Mustafa ÖZCAN_

Mustafa ÖZCAN_

Tevrat’taki Obama şifresi

Tefeül, hem İslam'ın hem de diğer dinlerin geleneklerinden birisidir. Gerçi selefi meşrep anlayışlar bu tarz tefeüllere pek itibar etmezler. Tefeül'de tasannu ve yapmacık ve kurgusal ve çocuksu yaklaşımlar nedeniyle birçoklarını bu tarza mesafeli kılmıştır. Lakin geçmişte İran ve Hindistan gibi ülkelerde ve bu coğrafyanın kültüründe Kur'an ile tefeül yapmak nasıl hoş karşılanıyorduysa keza Hafız Şirazi'nin Divan'ı ile tefeül yapmak böyle bir alışkanlık ve gelenek idi. Şimdi ise bu alışkanlıkların yerinde yeller esiyor. Michael Drosnin isimli bir Tevrat uzmanı da aynen Reşad Halife'nin Kur'an üzerinde yürüttüğü matematiksel şifre çalışmaları gibi Tevrat üzerinde bazı şifre çalışmaları yürütmüş ve bunlardan bazı sonuçlar istihsal etmiştir. Bilindiği gibi, Reşad Halife, Kur'an-ı Kerim üzerinde yapmış olduğu şifre çalışmalarında 19 ağırlıklı bir sayı olarak temayüz etmişti. Lakin Reşad Halife bu metamatiksel şifre üzerinden giderken Tevbe Suresinin iki ayetinin şifre sistemine uymadığı gerekçesiyle inkara yeltenmişti ve ardından da bu Mısırlı ziaaat mühendisi esrarengiz bir şekilde öldürülmüştü. Keza Cenk Koray da özellikle Mustafa Kemal üzerindeki 19 vefklerinden (uyumlarından) yola çıkarak 19 üzerinde çok durmasından sonra 19 yaşındaki oğlu da bir şekilde asabi bir nöbetten sonra cam kesiklerinden dolayı kan kaybederek vefat etmişti. Ömer Çelakıl veya akıl çelen  bazı kimseler de sayısal şifreler üzerinde durmuşlardı. Elbette Bediüzzaman gibi isimler de eski ulemanın da kullandığı ebced ve istihraç meselesini tefeül anlamına benimsemişler ama bunu asli bir sisteme dönüştürmemişlerdi. Sadece moral takviyesi açısından bir de gaybın kader kodlarıyla ezelden tespit edildiği noktasında meseleyle ilgilenmişlerdir.

Reşad Halife ve benzerlerini Kur'an üzerinde yürüttükleri şifre sistemine benzer bir sistem (şifre cifrden alınmıştır) Yahudiler tarafından da Tevrat üzerinde yürütülüyor. Onlar da yakaladıkları vefk ve denklikler üzerinden Tevrat'ın mucize olduğunu ispata çalışıyorlar. Orjinali itibarıyla elbette Müslümanlar da buna katılıyorlar. Ama şu anki Tevrat odaklı çalışmalar manipülatif amaçlı görünüyor. Michael Drosnin Tevrat'ta yaptığı şifreleme çalışmalarında Rabin'in ölümü ve katilinin ortaya çıktığını ifade etmişti. Akabinde 11 Eylül olaylarıyla ilgili de Tevrat şifresinden bahsedildi. Şimdi ise kimi hahamlar Obama isminin Tevrat şifresine takıldığını ve Obama'nın gelişiyle birlikte Yecüc ve Mecüc devrinin (Gog Mogog) başlayacağını ileri sürüyorlar. Bu hususa temas etmeden önce Tevrat kaynaklı bir iki şifre örneğini hatırlatmakta fayda var. Musa'ya (Aleyhisselam) verilen ilk beş kitaba "Tora" adı verilir ve Tevrat'ın bu kısmı, Drosnin gibilerine göre içinde tüm insanların ve tüm dünya olaylarının geçmişten kıyamete, her ne olmuş ve olacaksa tamamını bildiren mucizevi bir şifre içermektedir. Sözcükler hiç ara vermeden bitişik yazılıp bir bilgisayara yüklendiğinde eşit atlama aralıklarıyla yatay, dikey veya çapraz olarak okunabilen sözcüklerle Tora her soruya cevap vermektedir. Bu; günümüzde bilgisayar çağına programlanmış bir mucizedir. Şifre çözüldüğünde ilk fark edilenlerden biri; İsrail Başbakanı İzak Rabin'in suikaste kurban gideceği idi. Haber, İzak Rabin'e ulaştırıldı. Fakat, 3200 yıl önce verilmiş olan Tevrat'ta bildirildiği gibi suikast gerçekleşti ve İzak Rabin öldürüldü. Newyork'ta terörist saldırı sonucu çöken ikiz kuleler için Tevrat'ın şifresinde şu ibareler vardı. "11 Eylül 2001, İkiz kuleler, uçak tarafından çökertildi, Bin Laden'in suçu, Pentagon hasarlı."

