Dr. Selçuk ESKİÇUBUK

Dr. Selçuk ESKİÇUBUK

Tükürükte saklı mucizeler

Miraç mucizesini daha dün kutladık, başlığı okuyunca “tükürükten de mucize mi olur?” sözünüzü işitir gibiyim. Önce mucize nedir, Kur’an’da mucizeler nasıl anlatılır? Bunun üzerine geçmişe bir seyahat edelim, o mucizeler bugünün insanına neler anlatıyor bir bakalım. Çünkü artık son Peygamber de gelip gitmiş, mucizeler de bitmiştir. Geçmişteki o mucizelerin, asrımıza bakan mucize gibi yönleri var mıdır?

Semavi dinlerdeki Peygamberlerinin hepsinin başına bu hadise gelmiştir. İnsanlar, kendilerine Allah’ın Peygamberlik görevini verdiğini söyledikleri kimselere hemen inanmazlar. İnanmak için onlardan insanın gücünün üstünde şeyler yani mucizeler ister. Hiçbir Peygamberin kendinde ise mucize göstermek gibi bir güç yoktur. Onlar bu talep üzerine yüce Rablerinden kullarının kendilerine inanmaları için böyle bir güç verilmesini ister, Allah da dualarını kabul eder, onlara öyle bir özellik verilir ki insanların bir kısmı onların Allah’ın elçisi olduklarına inanırlar. Ama inanmak istemeyenler çeşitli bahanelerle yine de inanmazlar.

Kur’an bazı Peygamberlere verilen mucizeleri şöyle anlatır:

Hz. Süleyman için:

"Rüzgârı da Süleyman'a boyun eğdirdik ki, sabahtan bir aylık, öğleden sonra da bir aylık yol giderdi." Sebe' Sûresi, 34:12.

"Bize kuşların dilleri öğretildi." Neml Sûresi, 27:16.

"Kuşlar da onun etrafında toplanırdı." Sâd Sûresi, 38:19.

Hz. Davut için:

"Demiri de onun için yumuşattık." Sebe' Sûresi, 34:10.

"Erimiş bakırı ona sel gibi akıttık." Sebe' Sûresi, 34:12.

"Biz dağları onun emrine verdik ki, akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi." Sâd Sûresi, 38:18.

"Ey dağlar ve kuşlar, Dâvud'la beraber tesbih edin' dedik. Demiri de onun için yumuşattık." Sebe' Sûresi, 34:10.

"Bize kuşların dili öğretildi." Neml Sûresi, 27:16.

"Kuşlar da onun etrafında toplanırdı." Sâd Sûresi, 38:19.

Hz. İbrahim için:

"Ey ateş,' dedik, 'İbrahim için serin ve selâmetli ol." Enbiyâ Sûresi, 21:69.

Hz. Musa için:

"Mûsâ'ya 'Vur asânı taşa' buyurduk. Asâsını vurduğu yerden, on iki pınar fışkırıverdi." Bakara Sûresi, 2:60.

Hz. İsa için:

"Allah'ın izniyle, anadan doğma körleri ve alaca hastalığına tutulanları iyileştirir ve ölüleri diriltirim." Âl-i İmrân Sûresi, 3:49.

Evet Peygamber mucizeleri bir yönüyle o devrin insanına gönderilen Peygamberi ve kitapları tasdik etmek, kabul edip itaat etmek için verildiyse de diğer yanıyla da insanlara örnek olup onun onların benzerlerini yapmaya teşvik etmek için verilmiştir. Kuranı Kerimin açık manaları olduğu gibi işaret eden, manen söyleyen dilleri de vardır. O dillerin söylediklerine dikkatle bakmak gerekir.

Bediüzzaman Kur’an’da geçen Peygamber mucizelerine nasıl bakıyor:

*…mânen diyor ki: "Ey benî Âdem! Evâmir-i teklifiyeme itaat eden bir abdimin lisanına ve kalbine öyle bir hikmet verdim ki, herşeyi kemâl-i vuzuhla fasledip hakikatini gösteriyor. Ve eline de öyle bir san'at verdim ki, elinde balmumu gibi demiri her şekle çevirir, halifelik ve padişahlığına mühim kuvvet elde eder. Madem bu mümkündür, veriliyor. Hem ehemmiyetlidir. Hem hayat-ı içtimaiyenizde ona çok muhtaçsınız. Siz de evâmir-i tekvîniyeme itaat etseniz, o hikmet ve o san'at size de verilebilir. Mürur-u zamanla yetişir ve yanaşabilirsiniz. (Sözler, 20.Söz)

*İşte, enbiyaların mânevî kemâlâtını bahsetmekle insanları onlardan istifadeye teşvik ettiği gibi, mu'cizatlarından bahis dahi, onların nazirelerine yetişmeye ve taklitlerini yapmaya bir teşviki işmam ediyor. Hattâ denilebilir ki, mânevî kemâlât gibi, maddî kemâlâtı ve harikaları dahi, en evvel mu'cize eli nev-i beşere hediye etmiştir. İşte, Hazret-i Nuh'un (aleyhisselâm) bir mu'cizesi olan sefine ve Hazret-i Yusuf'un (aleyhisselâm) bir mu'cizesi olan saati, en evvel beşere hediye eden, dest-i mu'cizedir. Bu hakikate lâtif bir işarettir ki, san'atkârların ekseri, herbir san'atta birer peygamberi pîr ittihaz ediyor. Meselâ gemiciler Hazret-i Nuh'u (aleyhisselâm), saatçiler Hazret-i Yusuf'u (aleyhisselâm), terziler Hazret-i İdris'i (aleyhisselâm)... (Sözler, 20.Söz)

