M. Maruf ÖZÜLKÜ

M. Maruf ÖZÜLKÜ

Sözde değil özde adım atın

27 Mayıs’lar, 12 Mart’lar 12 Eylül’ler, 28 Şubat’lar korkunun ayyuka çıktığı/çıkarıldığı dönemler oldu. Bunların etkilerini hala yaşıyoruz.
Sert beyanlar, güç ifade eden tavırlar, gerginlikler, hayatımızın parçası oludu.
Baskınlar, takibatlar, sürgünler, vatandaşlıktan çıkarmalar, bu anlayış ekseninde oluştu.  

İstiklal Mahkemeleri, Yassıada Mahkemeleri, DGM’ler hep olağanüstü dönemlerin eseri oldu. Yeri geldi hukuk feda edildi.  27 Mayıs’ta mağdurların sorularına ancak “Sizi buraya getiren irade böyle istiyor” denildi mesela.

Korku mantık aramadı.

***

27 Mayıs hala bitmedi. Çünkü hala atanmışların seçilmişlerin önünde olmasını gerektiğinde yasaklarla, e-muhtralarla, kapatılmalarla önüne geçmesini düzenleyen idari yapımız aynen duruyor.
12 Eylül Anayasası hala yürürlükte.
Sivil bir anayasamız hala yok.

Yeni anayasa yapma hakkını bile halka çok gören anlayış seslendiriliyor hukukçu titrli zevat tarafından. Parça parça değiştirmeler de çözüm olmuyor. Halk dar bir kisveye sıkıştırılmaya devam ediliyor.

***

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un basın toplantısını herkes kendi ekseninde değerlendirdi. Herkes istediği kısmını alarak mutluluğunu deklare etti. Kimileri “Türkiye halkı”yla aferin çekerken karşı taraftakiler ise modernite adına cemaatleri tehlike gösteren kısmına vurgu yaptı.

Konuşma bazı alışkanlıkların artık değişmesi gerektiğini ifade ediyordu. Askerin rejim adına duyulan korkuların güvencesi olduğunun altını her fırsatta çizenler için bu konuşma kırılma noktası sayılabilir. Asker siyasilere biraz da alan bırakmış oluyordu bu basın açıklamasıyla.

Bu kadarına kimsenin itirazı yok.

***

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un demokrasi ve normalleşme yolunda “büyük adımlar attığı”nı ifade edenlere şunu demek istiyorum:

Ben, bu korkunun bu gerginliğin sonunu getirecek Genelkurmay açıklamasını dinlemek istiyorum. Gün gelir de böyle bir açıklama duyarsam o zaman size katılırım.

İsterim ki bir genelkurmay başkanı, kamusal alanın kamuya ait olduğunu bu yüzden kamuya karşı korumanın anlamsız olduğunu dile getirsin.

İsterim ki bir genelkurmay başkanı, ordunun dine hiçbir zaman karşı olmadığını ifade ettikten sonra herkesin ister kamusal alanda (görevini aksatmayacak biçimde) ister özelde dini vecibelerini rahatça getirebileceğini bunun en temel insan hakkı olduğunu ifade etsin. Bu nedenle kimsenin sıkıntı görmeyeceğini taahhüt etsin. 

İsterim ki bir genelkurmay başkanı, ordudan atılmaların yargıya açık olduğunu söylesin.

Hülasa sözde değil özde adımlar atsın. O zaman size katılırım.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum