, obezite, böbrek yetmezliği ve hipertansiyona bağlı ölüm sıklığı 5 yıllık sürede yüzde 2,3 olarak tespit edildi. Ölüm oranı aylık geliri 1000 TL’nin altında olan kişilerde oldukça yüksek. Düzenli egzersiz yapanlarda ve balık tüketenlerde ölüm oranı anlamlı olarak düşük. Yaş ilerledikçe ölüm riski belirgin olarak arttığı belirtilerek erkeklerde ölüm riskinin kadınlardan 2,4 kat daha yüksek olduğu vurgulandı. Kırsal kesimde yaşayanlarda ölüm riskinin kentlerde yaşayanlardan 2,8 kat daha yüksek tespit edildiği çalışmada, coğrafi bölgeler arasında en yüksek ölüm oranının Güneydoğu Anadolu, en düşük ölüm oranının ise Marmara Bölgesi’nde olduğunun altı çizildi.  Ölüm riskinin eğitim düzeyi ile anlamlı olarak ilişkili belirtildi ve yüksekokul ve lise mezunlarında yüzde 0,5 olan ölüm oranı okur-yazar olmayanlarda yüzde 6,5’e yükseliyor.