Soyu tükenen hayvanlara umut: Siyah Gergedan Gen Projesi

Soyu tükenen hayvanlara umut: Siyah Gergedan Gen Projesi

Siyah gergedanların DNA kod haritasının çıkarılıp, biyoloji bankasında değerlendirilmesi kararı alındı.

Uzun vadeli gelecek planı ise genetik kütüphanesinde toplanacak verilerden yola çıkılarak kayıp nesilleri geri getirebilmek.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanan kırmızı listeye baktığımızda gezegenimizde yaşayan soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan hayvanlardan birisinin de Afrika'nın beş büyüklerinden birisi olarak kabul edilen siyah gergedanlar olduğunu görüyoruz.

Uzman raporlarına göre geçtiğimiz yüzyılın başlarında 850.000 dolayındaki üyesi ile Afrika'da en çok rastlanan hayvanlardan birisi olan siyah gergedanların şu anki sayısı 2014 yılı itibarı sadece 3,500 dolayında kalmış.

Ki bunlar da hızla avlanıyor.

Peki neden?

Siyah gergedanların neslini tehlikeye atan şey boynuzları.

Çünkü bu boynuzlar diğer tüm hayvanların aksine kemikten değil; saç, kıl ve tırnakların yapısında bulunan keratin dediğimiz lifsi bir proteinden oluşuyor. İşte bu boynuzları hançer sapı yapımında kullanan tüccarlar, daha sonra da bu bıçakları başta Yemen şeyhleri olmak üzere zengin koleksiyonerlere ciddi

meblağlar karşılığında satıyorlar.

Diğer taraftan özelikle Çin geneldeyse Uzakdoğu ve Hindistan kültürlerinde öğütülmüş gergedan boynuzunun neredeyse tüm hastalıklara iyi geldiğine (dahası doğaüstü güçler kazandırdığına) inanıldığı için ne kadar önlem alınırsa alınsın bir şekilde avlanmaya devam ediliyor.

6f4bravthebigfive1000.jpg

Özellikle hayvan belgesellerini sevenlerin çok iyi tanıdıkları Serengeti Millî Parkı yaklaşık 15,000 km² üzerine kurulu devasa bir savan.

'Afrika'nın beş büyükleri' olarak bilinen aslan, fil, leopar, gergedan ve mandanın yanı sıra zürafa, çita, zebra, gnu ve ceylan gibi hayvanlar da yaşıyor burada.

Siyah Gergedan Genom Projesi
İşte kara gergedanların soyunu korumak için bilim adamlarının başvurduğu yeni yöntem bu bağlamda hem oldukça yenilikçi hem de daha da önemlisi etkili bir metot olması açısından büyük önem taşıyor.

Şöyle ki, yukarıda da belirttiğimiz gibi parklar, koruma alanları vb. gibi önlemler yetersiz kaldığından artık bu hayvanların genetik bilgisinin yani DNA kod haritasının çıkarılıp biyoloji bankasında değerlendirilmesi kararı alındı.

Bu suretle uzun vadede soylarının korunması hedeflenirken çalışmaların aşama aşama ilerlemesi ile de türün yapısı, evrim aşamaları gibi konularda bilgi toplanacak.

Çok uzun vadeli gelecek planı ise genetik kütüphanesinde toplanacak verilerden yola çıkılarak, DNA mühendisliği ile kayıp nesilleri geri getirebilmek.

Küresel çapta farklı enstitülerde görev alan araştırmacıların çabaları sonucunda açılan bağış kampanyasından kazanılan 16,500 dolarla ilk adımı atan bilim ekibinin seçtiği ilk denek ise 6 yaşındaki Ntombi isimli siyah gergedan.

Gergedanların ortalama 40-50 yıl yaşadıklarını düşünürsek çocuk yaşta olduğunu söyleyebiliriz Ntombi'nin.

37c9sudanthelastmalenorth009.jpg

Kuzeyli beyaz gergedanların durumu maalesef siyahlardan çok daha beter.

Şöyle ki dünya üzerinde şu anda yaşayan kuzeyli beyaz gergedan sayısı sadece 5 adetle sınırlı ve bunlardan 4 tanesi dişi.

Görmekte olduğumuz bu gergedansa türünün son erkeği.

7/24 Sudan askerleri tarafından korunan bu hayvan dişileri gebe bırakamadan ölecek olursa soyları da dişilerin ölümüyle birlikte tamamen tükenmiş olacak.

Boynuzlarının kesilmiş olması yaşama şansını arttırsa da 43 yaşında oluşu uzmanları ciddi ciddi düşündürüyor.

Çünkü zaten normal koşullarda ortalama 40-50 yıllık bir ömre sahipler.

Çözüm?
Projenin başındaki isimlerden birisi olan Washington Üniversitesi'nde görevli Prof. Chuck Murry konuya ilişkin açıklamasında çözümün gergedanın boynuzlarını yeniden büyütmekten geçtiğini söylüyor.

Bunu ise halihazırda zaten başka sektörlerde kullanılmakta yeniden büyütücü ilaçları gergedanların genomundan edinilecek bilgilerle işleyerek bu alana yönlendirmekten geçecek.

Yani gergedanların boynuzundan belirli bir ölçüde parçalar alınacak ama bununla birlikte ilaç takviyesi sayesinde yeniden boynuzları uzayacağından soyları korunmuş olacak.

Hatta yeniden boynuzları çıkacağından doğal olarak avcılar için de öldürmek artık iyi bir çözüm olmaktan çıkacağı için sayıları hızla çoğalacak.

Diğer yandan projenin ortaklarından bir diğeri olan Pembient CEO'su Matthew Markus'un da uzun bir süreden beri gerçeğiyle aynı protein değerlerine sahip sentetik boynuzlar üzerinde çalıştığının altını çizelim.

Henüz çalışmalar tamamlanmadığı için piyasaya sürülmüş değiller ancak onun da nihai hedefi gerçek boynuzların yerine bunların satışa sunulması.

45edngorongoro_spitzmaulnashorn_edit1.jpg

Gergedan, bugüne kadar soyunu sürdürebilmiş kara hayvanları içinde filden hemen sonra geliyor.

Endonezya Adaları'ndan birisi olan Sumatra'da yaşayan Sumatra gergedanı -ki en küçük gergedan türü bu- haricinde kalan yaşayan diğer tüm 4 gergedan türü de geniş otlaklarda ve çalılıklarda yaşayan otçul hayvanlar.

Her ne kadar çok istisnai de olsa (aşırı açlık hali) aslan sürülerinin saldırılarına uğradıkları bilinse de normalde doğal düşmanları yok. Gözleri pek iyi olmasa da mükemmel derecede koku alma ve özellikle de işitme kabiliyetlerine sahip olan gergedanların en şaşırtıcı tarafı ise devasa gövdelerine karşın saatte 45 kilometreye varan bir hızda koşabilmeleri ve dahası bu kadar hızlı giderlerken dahi bir anda başka yöne dönüş yapabilecek kadar çevik olmaları.
Velhasıl işte bundan önce aynı proje üzerinde farklı biçim ve metotlarla çalışan bu iki isim de güç ve tecrübelerini birleştirerek ortak çalışma kararı alıyorlar ve ortaya Siyah Gergedan Genom Projesi çıkıyor.
Bakalım netice ne olacak...

yenisafak

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.