Selahattin GEZER

Selahattin GEZER

Soluklar...

RUHUN FOTOĞRAFLARI…
Kurduğumuz her cümle, ruhumuza ait fotoğraf kareleridir... Bizi o karelerden seyredenlere, güzel manzaralar bırakmak lazım... Başta Efendimiz (sav) olmak üzere ve o nurani güneşten faydalanan sahabeler ve o nurani yolda kilometre taşları olan müceddidler, asfiyalar, evliyalar gibi çokça iman kahramanlarını görmediğimiz halde, onları ruh karelerinden tanıyoruz... Kurdukları cümleler, ruhlarının fotoğraf kareleri; baktığımızda tanımamıza hangi çapta insan olduklarına karar vermemizi sağlıyor... Mevlana manzarasından rahatsız olan insan çıkmamıştır… Yunus Emre manzarası duyguları tırpanlamamıştır. Hepsinin kelamında kul olma hassasiyeti ve kelama uygun libas yaşama gayreti eksik olmamıştır...

ÜÇ HİKMETLİ BEŞ
Üçü de beşer harfli; İnsan, zaman, namaz… Üçü de İslam’ın beş esası ile ilgili.  Zaman tek kelime hem namazı alıyor içine, hem de zamanı. Tersinden okunan zaman ancak namazla ıslah edilir, bereketi artar. Zamanı ancak namaz işe yarayacak şekilde lehimize çevirir ve beş vakitle ile dolu dolu olur. Kurtuluşu ve Allah’ı razı edecek değeri namaz sağlar. İnsan kelimesinin beş harfli olması, insanı ancak Mevla’ya namaz dost eder.  Zaman kelimesinin beş harfli oluşu; eğer zamanına sahip çıkmazsan ömrün ve zamanın başkalarının eline geçer ve başkalarına esir olan zamanımız bizi de gerçeklerden, namazdan ve insanlıktan uzaklaştırıp, Müslümanların başına bela eder. Her kıbleye yönelirken lisanı halimiz: “ Ben geldim Allah’ım. Cebimde kusurlarım, cebimde zararlarım.’ Senden başka melce ve mence yok.’ der.
 
KUSURLARI BÜYÜK ÇERÇEVEYE KOYMALI
Minik çerçeve içinde nokta büyük görünür. Büyük bir çerçeve içinde ise, kaybolur gider. Eğer sevdiklerimizin ve kardeşlerimizin nokta hükmünde olan kişisel zaaflarına, hatalarına küçücük çerçeveler içinde bakarsak, gözümüzde öyle büyür ki, onların güzelliklerini göremez oluruz... Ebedi beraberlik, ebedi dostluklar için, kusurları kocaman çerçeveler içine koymalı zira büyük çerçevede kaybolur gider.  Nasıl ki kâinat çerçevesinde, koca yıldızlar, nokta kadar küçülüyor, kardeşlerimizin hataları da, bizim büyük çerçevelerimizde önemsiz kalacaktır. Güzellikler ve meziyetleri de küçük çerçevelere almalı, silme doldursun ve gözümüzde büyüsün diye. İnsan nazarında neyi büyük tutarsa, derecesi de o nispettedir. Güzellikleri görenin güzellikleri ortaya çıkar.

TEK BİR İSTEMEK TEMİZLER
Allah’ım kudretini anladıkça küçülüyoruz,  küçüldükçe acizliğimiz ortaya çıkıyor…  İstemek bir kapıyı çalmak arzusu alevleniyor yüreğimizde… Ve anlamamız gerekiyor ki en güzel isteme kapısı senin kapın. Öyle bir kapın var ki hiç başa kalkmıyor, sadece bekliyor. Senin kapın şartlı vermiyor; verirken şükür istiyor. Oysa çaresizlik artınca, diğer kapılar uzaklaşıyor, gölgesi bile kalmıyor... Dert büyüdükçe senin kapın “Gel gel diyor, zillete düşme” diyor. Rahmet sahibi Allah’ım, senden istemek ihtiyacı giderirken, duyguları temizliyor…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.