Şükür Risalesi Çalıştayı

Risale Akademinin düzenlediği Şükür Risalesi Çalıştayından dönüyordum. Baktım beni gören insanların bir kısmı tuhaf tuhaf yüzüme bakıyorlar. Önce acaba üstümde başımda bir yamukluk mu var diye baktım, yok. Sonra bende değişik bir şey mi var diye düşündüm. Evet yüzümde bir gülümseme ve içimde bir sevinç olduğunu fark ettim. Sonra etrafımdaki insanların yüzlerine baktım, derin acılar, keder ve memnuniyetsiz, tatminsiz bakışlar. Hakikaten bu ortamda gülümseyen bir yüz, ferah bir esinti farklı kalıyordu, değişik kaçıyordu. Kendi halime mi sevineyim insanların haline mi üzüleyim diye bir an bocaladım.

Duam kabul olunmuştu, giderken “ya Rabbi bu gidişimi şükrümü arttırmaya vesile eyle” diye dua ederek gitmiştim. İçimde hissettiğim ferahlık ve yüzümdeki gülümseme dualarımın kabul olunduğunun en bariz göstergeleri idi.

Şükredenlerden olmak için gerçekten de şükreden insanlarla bir arada olmak çok önemli. Onları görmek, hallerine şahit olmak. Kısmetlerine razı olmalarından kaynaklanan ferahlıklarını hissetmek. Kabiliyetlerini Allah yolunda kullanmaktan aldıkları lezzeti seyir etmek.  Evet hal lisanı, kal lisanından daha etkili. Şükür Risalesini ezberlemekle elde edemeyeceğimizi, şükreden bir insanı görmekle elde edebiliriz belki. Elde etmek mi dedim ben? Bu da hırs kokan bir ifade aslında. Neyimiz eksik ki neyi elde etmek için çabalayacağız? Kendimizi ve imkanlarımızı şu an olduğu gibi kabul etmek gibi rahat ve kısa bir yol varken durmadan “eğer şu imkanım olsa çok rahat edeceğim” “eğer bu özelikleri kazanırsam harika olacak” gibi işi yokuşa sürüşümüz neden acaba?

Evet şükrün ölçüsü kanaat, rıza ve memnuniyet. Memnun olmaktan daha çok insanı memnun edecek ne olabilir ki? Memnun olmanın kendisi harika bir nimet.Bazen durup kendime diyorum:” bir memnun ol ya” ne var sanki bir memnun oluversen o kadar memnun olacaksın ki.

Aslında yapacağım tek şey memnuniyetsizliği terk etmek. O gidince yerini zaten memnuniyet alacak. Allah’ın benden razı olması, benim O’nun benim için taktir ettiklerinden razı olmamla değil mi? nefsin mutmain oluşu da böyle tarif edilmiyor mu: sen O’ndan razı, O senden razı.

Günlük hayat içinde şikayet edip duran birine desek ki:”nedir şikayet ettiğin, bunları yaratanı mı beğenmiyorsun?” ne cevap verir acaba. Çoğu zaman şikayetlerimizin hangi merciye gittiğinden gafil olarak şikayet ediyoruz. Yaprak bile O’nun emri ve izni olmadan düşmezken benim hayatıma taalluk eden şeyler O’nun emri ve meşieti haricinde mi geliyor sanıyorum acaba?

Hapiste tecritte iken “beni merak etmeyin, Rahmetin iltifatı devamdadır” diyen üstadın, bolluk ve nimet içinde Rahmeti idrak edemeyen talebeleri miyiz?

Her konuda olduğu gibi şükretmenin de öğrenilebileceğini düşünüyorum. Yeter ki bir kitlenin içinde sürüklenmekten kendimizi koruyalım. Dayatmalara, marka ve kalite takılmaya iten mahalle baskısına karşı dik bir duruş edinelim. Rahatça “seninle yarışmıyorum arkadaşım, Allah mübarek etsin. Ben bunu tercih ediyorum” diyebilelim.

Eğer israftan beni kurtaracak ve şükredenler arasına katılmama sebep olacaksa mahallemi, arkadaşlarımı bile değiştirebilmeliyim. Giydiklerimin markasına göre bana değer verecek olanlara ne kadar arkadaşım diyebilirim ki zaten? Onun muhatabı ben değilim ki, kullandıklarım sadece. Beni görür görmez kıyafetime yöneliyor ve onunla ilgili yorum yapıyorsa benim mi arkadaşım giydiklerimin mi?

İnsanların çoğunluğuna uyanların Cehenneme sürükleneceklerini Allah haber veriyor. Bu devirde herkes böyle canım bir ben miyim düşüncesi bizi kurtarmaz. Artık mutsuzluk deposu olmaktan sıkılmadık mı? mutlu olmak istiyorsak şükür sarayına girmemiz lazım. Gelin kanaat hazinesini keşfedelim. Rıza gömleğini giyelim. Sebepler perdesi arkasında iş gören Zat’a intisab edelim. Gelenin nereden geldiğini düşünelim. İnanın şükretmenin içindeki lezzeti hiçbir yerde bulamayız.

Şükür Risalesi Çalıştayının bende bıraktıklarını bir nebze olsun paylaşmaya çalıştım. Emeği geçen herkese teşekkür ediyor ve bu güzel faaliyetlerin devamını diliyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum