Gazze'de kongreye katılan Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Harun Cansız, Gazze ile ilgili izlenimlerini anlattı.

İşte Cansız'ın açıklamaları:

Dünya'nın en büyük açık hava hapishanesinde  bir haftalık açık görüş var dediler bizde kardeşlerimizle buluşmak görüşmek için koştuk geldik desem yalan olmaz!

Gazze'de bulunmaktan ne kadar mutlu olduğumu söyleyerek başlamak istiyorum.

"Buraya ailelerinizi bırakıp ailelerinize geldiniz" diye karşılanmak, bütün zorlukları silen sıcak bir karşılama ile bağrına basıyor bizi Filistinli kardeşlerimiz.

Evet Gazze gerçek anlamda üstü açık ama altı yanından kontrol edilen bir hapishane! İki girişi var Müslüman Mısır tarafı Refah kapısı ki şu an kapalı. Açık olduğunda da saatlerce hatta günlerce bekletildiğiniz, aşağılanmanın, eziyetin, hakaretin her çeşidinin yaşandığı üzerine şiirler, romanlar yazılacak bir KAPI! Dağ gibi! sağlam, emin!

Diğeri İsrail Erez/ Beyt Hanun sınır Kapısı ki izin alabilirsen girişi rahat, çıkışı dönüşü zor.

Bu kez savaş yok, katliam yok bilgilerimizi deneyimlerimizi Filistinli Doktor kardeşlerimizle paylaşmak için buradayız.

Aslında son İsrail saldırısı yani son katliam gününden beri (7 Temmuz) gitmek için beklediğimiz, bir türlü izin alamadığımız Gazze'ye daha farklı bir içerikle geldik.

Bu kez Gazze'nin yaralarını sarmaya değil, Gazze'nin yaralarını saracak kendi doktorlarına eğitim desteği sağlamak için geldik.

Gazze dünyanın en büyük açık hapishanesi. Her yönü ile dışarıya kapalı ama yaşamak için her şeyi ile dışarıya bağımlı, dışarıya muhtaç Gazze için yapılabilecek en güzel bir faaliyete, bir ilke imza atıyor Yeryüzü Doktorları!

Gazze'de Yeryüzü doktorlarının öncülüğünde ilk kez uluslararası katılımlı Türkiye, ABD, Norveç, İtalya, ve İngiltere’den bilim adamlarının katılımıyla 650 doktorun kayıtlı olduğu 116 Tebliğin sunulduğu, Birinci Filistin Türk Cerrahi Kongresi gerçekleştirildi.

Türkiye ile Gazze arasında bir bilimsel köprü kuracak, ilk adımı atmış ilk harcı dökmüş olduk. Bu faaliyetle Yeryüzü Doktorları hem bir ilke imza atıyor hem de hizmet anlamında, STK faaliyeti anlamında bir sınıf atlıyor önemli bir aşama kaydediyor. Organize edenleri tebrik, katkı sunanlara ise sonsuz teşekkürler sunmak lazım.

Hemen hiç bir şekilde dışa açılma imkanı bulunmayan, zaten çok zor ve imkansızlıklar içinde yetişen Gazze'nin çilekeş doktorlarına bilimsel destek vermek, Gazze'nin yaralarını olabildiğince kendi imkanları ile en iyi bir biçimde saracak hekimlerinin birikimlerini artıracak, yeni gelişmeleri paylaşacak, bir amaç için burada bulunmaktayız.

Biz aslında gittiğimiz her yere yardım götürürken yerel şartları iyileştirmek eğitim desteği sağlamak da hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Ama Gazze'de böylesine bilimsel anlamda ve katılım noktasında üst düzeyde ve uluslararası katılımlı bir organizasyon Gazze'de ilk kez gerçekleşiyor.

Bunun için Birinci Filistin Türk Cerrahi Kongresinin son derece önemli bir toplantı olduğunu söylemek istiyorum, doğrusu buraya gelirken bu denli üst düzeyde, bu kadar yüksek katılımlı bir konferans olacağını beklemiyordum. Akşamın saat 21:30'una değin salonun tamamına yakınının dolu olduğu bilimsel kongrede pek alışılmış bir şey değil!

Gazze’de savaş şimdilik bitti ama acılar, yaralar, yoksulluklar bitmedi aksine her geçen gün artıyor, O Gazze ki BM'in 52 gün savaş öncesi raporlarında 2020'den sonra yaşanmaz diye ilan edilen yer!

Dışa açılan kapıları da her geçen gün biraz daha sıkı bir şekilde üzerine kapanıyor.

52 gün savaşının derin izlerini, bu yetmiyormuş gibi ambargonun her gecen gün artan etkisini üzerine kapanan kapılar ile çok net bir şekilde görüyorsunuz. Savaş ve ambargo sonucu Hamas'la halkın arası açılır beklentisi boşa çıkmış gibi görünüyor. Şimdilerde Ambargonun kırılması, havaalanı, liman ve kapıların açılması susma karşılığında teklif ediliyor. Üstüne Abbas Arap Birliği'nden Gazze’ye Yemen benzeri bir müdahale talep ediyor. Gazze halkı bütün bunları çok net okuyor ve halk her şeye rağmen direnişe inanıyor. Ve diyorlar ki bizler ahireti, onların dünyayı sevdiğinden daha fazla sevmeye devam edersek kazananlar olacağız.

Savaşın kirli yüzüyle gündeme gelen sonra unutulan bir Gazze olmasın istedik. Bu amaçla Gazze Han Yunus'ta Yeryüzü Doktorları tarafında hizmete sokulan Fizyoterapi ve rehabilitasyon merkezinin açılışını Gazzeli  dostlarımızla gerçekleştiriyoruz. Bu açılışa katılmak, burada bulunmak insanı son derece mutlu, ama bir o kadar da hüzünlü  kılıyor. Ve bu genç insanların kendi elleri kendi ayakları kendi uzuvları ile yaşamaya hakları yok muydu? Diye sormadan edemiyorsunuz.

Burada düzenlediğimiz bu kongre bir ilk oluyor. İnşallah temel ihtiyaçları tespit ederek, daha iyi hazırlık yapacağımız kurslarla zenginleştirilmiş sonraki kongrelerimizin daha güzel daha verimli olacağını hayal ediyorum.

Ama unutmayalım ki burası Gazze!

Gazze'de uzun erimli olunmaz...

Burada yaşam anlıktır.

Tulu emel in olabileceği en son yerdir Gazze!

Rabbim Gazze'yi ve Filistin'i korusun.

haber7