Kur’an’daki Peygamber mucizelerine bakıldığında aslında insanoğluna bazı kapıların açılmış olduğuna işaretler görülebilir. İnsanlar ayetleri doğru tefsir etmeyi, işaret edebileceği hedefleri, üzerinde çok düşünmeyi ve ondan ilham alarak çalışmayı becerebilseler daha çok kapılar açılacaktır. Mesela kalbi duran bir kimseye kalp masajı ve suni solunum yaparak hayata geri döndürmek, sondajlarla yeraltından maden bulmak, onları eriterek işlemek, artezyenle su çıkarmak, ateşten yanmayan kumaş ve kablo, uçak, gemi yapmak, telgraf, telefon, tv nin icatları bunlara örnek gösterilebilir.

Kur’an aslında mucizelerle bu keşiflerin çok daha ilerisine işaret etmektedir. Kur’an ayetlerinin içinde öylesine ayetler vardır ki yüksek lisans ve doktor çalışmaları yapılabilse, hayret verici çok yeni keşifler yapılabilir.

Peygamberimiz de (asm) mucize gösteren Peygamberler kervanına katılmış olup O’nun da sayısız mucizeleri vardır. Ancak o son peygamberdir, son Peygamber oluşu mucizelere de yansır. O’nun (asm) mucizeleri çok özeldir, olağanüstüdür. Miraç mucizesi en olağanüstü olanıdır. Parmaklarından su akıtması, Ay’ı bir parmağının işaretiyle ikiye bölmesi,  bir kap azıcık yemekle birçok kişiyi farklı zamanlarda defalarca doyurması gibi birçok mucizesi vardır. Ama bir de tükürük mucizesi vardır ki dikkatle biz bu yazımızda tükürük mucizesinin üzerinde duracağız. Hadis kitaplarında tükürük ile ilgili şunları görürüz:

Peygamberimizin (asm) tükürüğünü sürdüğü kimselerin acılarının geçmesi, görme engelli birinin gözlerinin açılması, eli harpte kopan birinin elini birleştirip tükürüğünü sürünce eski haline gelmesi gibi mucizeleri de var.

Tükürüğün insan hayatındaki önemi nedir, insanoğlu tükürüğün incelenmesinde ondan nasıl yararlanabilir? Hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılabilir mi? Peygambere mucize aracı olan tükürük acaba insanoğluna da bir araç olabilir mi?

Günlük tükürük salgısı 1000-1500 cc kadardır. Tükürüğün içeriği kişilerde farklıdır hatta aynı kişide bile zaman zaman değişiklik gösterir. Tükürük bezlerinde yapılan salgılar ağız boşluğuna akar.

Parotis bezi tükürük salgısının yüzde 25’ini salgılar. Salgısı berrak, akıcı olduğu için kuru gıdaları ıslatmaya yarar, ayrıca ağız ortamı asitleşirse derhal onu salgısıyla alkali ortama çevirir, koruyucu bir görev yapar.

Çenealtı bezleri günlük salgının yüzde 70’ini salgılar. Yemek esnasında az salgılanır. Hem sulu akışkan hem de koyu yapışkan özellikte iki tip salgı salgılar. Mevcut tükürüğün yüzde 5’ini de dilaltı tükürük bezleri salgılar.

Her tükürük bezinin kimyasal yapısı farklı farklıdır. Toplam olarak tükürüğün kimyasal yapısının yüzde 99.5’i su, geri kalan kısmı da suda çözünmüş organik ve inorganik maddelerdir.

Tükürükte proteinler, immünoglobulinler(IgA), enzimler (tükürük amilazı ve lipazı, lizozim , maltaz  ve Laktoperoksidaz) müsinler ve azotlu ürünler olarak üre ve amonyak mevcut olup potasyum, kalsiyum, sodyum, magnezyum, bikarbonat, klor ve fosfat gibi elektrolitler de bulunmaktadır. Daha az miktarlarda da demir, kurşun, çinko, iyot, flor, kalay, tiyosiyanat, kobalt, brom ve molibden de bulunur. Organik maddelerin en önemlisi pityalin(tükürük amilazı) ve proteinlerdir. Nişasta ve glikojeni maltoz parçalar.

