Suriye'de sağlık sistemi çöktü!

Suriye'de sağlık sistemi çöktü!

Suriye'de savaşın 3.yılınan girerken ülkedeki sağlık sistemi tamamen çökme noktasına geldi.

2011 yılının Mart ayında Suriye'nin Daraa kentinde Suriye halkının özgürlük talebine karşı rejimin askeri müdahalede bulunması ve ağır saldırılarla karşılık vermesi üzerine başlayan çatışmalarda ölen ve yaralananların, evlerinden uzaklaşmak zorunda bırakılan mültecilerin sayısı gün geçtikçe artıyor.

Bu süre zarfında gerçekleşen çatışmalar sonucunda Birleşmiş Milletler'in raporuna göre Suriye'de 12 bin'i çocuk, 11 bin'i kadın 130 bin kişi hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü'nün (UNHCR) 4 Eylül 2013 verilerine göre 2 milyondan fazla Suriyeli, komşu ülkelerde mülteci konumunda yaşamaktadır. Bu mültecilerin 720.000'i Lübnan'da, 520.000'i Ürdün'de, 200.000'i Irak'ta, 111.000'i Mısır'da hayatlarını sürdürmekte.

Türkiye'deki ise resmi kayıtlara göre 464.000 mülteci barındırmaktadır. Mültecilerin hepsi UNHCR aracılığıyla kaydolmadığı için gerçek rakamların daha fazla olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, 6,5 milyon kişi ise Suriye içerisinde iç mülteci konumuna düşmüş durumdadır.

Her gün, sağlık hizmeti almak için ilgili kurumlara başvuramayan ve ateşli silahlarla yaralanmış yüzlerce Suriyeli tedavi edilmekten yoksun bir şekilde kurtarılmayı bekliyor.

SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKTÜ

Savaşın 3.yılına girilirken Yeryüzü Doktorları'nın hazırladığı rapor ülkedeki sağlık sisteminin ne hale geldiğini gözler önüne seriyor. 13 milyona yakın insan temel besin, su ve barınma imkanlarından yoksun bir şekilde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.

Ülkedeki bombardımanın yol açtığı yıkımdan en çok etkilenenlerden olan sağlık çalışanlarının %70'i ülkeyi terk etti. Bu çalışanların 30 bin'i ise doktor. 469 sağlık çalışanı ise hastanede bulunuyor. Esed güçlerine ait uçaklar tarafından atılan füzeler şehirleri harabeye çevirirken, yaralıların tedavi edilmesine engel olmak için hastaneler de vuruluyor.

Suriye nüfusu, her geçen gün ölümlerden dolayı hızlı bir şekilde azalıyor. Rejim güçleri, ülkede yardım faaliyetlerine imza atan kişi ve kurumlara da izin vermiyor.

Bir yandan füzelerden kurtulmaya çalışan halk, diğer yandan salgın hastalıklardan korunmaya çalışıyor. İlaç üretiminin büyük bir bölümü iptal edilirken, eczaneler ilaç talebini karşılayamıyor. Kırsal kesimlerde ise ağrı kesici bile bulunamıyor.
Ülkedeki 520 ambulansın 385'i kullanılamaz hale geldi. 88 hastane büyük hasar görürken 23 hastane kapandı. Bu gibi ağır şartlar halkı açlığa, akıl kaybına ve ölüme getiriyor. Elektrik, su yakıt sıkıntısının yanında şark çibanı, kızamık, kolera, çocuk felci ve tüberküloz gibi salgın hastalıklarda artış görülüyor. Yeterli donanımın sağlanamaması soğuktan ölümlere yol açıyor.

MÜLTECİ KABUL EDEN ÜLKELERDEKİ SAĞLIK DURUMU

İç savaşın başladığı günden beri 2 milyondan fazla Suriyeli dış ülkelere mülteci olarak gitti. 720 bin ile en çok mülteci barındıran Lübnan'da sağlık hizmeti yüksek ücrete tabi. Ayrıca kızamık salgını da Lübnan kamplarına ulaşmış durumda. Ürdün'de hastaneye başvuran Suriyeli sayısında ise son 5 ayda yüzde 250'lik bir artış görüldü. Kamplar dışında cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyan hasta sayısında yüzde 600'lük artış gözlendi.

Yeryüzü Doktorları olayların başlamasıyla birlikte Lübnan'a iltica edenlerin yardımına koşarak çalışmalarına başladı. Suriye-Lübnan sınırındaki Whade Khaled bölgesinde, yaralılara ilk müdahalenin yapılarak iç bölgelerdeki hastanelere transferini sağlamak üzere IMA-Lübnan işbirliği ile bir Triaj Merkezi kuruldu, Trablusşam'a Gönüllü Sağlık Ekipleri gönderildi, Darül Shifa Hastanesi'ne kan bankası ve laboratuvar kuruldu ve büyük miktarda ilaç gönderimi gerçekleştirildi.

Haber7

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.