Sudanlılar 200'den fazla Türkçe kelime kullanıyor

Sudanlılar 200'den fazla Türkçe kelime kullanıyor

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Mısır'ı fethinin ardından iki halkın birbirine daha da yakınlaşması sonucunda Sudan Arapçasına giren Türkçe kelimeler varlığını sürdürüyor

Hartum Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Gökhan Bozbaş, Sudan'daki ilk Türkçe kelimelerin İslam'ın ilk dönemlerine kadar uzandığını belirterek "Zira Emeviler döneminde Türkler, Emevi askeri kanadının önemli bir bölümünü oluşturmuştur." dedi.

Hartum Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tarık Muhammed Nur Ali de Türkler ve Sudanlıların İslamiyet'i kabulü ile ortak tarihi, kültürel ve dini ilişkilerin tesis edilmeye başladığını söyledi.

Abbasilerden sonra Türklerin "derin" şekilde iktidarda yer bulduğunu söyleyen Ali, şunları kaydetti:

"Biz zaten Mısır’a yakın olduğumuz için burada kurulan Memlüklüler devleti ve İhşidiler devleti ile ilişkiler kuruldu. Özellikle Memlüklüler döneminde Türklerin denizcilikte gösterdiği faaliyetler var. Osmanlının 16. yüzyılın ortasında Habeşistan eyaletini tesis etmesiyle Türklerle Sudanlılar arasında bir kaynaşma oldu. Askeri ve idari bir sürü terim kaldı.

Devlet dilinde kullanılmasa da insanlar o kelimeleri biliyor ve hala kullanıyorlar. Mesela hükümdar denilince herkes onun anlamını bilir. Askerlikte er, onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, yaver, tabanca, tüfek, tabur, tüfekçi, dipçik, süngü aynı anlama geliyor. Paşa, bey, ağa gibi yüksek rütbeler devam ediyor. İnsanlar hala bayrak ve sancağı biliyorlar. Arabaci, tamirci, kitabci, başkatip diyoruz. Polis için bazı insanlar hala karakol kelimesini kullanıyorlar."

Kavun kelimesinin köylerde kullanıldığını söyleyen Ali, köfte, künefe, şiştavuk gibi yemek isimlerinin günlük hayatta yerini koruduğunu dile getirdi.

İstanbul Üniversitesinde Türk Dili alanında doktora eğitimini sürdüren aynı zamanda Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sudan Niyala Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdür Vekili olan Yunus Ahmed Adem Yahya da "Biz Türkleri çok severiz, Türkler de bizi çok sever. Bunu ifade edebilmenin yegane vesilesi de dildir." dedi.

200'DEN FAZLA TÜRKÇE KELİME SUDAN TOPLUMUNDA KULLANILIYOR

Yahya, mesleki ve sanatla ilgili kelimeler başta olmak üzere güncel olarak 200'den fazla Türkçe kelimenin Sudan toplumunda kullanıldığını söyledi.

Türkçe kökenli kelimelerin bir ihtiyaçtan dolayı ve halkın severek, isteyerek aldığı kelimeler olduğunu vurgulayan Yahya, şöyle devam etti:

"Biz de bugün onu doğal olarak kendi dilimizden düşünüyoruz. Yol tarif ederken 'doğru git' diyoruz, sabahın erken vaktine 'doğuş' diyoruz. Birçok insan artık bu kelimelerin Türkçe olduğunu bilmeye, farkında olmaya başladı. Bu güzel bir şey. Biz bu kelimeleri severek kullanıyoruz. Bir kelimenin Türkçe olduğunu öğrendiğimizde mutlu oluyoruz. Türkçe, Sudan Arapçasına zenginlik katmıştır."

Bazı kelimelerin birebir aynı şekilde, bazılarının anlam kaymasına uğrayarak kullanılageldiğini, aslen Farsça olan ama Türkçeleşmiş terzi, çorba, düşman, cephane gibi kelimelerin de Türkler vasıtasıyla Sudan Arapçasına girdiğini dile getiren Yahya, eczane, şifahane, matbaacı, saatçi gibi Türkçe, Arapça ve Farsça karışık kelimelere de rastlandığını sözlerine ekledi.

SUDAN HALK AĞZINDAKİ TÜRKÇE KELİMELER

Türk, Kaşıkçı, Muşlu, Matbaacı gibi aile adları ile ses değişimine uğrayıp kürek anlamında "korek", kazma anlamında "ezma", çekiç anlamında "şakuş" gibi alet isimleri ile oda, dondurma, abi gibi kelimeler dikkati çekiyor.

"Ne" anlamına gelen ve "şu ne" sorusundan ses ve anlam değişikliğine uğrayan "şunu/şınu", git, doğru, köprü ile döner anlamında kullanılan "çevirmek" fiilinden türetilen "şavırma" gibi kelimelerle de günlük hayatta sıklıkla karşılaşılabiliyor.

Kışla yerine "ışlak", buyur anlamında "efendim", hilekar ya da boş insan anlamında "avantacı", de/da bağlacı anlamında bir de kelimesinden türeyen "berdu", erkekler arasında saygınlık ifadesi olarak "başa"(paşa), bir işin uzmanı olarak "başmühendis", başkâtip, gümrük anlamında "cumruk", şanta, (çanta), cezme (çizme), çorap, sac, taze, aferim (aferin), araba, kazan, kayış, kaftan, kırbaç, kelepçe, yaka, yay gibi onlarca kelime Sudan'da varlığını sürdürüyor.

aa

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum