İncelemeler doğrultusunda kontrol edilen 1320 aracın yaklaşık yüzde 77’sinde lastiklerde yeterli hava olmadığı ölçümlendi. Sürücülerle yapılan görüşmeler; sürücülerin az havalı lastiklerdeki esnemeyi konfor ve rahatlık olarak algıladıkları için bu duruma müdahale etmediklerini gösterdi. Ayrıca araçların yüzde 2’sinin lastiklerinde gerektiğinden fazla hava olduğu da görüldü.

 

Yapılan saha çalışması neticesinde ortaya çıkan bir diğer önemli sonuç diş derinliklerinde gözlemlendi. Önerilen diş derinliği 8 mm olan lastiklerin yüzde 94’ünün diş derinliğinin 3 mm sınırında olduğu ortaya çıktı. Türkiye’de yasalara göre diş derinliği 1,6 mm’ye düştüğünde değiştirilmeli.

 

Hava basıncı düşük lastikler, kısa kullanım ömrü ve fazla yakıt harcanmasına yol açıyor

Gerek az hava gerekse fazla hava lastiğin yol yüzeyi ile temas ettiği alanın küçülmesi anlamına geliyor. Lastiğin yola tutunan alanı küçüldükçe, güvenlik de aynı oranda azalıyor. Bunun yanı sıra aracın tüm yükü daha küçük bir alan tarafından taşındığı için yıpranma payı da artıyor ve lastik düzensiz aşınarak hizmet ömrünü daha çabuk tamamlıyor. Ayrıca az havalı lastik, yakıt tüketimini de olumsuz etkiliyor.

 

Avrupa da yapılan son araştırmalar yeterli havaya sahip olmayan lastiklerin ortalama bir yılda araç başına yaklaşık 200 TL fazladan yakıt tüketimine yol açtığını ve bunu da toplamda havaya fazladan salınan tonlarca mt3 karbondioksit salınımı anlamına geldiğine işaret ediyor.

 

Düşük diş derinliği, fren mesafesini artırırken, direksiyon hakimiyetini azaltıyor

Bir lastikten beklenen performansın alınabilmesi için önemli kriterlerden biri de lastik dişi olarak adlandırılan desenlerin derinlikleridir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda; diş derinliğinin yaz lastiklerinde 3 mm, kış lastiklerinde ise 4 mm gelinmesi durumunda lastiklerin artık değiştirilmesini öneriyor. Yapılan testler, lastik diş derinliğinin 1.6 mm’ye düştüğünde fren mesafesinin yaklaşık yüzde 30-35 düzeyinde artığını ve özellikle ıslak zeminde direksiyon hakimiyetini 8 kata kadar güçleştirdiğini ortaya koyuyor.

 

 

Araçlarda mevsime uygun olmayan lastik kullanmak; yazın bot veya kışın sandalet tercih etmeye benziyor. Yapılan saha çalışması ile ortaya çıkan bir başka şaşırtıcı sonuç ise araçların yüzde 5’inde yaz mevsiminde olunmasına rağmen kış lastiklerinin kullanılmasıydı. Mevsime uygun lastik kullanılmadığında lastikler çabuk aşınıyor ve daha önemlisi, fren mesafesinde kayda değer bir oranda artış gözlemleniyor. Uzmanlar bu nedenle güvenlik için kış döneminde kış lastiği, yaz döneminde ise yaz lastiği kullanılmasını öneriyor.