Kim Meclise bomba atar, kim millete kuşun sıkar;  askerle milleti karşı karşıya getirip de savaş fitnesine sokmak ister?

Ümmetin umudu olmuş kaleyi içerden bombalamak değil mi bu; umudun kapısını içeriden kilitlemek değil de ne bu? Kim bunu teşebbüs eder, kim böyle bir aymazlığa tevessül eder?

Akıl sormaktan yorulmaz; kalp yalnız bırakmaz aklı; vicdan ağlayarak iştirak eder bu birlikteliğe.

Akıl köprüsü zan askerlerince işgal edilmiş, vicdan tutsak, kalp kelepçeli! Şimdi durmak zamanı, susmak zamanı, oturup ekranlara mıhlanmak zamanını mı?

Sıcak bir Temmuz 15 akşamı; son darbecilere milletin yaptığı ilk darbe!

Tanklara karşı halk; halka karşı silah… Halka halka direniş, şehir şehir şahlanış… Halkın silahı hakikat; her yaştan, değişik siyasi görüşlerden, erkeği ile kadını ile yollarda, sokaklarda, caddelerde akıyor…

Siyaset yok, siyasi slogan yok, şuculuk buculuk yok; tekbir var, sala var, istiklal marşı var, bayrak var. Kardeş olduğu hatırlamak var, ortak düşmana karşı müştereklik var, medeniyet kurmuş millet evlatların diriliş ve şahlanışı var…

Tankların önünde yatan ihtiyar; bu milletin gençlik aşısı, geleceğinin göğsü, ufkun zirvesi…

Camiler açık, sokaklar canlı, salalar şahit… Bir millet küllerinden yeniden diriliyor; atılan tohumlar boşa gitmedi, umutlar uful etmedi, gayretler meyvesini verdi, himmetler tesirini gösterdi.

27 Mayısa karşı, 15 Temmuz; 31 Mart zihniyetinin millet darbesiyle tarihe gömülüşü. Gelecek millete gülecek, gelecekte ümmet gülecek inşaallah.

Milleti iplemeyenleri millet ipledi! Kör ve köhne zihniyeti tarihin çöp arabasında yokluk mezarlığına taşıdı. Giydirilmek istenen 200 yıllık deli gömleği aklıyla yırttı, paçavra yapıp savurdu attı kalbinden…

Yeni yollar, yeni köprüler;  yeni şehirler, şehirlerin yeniden inşası, kalplerin iman ab-ı hayatı ile dirilmesi, aklın kalbin emir ve komutasına girişi, vicdanın kontrolü ele alışı; bu müştereklikte birleşme ve medeniyet kavşağında buluşma…

Duamız, dileğimiz, umudumuz; 15 Temmuz akşamı böylesi bir muştunun işaret fişeği olması.

Gayrete devam, duaya devam, hizmete devam… Daha kıracak çok zincir, yıkacak çok put var!

200 yıllık tahribatı kaldırıp atmak kolay mı? Büyük adımlar atıldı, sona gelinmedi henüz; yolda, yolculuk da devam ediyor, durmak yok.