Siz hâlâ toplantılarınızda edebsizlik yapıp duracak mısınız?

Siz hâlâ toplantılarınızda edebsizlik yapıp duracak mısınız?

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Ankebut Sûresi 28-35. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor

28-Lût’u da (peygamber olarak gönderdik de); hani kavmine şöyle demişti: “Gerçekten siz, kendinizden önce âlemlerden hiçbir kimsenin onu yapmadığı çirkin işi yapıyorsunuz.”

29-“Gerçekten siz hâlâ erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edebsizlik yapıp duracak mısınız?” Buna rağmen kavminin cevâbı: “Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, Allah’ın azâbını bize getir!” demelerinden başka bir şey olmadı.

30-(Lût:) “Rabbim! Bu fesadcılar topluluğuna karşı bana yardım et!” dedi.

31-Nihâyet elçilerimiz, İbrâhîm’e (oğlu olacağına dâir) müjde ile geldiklerinde dediler ki: “Doğrusu biz bu şehrin halkını helâk edicileriz. Çünki oranın halkı, zâlim kimseler oldular.”

32-(İbrâhîm:) “Ama orada Lût var!” dedi. (Onlar:) “Biz orada kimin bulunduğunu daha iyi bilenleriz; onu ve âilesini mutlaka kurtaracağız; ancak karısı hâriç; (o, inkârı sebebiyle) geride kalacak (helâk edilecek) olanlardandır” dediler.

33-Ve elçilerimiz Lût’a gelince, (kavminin sapıklığını bildiğinden ve melekleri de tanımadığından) onlar için endişeye düştü ve onlardan dolayı göğsü daraldı; bunun üzerine (onlar:) “Korkma ve üzülme! Doğrusu biz seni ve âileni kurtarıcı olanlarız; ancak karın hâriç; (o) geride kalacak olanlardandır” dediler.

34-“Şübhesiz biz, isyân etmekte olduklarından dolayı, bu şehir halkının üzerine gökten dehşetli bir azâb indirici kimseleriz.”

35-And olsun ki (biz), akıl erdirecek bir kavim için, oradan açık bir alâmet (harâbe hâlindeki evlerini) bırakmışızdır.