Söz sahibi

Son Ankara ve Van seyahatlerimdeki seminer, sohbet, taziye ve Van Merkür TV konuşmaları akabinde çeşitli kişilere muhatap oldum. Bilhassa açılım paketi üzerinde herkes kendi açısından bir değerlendirmenin içine girmektedir. Bazıları muteber, bazıları ise akıl alacak cinsten değil. Bir kimlik adı altında vatanımızın parçalanmasına ve hatta dağdakilerin haklı gösterilmesine çaba gösterenleri gördüm. Fikir mücadelesi ile terörizmi bir çizgide görenlerle karşılaştım. Üzülmeme rağmen, kızmadan saatlerce uğraştım ve şahit olduğum ve bildiğim hakikatleri dile getirdim. Çünkü şap ayrı, şeker ayrı...

Onların hepsine ayrı ayrı söylediğim sözleri tekrar ediyorum. Nurs doğumlu ve 18 yıl kaldığı Van, Bitlis ve yakın vilayetlerde söz sahibi Hz. Bediüzzaman’dır. Zira gençliğinin baharından dar-ı bekaya irtihaline kadar müthiş bir azim, irade, tefekkür ve iman mefkûresi içinde, yörenin bütün aşâir ve fertleriyle, valisinden paşasına, çobanından şeyhine kadar bütün halk kesimiyle bire bir ve toplu olarak muhatap olmuş, dertleri teşhis etmiş ve çareleri neşrettiği aziz külliyatında yazmıştır. Yani açılımın harikası...

Bu bölge ile iktifa etmeyerek âlem-i İslâm ve âlem-i insaniyet üzerinde Kur’ân-ı Hakim’den ve Seyyidimiz, Peygamberimiz ve tek reisimiz Hz. Muhammed (asm) Efendimizden feyz ve ilham alarak çareler ve kurtuluş yollarını avn-ı İlâhî ile takdim etmiştir. Hiçbir menfaat gütmeden Allah için, vatan için, millet için, insaniyet için bir ömrünü vakfetmiş, fikir yürütmüş ve bunun karşılığında her türlü işkenceye ve eziyetlere göğüs gerip sabrederek, meşrû zeminlerde hakkı ve hakikatı dâvâ etmiştir.

Şahsıma sayısız suâllerle muhatap olan kişilere sordum, söyledim ve konuştum: Sizler acaba Hz. Bediüzzaman’ın, hepimizin sosyal ve içtimâî hayatına bakan Uhuvvet Risâlesi’ni okudunuz mu? Oradaki âyet ve hadisleri gördünüz mü? Okudumuş ve görmüş iseniz; sizler bunun neresindesiniz? Okumadınız ise ve görmediniz ise okuyun, görün ve yaşayın...

Bizler bugüne kadar onun mektebe-i irfanında sebkat ederek bin türlü elem, ıztırap ve takozlara rağmen yol kat ettik, sizler bu yolun hangi yakasında yer aldınız? Meşrû zeminlerde söz sahibi olan, yaptığı gönüller üstü hizmetiyle milyonların imanının kurtulmasına vesile olan, büyük hizmetlere masadak olan, karanlıklardan nura ulaştıran ve vatanımızın bir mânâda çehresini değiştiren Hz. Üstad’ın ve onun yetiştirdiği, ülkenin her kademesinde imkânlar muvacehesinde yer alan mümtaz şahsiyetlerin neresindeyiz?

Yine onlara dedim: Bir metre 100 santimdir. 101 ve 99 dediğiniz müddetçe çıkmaz sokaktan çıkamazsınız. Bediüzzaman’ın özellikle o mahalde koyduğu ölçüler gerçek ölçüler ve sosyal hayatın temel taşlarıdır. Kim olursa olsun, bu Kur’ânî ve imânî ölçülere uyması elzemdir. Şarkın söz sahibi bu koca sultan, Lemaat eserinde “İslâmiyet selm ve müsalemettir. Dahilde niza ve husumet istemez” diyor. Kimlik dâvâ edenler bunun neresinde olması lâzımdı? Yine En’am Sûresi 164. âyette “Birisinin hatasıyla diğeri hatadar olamaz”, millet olarak bu âyetin neresinde olmalıydık? Mektubat’ında “Evet, tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulûbu ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyeyi iktiza eder.” Bu reçetenin neresinde olmalıyız? Ancak bu prensiplerle kimlik dâvâsı olur. Evet bizim kimliğimiz “Mü’minler ancak kardeştirler.” (Hucurat Sûresi: 10) Dağa taşa bunu yazmalıyız...

Koca sultanın asrın başında durarak söylediği “Ey ehl-i iman! Ey ehl-i iman aşireti ve ey âlem-i İslâm” şeklindeki birlik dâvetine hangi kulaklarımızla muhatap olduk? Olanlar bahtiyar oldu ve bu bahtiyarlık içinde, onun Kur’ânî metreleriyle, vatanımız bir baştan bir başa ışıklanmıştır. "Kimin imanı varsa o cihetle kardeşimizdir” (Kastamonu Lâhikası) düsturuyla herkesi kucaklamış ve ayrım yapmadan vatan sathını mekteb-i irfan yapmıştır. Model ve çıkış yolu budur. Onun için söz sahibi de Hz. Bediüzzaman’dır. Onu dinlemeli, reçetesine göz atmalı ve ilâçlarına devam etmelidir. Bu cihetle; Türkiye tünelinin hem önü, hem de diğer ucu açıktır ve nurludur. Her sahada çağın müceddit ve imamını dinlemeliyiz.

Yeni Asya

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum