Yapılan araştırmada 79 familya ve 228 cinse ait toplam 406 bitki türü bulundu. Ayrıca 38 endemik bitki türüne de rastlandı.

 

Düzce Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü öğrencisi Salih Sercan Kanoğlu, yüksek lisans tezi kapsamında Sülüklü Göl çevresinin bitki çeşitliliğini araştırdı. Şubat-kasım dönemindeki arazi çalışmasında çiçeksiz bitkilerle (eğrelti) çiçekli bitkilerin otsu ve odunsu örneklerini topladı. Araştırma sonucunda alanda 79 familya ve 227 cins altında toplam 406 bitki teşhis edildi. Ayrıca 38 endemik tür bulundu. Endemik türler, Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi'ne (IUCN) göre değerlendirildi. Buna göre vahşi yaşamda soyu tükenmek üzere olan abant çiğdemi (crocus abantensis, Baytop&B.Mathew) ve cüce şincar (onosma subulifolia, H.Riedl.) isimli iki bitki türü tespit edildi. Narin kategorisinde 4, tehdide yakın 5 ve az riskli düzeyinde yer alan 23 bitki saptandı.

 

Arazi çalışmaları sırasında Abant Gölü çevresinde lokal endemik olan ala çiğdem (crocus x paulineae, E.Pasche&H.Kerndorff) bitkisi için yeni bir yayılış noktası da keşfedildi. Melez türün tip lokalitesinin bulunduğu Abant-Mudurnu yol ayrımı çevresindeki alan, daha önce mıcır ocağı için yok edilmişti. Sülüklü Göl araştırması sırasında Abant Gölü çevresinde yapılan rastgele bir arazi çalışmasında yeni bulunan yerin, oldukça önemli olduğu belirlendi.

 

Bölgede tespit edilen bitkilerin fitocoğrafik bölgelere göre dağılımı ise yüzde 26,35 Avrupa-Sibirya, yüzde 8,62 Akdeniz, yüzde 4,93 İran-Turan, yüzde 60,10 ise geniş yayılışlı özellikte.

 

Araştırmanın sonuç kısmında, bölgenin korunması için şu önerilere yer verildi; "Alan, odunsu bitkiler açısından çok zengin. Bu durum, alana doğal bir arboretum özelliği vermekte. Bunun korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekli. Sülüklü Göl’ün çevresinde olmamasına rağmen göle çıkan yol çevresindeki alanlarda bakım dahi olsa ağaç kesimleri görüldü. Bu ağaç kesimlerinin, amenajman planı çerçevesinden çıkarılıp alanı bir arboretum gibi görerek, bilimadamlarından oluşacak bir komisyon kararı doğrultusunda yapılması, alanın korunmasını sürekli kılacaktır. Alanda özellikle çam ağaçlarının gövdeleri, çıra elde etmek için oyulmaktadır. Bu durum, ziyaretçiler için de risk taşımaktadır. İlgili Orman şefliğinin, alanda kontrollerini sıklaştırması gereklidir."