Suriyeli sığınmacılara yönelik şiddet protesto edildi

Suriyeli sığınmacılara yönelik şiddet protesto edildi

Suriyeli sığınmacılara yönelik ırkçılık ve şiddet Taksim'de protesto edildi

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Platformu, 9 Ağustos Cumartesi günü Suriyeli sığınmacılara yönelik saldırıları İstiklal Caddesi'nde yaptığı bir yürüyüşle protesto etti. Mazlumder İstanbul Şubesi'nin de destek verdiği protestoda göçmenlere "mülteci" statüsünün tanınması talebi dile getirildi.
 
"Suriyeli sığınmacılar kardeşimizdir! Kardeşime dokunma!" çağrısıyla Tünel'de buluşan grup, "Irkçılığa ve ayrımcılığa dur de" "Mülteciler kardeşimiz", "Mülteci hakkı insan hakkıdır", "Suriye halkı yalnız değildir", "Irkçılığa dur de", "Göçmenlere özgürlük" dövizleri ve barış bayrakları ile Galatasaray Meydanı'na yürüdü. 
 
Protestoda mültecilerin Esad'ın bombardımanlarından, Suriye'deki kanlı iç savaştan kaçarak buraya geldikleri vurgulanırken, hükümetin valiliklere yolladığı, Suriyelilerin 'sokaklardan toplanıp kamplara gönderilmesi' talimatı veren genelge protesto edildi.
 
Galatasaray Meydanı'nda DurDe adına yapılan basın açıklamasını Çağla Oflas okudu. Açıklamada son günlerde Ankara, Maraş, Antep, Kayseri, Mudanya ve Urfa'da Suriyeli sığınmacılara yönelik saldırganlık ve linç girişimlerinin gerçekleştiğine dikkat çekilerek saldırganlara hiçbir yaptırım uygulanmadığı vurgulandı. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Irkçı gruplar, Suriyeliler yüzünden halkın işsiz kaldığını, sığınmacıların 'huzurlarını kaçırdıklarını' ileri sürerek, yaygın önyargıları tetikleyerek saldırılara zemin hazırlıyor; linç girişimlerini örgütlüyor. Medya da bu ırkçılığı olağanlaştırıyor. Suriyeli sığınmacılar, her şeyden önce, kanlı bir iç savaşın sivil mağdurlarıdır. Akrabalarını, eşlerini, evlerini, mallarını ve mülklerini terk ederek, Türkiye'ye sığınan on binlerce Suriyeli kayıt dışı olarak, asgari ücretin çok altında ücretlerle, günde 16 saate yakın çalıştırılıyor. Türkiye'de işsizliğin, yoksulluğun sebebi Suriyeli sığınmacılar değil; Suriyelileri ucuz işgücü olarak sömürenlerdir. Hükümet, Suriyelilerin mülteci statüsünü tanımayarak, onlara 'misafir' diyerek uluslararası sözleşmeler ve insan hakları normlarından kaynaklanan temel haklarını göz ardı ediyor. Mülteci haklarını derhal tanınmalıdır. Mülteci hakkı en temel insan hakkıdır. Irkçı saldırganlığa karşı hemen tedbir alınmalıdır."
 
Açıklamanın ardından kısa bir konuşma yapan Mazlumder İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Taner Ayaz ise "Ben Yunanistan'dan mübadele ile gelmiş bir babaannenin torunu olarak hemen hemen hepimizin bir Balkan ya da Kafkas göçmeni köküne sahip olduğumuzu, bu ülkenin büyük bir kısmının göçmenle kurulduğunu hatırlatmak istiyorum. Kim olursa olsun zalime karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana diyen MAZLUMDER'in ırkçı saldırıları kınadığını ve 'Suriyeli kardeşime dokunma' sloganını paylaştığını kamuoyu önünde bir kez daha tekrar ediyorum" dedi.
 
Son olarak konuşan KüreselBak Sözcüsü Faruk Sevim ise Suriye'de yaşanan olayların kaynağının Amerikan işgali olduğunu söyleyerek "Irak'ta başlayan bu süreç daha sonra Suriye'ye de yayılmıştır. Aslında sığınmacıların sorunlarının asıl kaynağı emperyalizmdir, Amerikan işgalidir. Suriyeli sığınmacıların kardeş halkımız olduğunu unutmayalım. Ortadoğu'da yaşayan tüm halklar kardeşimizdir. Sığınmacılık, mültecilik bir insan hakkıdır. Biz tüm Ortadoğu halklarının Türkiye'de mülteci olarak tanınmasını ve onların tüm sorunlarının hükümet tarafından çözülmesini istiyoruz" dedi.
 
Dünya Bülteni 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.