Süslü mevcudat ne diyor ?

Bir şeyi süslemek, tezyin etmek ne ile olur? Evvela süslenecek şeyin ne olduğunu bilmekle, yani diğer eşyalardan onu ayıran özelliklerini bilmekle, o şeyi diğer eşyadan ayırmakla yani ilimle olur. Sonra nasıl süsleneceğini bilmekle, yani süslenecek şeyin en güzel nasıl süsleneceğini süslemek sanatını  bilmekle olur. Sonra süslenecek, ziynetlendirilecek şeyi sevmek ona rağbet etmek ve o şeyi süslemeye karar vermekle yani irade sıfatı ile olur.

Mesela; bir gelin arabasını süslemek veya bir evi, bir villanın iç ve dışını süslemek veya kumaşı veya halıyı süslemek. Bütün bunlar tezyin edilecek şeyin ne olduğunu  ve ne şekilde en güzel ve çekici ve göz alıcı bir şekilde süsleneceğini bilmek ve irade ile ona yönelip kudretle (imkanlarla) tezyin etmeye başlamakla olur.

Demek süslemek, tezyin etmek, ziynetlendirmek ilim, irade, ihtiyar ve kudret sıfatlarını gerektiren biribirisiz olmayan bir hakikattır. Bunlardan biri olmazsa süsleme hakikatı gerçekleşmez, meydana gelmez, akim kalır.

Mesela kaba inşaatı biten bir villa sahibi, villasının iç ve dış güzelliğini en son mimari ve teknolojik malzemeyle süslemeye karar verse ve bu işi ehline değil de  köy kulubesi yapmaktan maada bir hüneri olmayan zerafet ve nazik sanatlardan ve dekorasyon işlerinden anlamayan bir taş ustasına verse villasını virane olmaya terk etmiş ve  parasını  berheva etmiş olur.

Yine bir araba fabrikasını düşünelim.Üretilen son model bir arabanın şeklinden, dizayn edilişinden, iç ve dış aksesuarından, lambalarından, kaportasına ve rengine kadar kusursuz ve eşsiz bir araba yapmak için acaba kaç mühendis, kaç  teknisyen ve teknik eleman bu iş için kafa çatlatıp uykusuz sabahlıyor.

Bahis mevzu süsleme sanatında en çok zahmeti çeken tahmin ediyorum ki , hanımlara hitap eden eşyayı üretenlerdir. Çünkü hanımlar ziynette, süslü eşyayı tercihte, renk tercihinde erkeklerin aksine daha hassas, daha meraklı ve isteklidirler. Bir başörtüsü almak için on mağazayı gezen ve her mağazada kırk elli eşarbı tezgaha seren ve hiç birini beğenmeden çekip giden bayanları düşününce bana hak vereceğinizi tahmin ediyorum. Değişik renk ve güzellikte eşarp ve kumaş üretenlerin işlerinin ne kadar zor olduğu anlaşılıyor.
Şimdi bu misaller dürbünüyle şuraya gelmek istiyorum.

Süslemek,ziynetlendirmek, tezyin etmek, eşyayı güzelleştirmek, güzel yapmak, göze ve gönle hoş gelecek şekilde tanzim etmek, yapmak ilim ile, güzel bir kabiliyet ve güzel bir istidatla irade sıfatı ile, kasd ve arzu ile, ihtiyar ve kudret  sıfatlarıyla alakadardır. Bu sıfatları haiz olmayan, taşımayan, güzelleştirmeyi, ziynetlendirmeyi, süslemeyi yapamaz.

Mevcudata ve mahlukata bakalım.İlim İrade ve Kudret sıfatıyla yaratılan bir horozu düşünelim. Bu horoz fıtri vazifesiyle ifa edeceği ameline göre, güzel alımlı, çalımlı,gösterişli ve görenleri takdir ve tahsine sevkedecek şekilde  nasıl süslenebilir.?

Süt beyazı bir horoz, kıpkırmızı ibikleri, altın sarısı veya siyahi renkle  kabaran ve heybet veren kafasındaki yeleleri, tüyleri, münasip düşen kırmızı kulakları, baş rengine uygun yukarı yükselen kıvrım kıvrım kuyruğu ve de garip ve acip silahı olan mahmuzları, gün ağarmadan programlanan ötmesi ve evet o muhteşem bütün bu süsleri ziynetleri  tamamlayan bir yükseğe tırmanıp dakikalar süren harika ötüşü, ötüşü…

Şimdi de bir çöl aslanını tahayyül edelim.Sahraların sıcaktan ve susuzluktan kavrulmuş sarı sarı tepeleri rengine uygun kamuflaj edilmiş sarı renkte bir aslan. Sarı  ve kısa tüylerle kaplanan vücudü tamamlayan, daha koyu sarı, kahvemsi  başa daha da ihtişam ve haşmet veren uzun tüyler, uzun, uzun  yelesi, Bir insan kafasının sığacağı ağzı ve 6-7 santimi bulan korkunç ısırıp koparacak keyfiyette  dişler. Bütün bu ihtişama ihtişam katan, Kanı donduran ve  sekiz kilometreye varan dehşetli kükreyişi. Yaratılış ve fıtrat vazifesine uygun çevik ve güçlü bir vücut, bir vuruşta sığırı devirecek acip tırnaklı bir pençe, vücut rengini ve yelelerin rengiyle ahengi tamamlayan kuyruk.

