Srebrenitsa kurbanları için yürüyorlar

Srebrenitsa kurbanları için yürüyorlar

Srebrenitsa katliamından kaçmak isteyen Boşnakların kullandığı ve "ölüm yolu" olarak bilinen orman yolunda üç gün sürecek "Barış Yürüyüşü" başladı.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da en büyük soykırım olarak nitelendirilen Srebrenitsa'daki katliamdan kaçmak isteyen Boşnaklar'ın kullandığı ve "ölüm yolu" olarak bilinen orman yolunda, dünyanın farklı ülkelerinden gelen binlerce kişinin katılımıyla üç gün sürecek "Barış Yürüyüşü" (Marş Mira) başladı.
 
Bosna Hersek'in yanı sıra birçok Avrupa ve Arap ülkelerinden bu ''anlamlı'' yürüyüşe katılmak üzere Nezuk'a gelen yaklaşık 5 bin kişi, Avrupa'daki en büyük insanlık trajedilerinden biri olarak kabul edilen Srebrenitsa soykırımından kaçanların kullandığı ölüm yolunda buluştu.
 
Sabahın erken saatlerinden itibaren Nezuk kasabasında toplanmaya başlayan binlerce kişi, marşlar eşliğinde yürüyüşe başladı.
 
Her gün 35 kilometre yürüyecekler
 
Bu yıl onuncu kez düzenlenen "Barış Yürüyüşü'', 11 Temmuz'da 175 soykırım kurbanı için toplu cenaze namazının kılınacağı ve kurbanların defnedileceği Potoçari'deki anıt mezarda son bulacak.
 
Potoçari'ye ulaşmak için her gün yaklaşık 35 kilometre yol kat edecek katılımcılar, üç günü yolda geçirecek. Geceleri daha önce belirlenen ormanlık alanlardaki konaklama noktalarında geçirecek katılımcılara, Srebrenitsa'da yaşanan soykırımla ilgili bilgiler verilecek, soykırımdan kaçmak için "ölüm yolu"nu kullanan ve hayatta kalmayı başaranlar anılarını anlatacak.
 
''Bu yolun her santimetresi kanla yıkandı''
 
Barış Yürüyüşü Organizasyon Komitesi Başkanı Hamdiya Feyziç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yürüyüşün bölgede barış, hoşgörü ve bir arada yaşam, aynı zamanda Bosna Hersek için hayatını kaybededenlerin unutulmaması gerektiği mesajını verdiğini söyledi.
 
Bosna'daki savaş döneminde Srebrenitsa'da komutanlık yapan ve elde ettiği başarılar nedeniyle ''efsane komutan'' olarak da bilinen Naser Oriç, yürüyüş öncesi yaptığı konuşmada, ''Bu yolun her santimetresi kanla yıkandı. Buna saygı gösterin'' dedi.
 
Bu arada, bu yılki Barış Yürüyüşü'ne Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Cihad Erginay ve Türkiye'den gelen vatandaşlar da katılıyor.
 
Türkiye'den de çok sayıda vatandaş katılıyor
 
"Barış Yürüyüşü"ne Türkiye'den de çok sayıda vatandaş katılıyor. Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yürüyüşe katılmak üzere Nezuk kasabasına gelen Bahar Avcı, Srebrenitsa'daki cenaze törenine daha önce birkaç kez katıldığını, ancak Barış Yürüyüşüne ilk kez katıldığını söyledi.
 
Nezuk'a geldiklerinde, Srebrenitsa'daki soykırımda Boşnaklar'ın aslında nasıl acılar çektiğini daha iyi hissettiklerini anlatan Avcı, "Bu yolları daha önce onlar geçti. Bizim şu anda yemeğimiz, ayakkabımız ve giysilerimiz var ama onlar bu yollarda aç, sussuz ve yaralı yürüdüler" şeklinde konuştu.
 
"Buradaki hava insanı yürütüyor"
 
Yürüyüşe Kuşadası'ndan katılan Rukiye Vural da Boşnak asıllı olduğunu, ancak Bosna Hersek'e ilk kez geldiğini söyledi.
 
Ömer Faruk Kırbat da bu yıl üçüncü kez yürüyüşe katıldığını, kendisiyle birlikte İstanbul'dan 24 kişilik bir grubun da Barış Yürüyüşü'ne katılmak üzere Nezuk'a geldiğini ifade etti.
 
Grubun içinde ilkokul öğrencilerinin de olduğunu söyleyen Kırbat, ''Bosna Hersek bizim için herhangi bir ülke değil. Burası tarihte sıkı bağlarımızın olduğu, Müslüman kardeşlerimizin olduğu bir coğrafya. Tüm arkadaşlarımız burada insanlık vazifelerini yerini getiriyor" dedi.
 
Yürüyüşe babası ile birlikte İstanbul'dan katılan 15 yaşındaki Halil Abdullah Biçici ise yaşı küçük olmasına rağmen "Barış Yürüyüşü"ne beşinci kez katıldığını söyledi.
 
Biçici, "İlk defa katıldığımda 10 yaşındaydım. Yapamayacağım diye düşünüyordum, 'yürüyemem' dedim ama buradaki hava insanı yürütüyor" diye konuştu.
 
AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.