Suriyeli göçmenlerin Türkiye'deki yaşam standartları tartışıldı

Suriyeli göçmenlerin Türkiye'deki yaşam standartları tartışıldı

Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye’ye gelen Suriyelilerin bölgeye yansımaları düzenlenen panelde tartışmaya açıldı.

Konrad Adenauer Vakfı’nın Hatay Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdiği organizasyon ile Suriye'de yaşanan iç savaşın etkilediği bölge halkının yaşadığı travmalar ve yansımaları masaya yatırıldı.

Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilcisi Colin Dürkop, Suriye'de rejime karşı başlatılan ayaklanma ile ülkenin sancılı bir sürece girdiğini söyledi. Bu süreçten en fazla sivil halkın zarar gördüğünün altını çizen Dürkop, çatışmalarda zarar gören Suriyelilere kapılarını açan Türklerin ekmeğini ve suyunu paylaştığını söyledi.Ayaklanma ile başlayan sürecin iç savaşa dönüşmesi ile birlikte Türkiye'ye gelen Suriyeli sayısının gün geçtikçe arttığına da işaret eden Dürkop sürecin zorlukları da beraberinde getirdiğini belirtti.

Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Yetişen ise Suriyelilerin Hatay nüfusunun yüzde 20'sini kapsadığını hatırlattı. Bölgelerindeki iç savaş nedeniyle ellerinde ne varsa ülkelerinde bırakıp gelen bu insanların aç kalmamak için ‘ucuz işçilik’ adı altında çalışmaya başladığına işaret eden Yetişen "Suriyeliler aç kalmamak için sosyal güvencesi olmayan işlerde daha az ücretle çalışıyor. Buda Hataylı gençlerin işsiz kalmasına neden oluyor." dedi.

"Türkiye Suriye politikası ve göçmenler" başlığı adı bir konuşma yapan Doç. Dr. Murat Erdoğan ise özellikle devletin Suriyelilere yardım noktasındaki karmaşanın önüne geçmesi gerektiğini söyledi.Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye genelindeki çeşitli çadır ve konteyner kentlere yerleşen Suriyelilerin yaşadıkları illerdeki çalışma hayatlarına değinen Erdoğan, "Konu insani bir sorun. Kurumsal bir karmaşa var. Yerel halk hastanelerden çok şikayetçi. Suriyelilerin hastaneye gitme oranı yüzde üç. Kayıtsız bir sürü insan var. Eğitimde çok ciddi sorunları var. Altyapısı yok. Bu çocuklar okullarını bıraktılar geldiler. Türkiye’nin bu tip göçler konusunda bir yürüyüş belirlemesi gerekiyor. Ucuz iş gücü. Çatışmalara gidebilir. Bu insanların yarısı bu ülkede kalacak. Bu noktada STK'lara büyük görevler düşüyor. Ama çalışmalar yetersiz. STK'ların bu işin içindeki etkinliğini arttırmak gerekir. Köylerde yardım dağıtıyorlar. Başkalarına yapılan yardımlar bizim vatandaşımızın da dikkatini çekiyor ve 'bize niye yardım edilmiyor' diyorlar. Devlet bu politikalara dikkat etmeli. Kendi vatandaşı dururken başkasına yardım etmek göze batıyor." diye konuştu.

Konuşmaların ardından İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkan Yardımcısı Metin Çorabatır, "Suriyeli Göçmenlerin Dünü, Bugünü ve Yarını" konulu söyleşini gerçekleştirdi.

Cihan

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.