Şimdi bir ağaca bakalım.Fıtri vazifesine uygun boyu ve kameti, gövdesine farıkalı giydirilen renkli kabuklu fistanı, gövdesine muvafık adilce dağıtılan, tenasüplü, zarif ve narin dallar, muntazam ve mevzun yapraklar ve yaprakların muntazam eşkalleri ve şekilleri ve zarafet ve naziklikleri, gövde ve dallardaki şekil ve renk ahengine uygun renklikte yapraklar, yaprakların rengine ahenk katıp adeta kendilerine nazarı dikkati çeviren süslü acip ve garip vaziyetli çiçekleri ve ağaçtaki tüm cemali, kemali, ziyneti süsü ve gösterişli vaziyetleri tamamlayan cemale cemal, kemale kemal katan, kemal-i san’ata adeta hatme vuran harika şekil ve muciznuma  renk ve kokular içerisinde her zihayatı kendine celb edip mest eden mugaddi mukannen meyveler, leziz meyvecikler, taamlar.

Bu kadar muntazam mahluklar, bu kadar güzel, süslü zihayatlar, bu kadar gösterişli ve ziynetli masnular. Yaratılış gayelerine muvafık harika renk ve nakışlar ve daha nice saymakla bitmez  cemaller, güzellikler, silsilesi.

Şimdi bu horoz ve arslan ve ağaç  misaliyle,tüm hayvanatı hatta hayvancıkları, kuşları ve kuşcukları, balıkları, bütün ağaçları ve bitkileri nazara alalım. Onlardaki hilkat gayelerine göre münasip hikmetli bir şekilde, kolayca istimal edebilecekleri netice ve gayelerine ulaşabilecekleri, bir suret ve şekil ve heyette verilen muntazam vücutları,

Fıtri amellerine münasip ve semeredar keyfiyetleri, vazifelerindeki ve isti’mallerindeki neticeyi çabuklaştıracak ve kolaylaştıracak şekildeki süsleri,

Vücutlarına münasip, hadsiz bir İlim ve Cemal-i Mutlakın Cemalinden damlayıp gelen  münasip ve muvafık renkleri ve ziynetleri,

Her bir fertten nev’ine kadar kusursuz cemali mücerretleri, kemali ziynetleri, istimal ettikleri cihazlarının muntazam miktarları, süsleri ve renkleri ve gösterişleri, çıkardıkları acip ve garip sesleri,

Her bir zihayatı diğerinden ayıran, has ve muvafık harika kusursuz cemali, tarif edici evsafı ,tafsif edici mükemmel evsafı, zişuurun hislerini ve  zevklerini tatmin eden ziynetleri  ve süsleri ve semereleri,

İşte bu had ve hesaba gelmez saydığımız  hal ve keyfiyetler, her biri birer lisan gibi herşeyi ilmiyle ihata eden bir Cemil-i Alel ıtlakın, bir Cemil-i Zülcelalin ve bir Cemal-i Mutlakın, Vücüb-u Vücuduna, hadsiz istidat-ı Hüsnüne, Hadsiz Cemaline, nihayetsiz Kemaline,her şeyin her şeyle münasebetini bilip, her şeyin en güzel tarz ve keyfiyetini bilir nihayetsiz İlmine, her şeyi yapmaya muktedir Kudret-i Mutlakasına, hadsiz İrade ve İlmi Muhtarına, mahlukatın güzel şuunatı adedince işaretler ederler.

Ve bu nihayet derecede Kemal-i Cemali, Nihayetsiz İlmi ve Hüsnü Mücerredi ve hadsiz İrade ve İhtiyarın tecellisi ve tezahürü olan  süslemek keyfiyeti, tezyin edip güzelleştirmek sanatı, her zihayatın fıtri vazifelerine muvafık ve münasip süslü cihazları ve onları güzelleştiren  renkleri ve desenleri ve güzel sıfatları takma iradesi, bütün güzel zihayat, ziynetli ziruh ve hadsiz güzel hayvanat taifeleri , güzellikleri ve taayyün eden güzel şuunatları  adedince Bir Sani’i Zülcemalin Hadsiz Cemaline, nihayetsiz Kemaline, İhatalı İlim ve iradesine hadsiz lisanlarla şehadetler ettikleri gibi,

Cemalsiz ve de kemalsiz, ilim ve iradeden ve ziynetlendirme ve süslendirme kabiliyet ve keyfiyetinden mahrum, eşyayı biribirinden temyiz edip ayıracak irade ve ihtiyar vasıfları olmayan, güzellikle çirkinliği fark edemeyen ve neyin neye yaradığını ve ne iş yapacağını bilmeyen, süslendirme ve ziynetlendirmenin neye yarayacağını idrak edemeyen kör, kaba, cahil, camid ve şuursuz  tabiat ve tesadüf ve esbabın bu gibi şeylere karışmalarının  imkan harici olup , hiçbir ihtimal  ile müdahelelerinin olamayacağına kat’i  şehadet ederler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.