Tükürük antioksidan sisteme sahiptir. Bu sistemi başta ürik asit molekülü ve peroksidaz olmak uzere suda çözünebilen enzim ve moleküller oluşturur. Ürik asit, tükürükteki en önemli antioksidan moleküldür ve tükürük total antioksidan kapasitesinin yüzde 70-85’ini oluşturur. Ürik asitten sonra tükürüğün antioksidan yapısında ikinci sırada askorbik asit molekülü gelir. Parotis tükürüğünün antioksadan kapasitesi diğer tükürük bezlerinin ürettiği tükrüklerden yüksektir

Tükürükte hem mikroplar için besleyici maddeler bulunur hem de onlara karşı etki gösteren maddeler bulunur. Ör: Lizozim ve Laktoperoksidaz(LP) gibi enzimler bakterileri öldürür. Lizozim, bakterilerin hücre duvarını parçalar. Laktoperoksidaz ise mikroplar üzerinde geniş bir aktiviteye sahip reaktif ürünler üretmek amacıyla bazı moleküllerin oksitlenmesini katalizler. Çoğu laktobasil, laktokok ve streptokoklar aerobik şartlarda LP sistemi aktive etmek için yeterli miktarda H2O2 üretir ler. Bu ürünler sayesinde bakteri ve virüslere karsı geniş bir antimikrobiyal etki göstermektedir. Gıda mühendisleri memeli hayvanların sütünde bulunan bu enzimi doğal koruyucu olarak ürünlerde kullanmaya yeni başladılar. Ama insanoğluyla beraber bu koruma sistemi vardı, bizler yeni keşfettik.

Tükürük son yıllarda pek çok hastalığın tanısında kullanılmakta olan ucuz, elde edilmesi kolay, örnek alması kolay ve zaman kazandıran bir tanı aracı olarak kullanılmaya başlandı. Diğer vücut sıvıları (kan, ter, idrar vb. ) gibi tükürükten de bazı hormonların, enzimlerin, maddelerin veya ilaçların seviyesi artık ölçülebilmektedir. Bazı hastalıkları teşhisi tükürükle yapılabilmektedir, Ör: Otoimmun hastalıklar, Kalp-damar, böbrek, kanser hastalıkları, hormonal hastalıklar, bazı enfeksiyon hastalıkları (bakteriyel/viral), Psikiyatrik hastalıklar, İlaç bağımlılıkları ve kullanılan ilaçların tespit edilmesi gibi.

Tükürükte bulunan biyoişaretleyiciler günümüzde bazı hastalıkların teşhisinde kullanılıyor ör: Bir otoimmün hastalık olan Sjogren sendromunun tanısında tükrükteki bazı biyobelirteçler ölçülerek teşhis konmaktadır. Tükürükte laktoferrin, β2-mikroglobulin,lizozim-C, sistatin-C seviyelerinde artış; karbonik anhidraz ve amilaz seviyesinde ise düşüş tespit etmişlerdir.

Tükürük aracılığıyla genellikle yağda eriyebilen ve kücük moleküler ağırlığa sahip hormonların ölçümü yapılabiliyor. Mesela kortisol, aldesteron, estradiol, testesteron ve insülin gibi hormonlar ölçülebilir. Cushing hastalığı, Addison hastalığı, fiziksel egzersiz ve stres gibi durumlarda kortizol seviyelerine bakılabiliyor.

Beta-2 mikroglobulin seviyesi malign durumların çoğunda ve böbrek yetmezliğinde önemli derecede artmaktadır. Tükürükten ölçümleri yapılabilmektedir. AİDS, Hepaptit C, Herpes,insan papilloma virüslerinin teşhisi tükürükten yapılabilmektedir.

Tüberküloz mikrobuyla mide gastrit ülser gibi mide hastalıklarında etkeni olan Helikobakter mikrobu özel teknikler kullanılarak tükürükten diğer testlere göre daha doğru olarak tespit edilebiliyor.

Böbrek hastalıklarının tanısında kullanılan üre, ürik asit ve kreatinin de tükürükten ölçülebiliyor.

Tümör baskılayıcı bir protein olan p53 ile ilgili genin silinmesi ya da mutasyona uğraması sonucu kanser gelişimi aktive olabilmektedir. Tükürükten yapılan analizlerle p53 proteininin etkisizleşmesi sonucu oluşan antikorlar tespit edilerek tumor oluşumunda erken tanı sağlanabilmektedir. Mesela tükürükte bir kanser antijeni olan CA 125 ölçümü ile yumurtalık kanseri tanısı yapılabilmektedir. Epidermal büyüme faktörü (EGF), göğüs kanseri olan kadınların tükürüğünde yüksek yoğunluğa sahiptir, bunun ölçümüyle de erken tanı ve hastalığın takibi yapılabilmektedir.

Bugün için tedavide kullanılan 10 kadar ilaç ile bağımlılık yapan 10 kadar madde ve ilacın düzeyleri tükürük testleriyle tespit edilebilmektedir.

Evet tükürüğün herkesin bildiği sindirimdeki faydasının dışında günlük hayatımızda daha önemli şeylerin kapısını açan bir anahtar olduğu ancak teknolojik imkanların gelişmesiyle anlaşılmıştır. Bilim insanlarının çalışmaları daha nice kapıların açılmasını sağlayacaktır. Açılan kapılar nice hastalıkların teşhisini kolaylaştıracak belki de tedavide bile kullanılabilecektir.

Çünkü Allah şöyle buyuruyor:

"İnsan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.” (Necm,39)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.