'Trafikte saygı hayatımıza saygı konusunu medya ile destekleyebiliriz'

'Trafikte saygı hayatımıza saygı konusunu medya ile destekleyebiliriz'

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Çelik, “Bazen gerçeklik, doğru yaratılan algının altında kalıyor. Trafikte saygı, hayatımıza saygı, kendimize saygı konusunu medya ile destekleyerek hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz." dedi.

8. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve sergisi etkinlikleri kapsamında Trafik Güvenliği ve Medya konulu panel düzenlendi.

Panele, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ali Çelik, Anadolu Ajansı (AA) Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Hasan Öymez, TRT Haber ve Spor Yayınları Daire Başkanı Yaşar Taşkın Koç, gazeteci yazar Avni Özgürel ve Faruk Bildirici ile NTV sunucusu ve gazeteci Oğuz Haksever katıldı.

Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Çelik, toplumun yaşadığı sıkıntıları insanların günlük hayatları içerisinde idrak edemediğini ancak başına geldiğinde konunun öneminin farkına vardığını söyledi.

"Hayata yol ver" kampanyasının önemini başına gelen bir olayın ardından fark ettiğine işaret eden Çelik, vefat eden babasını Uşak’tan ambulansla Ankara’ya getirirken kent girişinden itibaren ambulansa yol verilmesi gerektiğini bilmeyen sürücüler nedeniyle yaşadığı çaresizliği dile getirdi. 

Sürücülerin trafikte birbirine saygı duymasına ihtiyaç olduğunu ifade eden Çelik, medyanın insan davranışları üzerine çok büyük etkisi olduğunu belirterek, “Bu önemi ortaya çıkaracak en temel unsur medyadır. Farkında olmadan davranışlarımızı değiştirmemiz üzerindeki güç medya.” diye konuştu.

Çelik ayrıca, “Bazen gerçeklik, doğru yaratılan algının altında kalıyor. Trafikte saygıyı, hayatımıza saygı, kendimize saygı konusunu medya ile destekleyerek hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz. Bu inançla hareket ettiğimiz zaman sorunun çözümüne katkı olacağını düşünüyorum.” dedi. 

 “Dünyada güvenlik kemer tokasının satıldığı ülke yok herhalde"

Gazeteci yazar Özgürel, değişimin taklitle başladığını, insanın iyi olanı taklit ettiğini belirterek, taklidin zamanla alışkanlığa, alışkanlıkların ise huy haline gelmesiyle insanların değiştiğini dile getirdi.

İlköğretim okulu öğrencisi torununun arabaya bindiğinde kendisini kemer takması için uyardığını anlatan Gürel, “Dünyada güvenlik kemer tokasının satıldığı ülke yok herhalde. Türkiye’de satılıyor.” dedi.

Türkiye’de insanların kurallı yaşamaya direndiğini ifade eden Özgürel, “Polis durduğunda idare et diyoruz. Aslında kuralı benim için uygulama diyoruz. Kurallı yaşamaya alışmak bizim temelde bir problemimiz, sadece trafikte değil hayatın her alanında temelde sıkıntımız.” diye konuştu.

Kazaların insan hatasından meydana geldiğine işaret eden Gürel, gelişmiş ülkelerde hem kaza oranının hem de insan hatası oranının Türkiye’den daha az olduğunu bildirdi.

"Rakamlar trafik terörü tanımlamasının ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor"

AA Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Öymez, Türklerin dünyanın en saygın ve misafirperver milleti olduğunu ancak bu durumun trafikte tam tersine döndüğünü kaydetti. 

Öymez “Son 10 yılda meydana gelen 11 milyon 361 bin 191 trafik kazasında yaklaşık 50 bin kişin hayatını kaybetti. Bu, PKK teröründe son 30 yılda kaybettiğimiz insan sayısına denk bir rakam. Rakamlar trafik terörü tanımlamasının ne kadar doğru bir kavram olduğunu ortaya koyuyor.” diye konuştu.

Kazaların oluş nedenlerinde ilk sırayı aşırı hızın aldığını belirten Öymez, Türklerin aceleci bir millet olduğuna ve trafikte canavara dönüştüğüne dikkati çekti.

Çocukların ebeveynlerini trafik kurallarına uymaları konusunda ikaz ettiğini dile getiren Öymez, çocukların 18-20 yaşlarına geldiğinde aynı hassasiyeti devam ettirip ettiremeyeceklerinin de sorgulanması gerektiğini ifade etti.

Öymez, trafik sorunun sadece polis tarafından çözülecek bir sorun olmadığını vurgulayarak, çocuklarda trafik bilincinin "kırmızıda durulur, yeşilde geçilir"den öteye taşınması gerektiğini bildirdi.

"Tahammül kültürü ile vicdan eğitimi verilmeli"

Yurt dışında çocuklara verilen eğitimde ilk olarak özür dileme, teşekkür etme ve sırada beklemenin öğretildiğini anlatan Öymez, bu eğitimin “tahammül kültürünü” geliştirdiğini söyledi.

"Trafik kazalarına neden olan bizdeki en büyük eksiklik işte bu tahammül kültürünün olmayışı.” diyen Öymez, tahammül kültürü ile çocuklara vicdan eğitimi verilmesinin de önemine işaret etti.

Öymez, cezaların arttırılmasının caydırıcılık sağlayacağını ancak mobese ve kameraların bulunmadığı yerlerde bunun mümkün olmayacağını belirterek, çok yönlü bir eylem planı hazırlanması gerektiğini kaydetti.

Öymez, Karayolları Trafik Güvenliği Kurulunun daha aktif bir yapıya kavuşturularak yetkilerinin artırılmasının önemine dikkati çekti.

"Eleştirileri artı değere çevirebiliyoruz"

Hürriyet gazetesi yazarı Bildirici de toplumun her kesimi tarafından zaman zaman suçlu olarak görülen medyanın bir mensubu olduğunu, eleştirilerden mutlu olduğunu çünkü bu eleştirileri artı değere çevirebildiklerini söyledi.

Medya olarak kamu denetimi sağlamak için yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Bildirici, insan hayatını çok önemsediklerini, gazetecilik mesleğinin "kıblesinin" de her zaman insan olduğunu kaydetti.

Bildirici, gazetecilerin haber yaparken sonuçlarını çok düşünmediğini ifade ederek, trafik haberlerinin farklı olduğunu ve içerisinde insan unsuru bulunduğu için istisnaların devreye girdiğini belirtti.

Anadolu Ajansı ile iş birliği yaparak 10 maddelik trafik kazaları yazım klavuzu hazırladıklarını anlatan Bildirici, “Biz haberleri yazarken kaza yapan aracın firmasının adını yazacağız. Bunu yaparken tabii ki o firmayı suçlamayacağız. Hakimlik, savcılık, polislik yapmayacağız. Bizim işimiz olayı anlatmaktır.” diye konuştu.

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.