Size de çıkabilir

Yeni bir yıla daha girmek üzereyiz. İnsanlar yeni yıla, yeni bir heyecan ve yeni bir ümitle girmek isterler. Ne var ki, ümit deyince, akla ilk gelen piyango kumarı olur. Zengini fakiri, köylüsü şehirlisi, büyük ikramiye hayali ile bayilere koşarlar. Gişe önlerinde bilet almak için kuyruğa girenlere haberciler “Büyük ikramiye size çıkarsa neler yaparsınız” diye sorular yöneltirler. Verilen cevaplar aşağı yukarı hep aynıdır.

Her iştirakçi, fakirlere yardım etmek, okul veya hastane yaptırmak, çocuk okutmak, hayır kurumlarına bağış yapmak gibi hayırlı işlerde kullanacaklarını söylerler. Zaten bu kadar yardım yaptıktan sonra kendilerine pek bir şey kalmayacaktır ama olsun hayır kazanmak onlara yetecektir. Haram parada hayır olmadığını ise kimse düşünmez.

Ne var ki, bütün bu vaatler, kazanılmayan bir para ile yapılmaktadır. Büyük ikramiye çıktıktan sonra ise, daha önce bol keseden para dağıtanlar önce ortalıktan kaybolup, izlerini kaybettirirler. Sonra da soluğu yurtdışında, tatil ve eğlence yerlerinde alırlar. Döndükleri zaman da çok defa sıfırı tüketmiş olurlar.

Kumar illetinin ne kadar yıkıcı bir âfet olduğunun farkında olmayanlar, bunu bir eğlence ve şans deneme fırsatı olarak görürler. Zaten çokları da bu çekilişin bir kumar olduğunu kabul etmezler. Zira piyango çekilişi, devlet eliyle yapılmakta ve isminin başında da “milli” ifadesi yer almaktadır. Oldukça yüksek bir ikramiye ortaya konulduğu için de, çok cazip gelmektedir. “Size de çıkabilir” ve “Ya çıkarsa?” gibi sloganlarla, insanların hırs damarı tahrik edilirken, ümitleri de istismar edilmektedir.

“Ya çıkarsa” ümidini ben Nasreddin Hoca’nın göle maya atmasına benzetiyorum. Demek ki “Çıkma ihtimâli çok düşük ama, bir de çıkarsa, ihya oldunuz” demek isteniyor. Ama bugüne kadar piyangodan büyük ikramiye isabet edenlerden hiç kimsenin ihyâ olduğunu hatırlamıyoruz. Bu “sözde talihlilerin” akıbetleri bir araştırılsa, aslında ne kadar talihsiz oldukları ortaya çıkacaktır. Bizim bildiğimiz birkaç tanesi var ki, ikramiyelerini aldıktan sonra çeşitli musîbetlere maruz kaldılar, sonunda eski günlerini arar hale geldiler.

Kimisi eşinden ayrıldı, yuvasını yıktı, kimisi sonradan görmenin görgüsüzlüğü ile şımarıp suç işledi, hapislere düştü, kimisi de kumarda kazandığını yine kumarda kaybetti. İnsan bunları ibret nazarı ile bir idrak etse, “Size de çıkabilir” diyenlere karşı “Aman bana çıkmasın” diyecektir.

Benim asıl vurgulamak istediğim bu değildi. Bir piyango çekilişi daha var ki, bütün insanlar ister istemez buna iştirak ediyorlar. Her gün çevremizde birkaç kişiye isabet ettiğini görüyoruz. Bize de isabet etme ihtimâli, piyango kumarından bin defa daha yüksektir.

Bu piyango, “ecel” piyangosudur. Her an bize de çıkabilir. Geçen yılbaşından bugüne kadar yakınlarımızdan kaç kişiye ecel piyangosu isabet etti, bir düşünelim. Kaç dostumuzu veya tanıdığımızı kaybettik? Çekiliş tarihi belli olmadığından, her an bize de çıkabilir. Bunun da iki ihtimali var. “Ya daimî haps-i münferid pusulasını tut, bu açık kapıya gir,” veyahut “Sana müjde! Milyonlar altın bileti sana çıkmış, gel al” denilecektir.

Birinci ihtimali hiç kimse düşünmek bile istemez ama, ne yazık ki en fazla isabet eden de bu ihtimal olmaktadır. Bediüzzaman Hazretlerinin yıllar önce ifade ettiği gibi, " kırk vefiyattan ancak bir veya iki kişinin kazandığı, diğerlerinin kaybettiği" ehli keşfin nazarı ile tesbit edilmiş. Öyleyse,bu ikramiyeyi kazanmak her insanın en büyük derdi ve ümidi olmalıdır. Bütün yatırımlarını bunun için yapmalıdır. Bunun nasıl kazanılacağının formülü ise, yine Bediüzzaman Hazretleri tarafından bildirilmiştir. "Farzları yerine getirmek, büyük günahlardan kaçmak".

Çekiliş sırası bize geldiğinde, ebedî saadeti kazandıracak olan büyük ikramiye bize isabet etmezse, işte o zaman yandığımızın resmidir. Kaybettiklerimizin yerini dünyada hiçbir zenginlik, makam, şöhret ve servet dolduramayacaktır.

Piyangodan ikramiye kazanmak için “ya çıkarsa” diye bilet alanlar, asıl ikramiyenin ebedî saadet kazanmak olduğunu bir düşünseler, “Ya çıkmazsa” diye dehşete kapılacaklardır. Hayatımızın her ânını, bu büyük ikramiyeyi kazanma arzusu ve ümidi ile değerlendirmeliyiz. Onun için ömür sermayemizi böyle bir bilet için harcamalıyız. Zira çekiliş devam ediyor. Her an ecel piyangosu bize de çıkabilir, “Size de çıkabilir.” Öyleyse, bütün sa'yimizi ve sermayemizi bu büyük ikramiyeyi kazanmak için harcamalıyız.

Abdil Yıldırım

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.