Türkiye, hayvancılıkta ithalatçı ülke konumunda

Türkiye, hayvancılıkta ithalatçı ülke konumunda

Kalkınma Bakanlığı, hayvancılık sektörünün içinde bulunduğu olumsuz durumu gözler önüne seren bir rapor açıkladı.

Hayvancılık ile ilgili ülkede uzun vadeli hedef ve politikanın bulunmadığı belirtilen raporda, “Türkiye; genetik materyal, canlı büyükbaş ve küçükbaş hayvan, ana girdi maddeleri ve kırmızı et konusunda ithalatçı ülke konumunda bulunmaktadır.” denildi. TÜİK verilerine göre 2009 yılında en az 13 milyon kişinin gıda yoksulluğu çektiğine vurgu yapılan raporda, hayvancılıkla ilgili desteklere ilişkin, “2011 yılında hayvancılığa ilişkin ithalatların toplamına ödenen miktar, hayvancılık sektörüne ayrılan destek miktarının 2,6 katı olmuştur.” denildi. Sadece aşı ithalatı için 2011’de 1,2 milyar dolar harcandığı belirtildi.
 
Hayvancılık sektörünün içinde bulunduğu vahim tabloyu maddeler halinde sıralayan Kalkınma Bakanlığı Hayvancılık Özel İhtisas Komisyonu Raporu’na göre Türkiye’de halen brusellozis, tüberkülozis, şap, PPR, newcastle gibi hem ekonomik hem halk sağlığı açısından önem taşıyan hastalıklar devam ediyor. Ayrıca yetiştirici ve üretici örgütleri ile kooperatifler, gelişmiş ülkelerdeki özerklik, kurumsal kapasite ve insan kaynakları ile hizmet seviyesine ulaşamadı. Çiftçi örgütlerinin ürünlerin pazarlanması ve işlenmesindeki payları ve pazarlık güçleri yok denecek kadar düşük. Fiyat oluşumuna etkileri yok. Ayrıca sektörde kalifiye eleman sıkıntısı her aşamada karşılaşılan ana sorunlardan bir diğeri. Asgari eğitime sahip bakıcı, çoban ve kâhya bulunması ve çalıştırılmasında özellikle sosyal güvence ve diğer özlük haklarının sağlanması konusunda sıkıntılar baş gösteriyor. Türkiye hayvancılığı, dış ticarette hayvan hastalıkları, yüksek girdi maliyetleri, çalışma alanı genişleyen ama gelişimi ve dolayısıyla etkinliği sınırlı kalan, hedefleri belirlenmemiş ıslah çalışmaları ve yetiştirici-üretici örgütlenmesinin yetersizliği sebebiyle de rekabet edemiyor. Ayrıca istikrarsız hayvansal ürün piyasası ve sulanabilir alanların genişletilememesinden dolayı yem bitkileri üretimi artırılamıyor. Bunlara ek olarak raporda, son dönemlerde at ve eşek eti çıkan kebaplar ve boyalı pul biberleri akla getiren açıklamalar yer aldı. Gıda güvenilirliği, denetimler ve ürün kalitesi ile ilgili tüketici güveninin tam sağlanamadığı üzerinde duruldu.
 
Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Ahmet Ertürk, ithal edilen en büyük kalemin soya ve yem katkı maddeleri olduğunu söyledi. Ertürk, “Bizim en büyük handikabımız akaryakıt fiyatlarının yüksek oluşu. Mazota verilen destek yeterli değil. Mazot ve gübreye verilen destek biraz daha artırılsa veya şekil değiştirse, çiftçi için daha farklı bir yöntem geliştirilse iyi olacak.” dedi. Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, bakanlığın üç yıldır besi desteği vermeye başladığını, bunun iyi bir gelişme olduğunu söyledi.
 
Zaman

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.