Siz her yüksek yere bir alâmet binâ edip eğleniyor musunuz?

Siz her yüksek yere bir alâmet binâ edip eğleniyor musunuz?

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Şuara Sûresi 123-131. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor

123-Âd (kavmi) de peygamberleri yalanladı.

124-O vakit kardeşleri Hûd onlara şöyle demişti: “(Allah’a karşı gelmekten) sakınmıyor musunuz?”

125-“Muhakkak ki ben, sizin için (gönderilmiş) emîn bir peygamberim.”

126-“Artık, Allah’dan sakının ve bana itâat edin!”

127-“Buna karşılık sizden bir ücret de istemiyorum! Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbine âiddir.”

128-“(Siz) her yüksek yere bir alâmet binâ edip (oralarda ve gelip geçenlerle) eğleniyor musunuz?”

129-Ve “(Dünyada) ebedî kalırsınız ümîdi ile sağlam yapılar mı ediniyorsunuz?”(*)

130-“Yakaladığınız zaman da, (acımasızca) zorbalar gibi mi yakalıyorsunuz?”

131-“Artık, Allah’dan sakının ve bana itâat edin!”

(*)“Senin iktidârın kısa, bekān az, hayâtın mahduddur (sınırlıdır). Ömrün günleri ma‘dûd (sayılı), herşeyin fânîdir. Öyle ise şu kısa fânî ömrünü, fânî şeylere sarf etme ki fânî olmasın. Bâkī (ölümsüz) şeylere sarf et ki, bâkī kalsın. Evet, yaşadığın ömürden dünyada göreceğin istifâde ancak yüz sene olur. Bu yüz sene ömrünü yüz tâne hurma çekirdeği farz edelim. Bu çekirdekler iskā edilip (su verilip) muhâfaza edilirse, اِلٰي ماَشاَءَ اللّٰهُ (Allah-ü Teâlâ’nın dilediği vakte kadar) meyve verecek yüz tâne ağaç olur. Aksi takdirde ateşe atıp yakmaktan başka bir istifâde te’mîn etmez. Kezâlik (bunun gibi), senin o yüz senelik ömrün dahi şeriat suyuyla sulanır ve âhirete sarf edilirse, âlem-i bekāda (âhirette) ilelebed (sonsuza dek) meyvelerinden istifâde edeceksin.” (Mesnevî-i Nûriye, Zerre, 162)