Anlaşıldığı kadarıyla Tevrat'ın şifresini savunanlara göre sözkonusu kutsal kitabın yıldızname gibi bir özelliği daha var. Bu özelliği şöyle anlatıyorlar: "Tora'nın şifresi şu anda tüm dünyada bilgisayar programı halinde satılmaktadır ve şifrenin çözülüp programın ilk oluşturulduğu yıllarda denemek için ansiklopediden rastgele alınan 66 ünlü kişinin isimleri verildiğinde Tora'nın şifresi her birinin doğum ve ölüm yılları ile doğum-ölüm şehirlerini kusursuz vermiştir. Matematikte bunun rastgelelik ihtimali on milyonda birdir. Yani bu bir hatasızlık ve kesinlik oranıdır. Bu, şu demektir ki; "herkesin ve her olayın geçmişten "kıyamete" kadar gizli bir şifresi var."

Gelelim Obama meselesine: Emir Tahiri, Şii hadis mecmualarından Meclisi'nin Bihar el Envar'ında bazılarının Obama ismini istihraç ettiklerini ve  Hazreti Mehdi'nin habercisi ve müjdecisi olduğunu düşündüklerini aktarmıştı. Tabii Tahiri'nin aktardığı şifre değil istihraç. Tevrat kaynaklı şifrede ise onunla birlikte Yecüc ve Mecüc'ün yeryüzünde zuhur edeceği ileri sürülüyor. Hahamlar Ahd-i Kadim'de Obama ismine rastladıklarını söylüyorlar. Hahamlar Tevrat'ta şifre taraması yapmışlar ve bu taramada Obama ismine üç yerde rastlamışlar. Obama ile birlikte Yecüc ve Mecüc savaşı başlayacağını ileri sürüyorlar ve Obama'nın da şifre tarama yöntemiyle Bin Ladin'le bağlantılı olduğunun anlaşıldığını ileri sürüyorlar. Çok ilginçtir, Reagan ve İncilciler SSCB'yi şer imparatorluğu olarak takdim ederken şimdi İsrailli hahamlar benzeri bir yakıştırmayı ABD ve Obama için yapıyorlar. İşte bunlar da şifre enflasyonu ve manipülasyonu. Bu hususta mistik haham Mordehay Şakit gibi hahamlara diğer hahamlar da itibar etmiyorlar. Zira, 2001 yılında Bush kazandığında da benzeri mavalları söylemişler ama fos çıkmıştı. Dindar Yahudiler Bush seçildiğinde de Yecüc ve Mecüc zuhuruna ve savaşına neden olacağını öngörmüşlerdi. Bunlar, kendini gerçekleştiren kehanetlerden ziyade her mevsim kendisini tekrarlayan kehanetler zümresine giriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.