Nurullah HALİLOĞLU

Nurullah HALİLOĞLU

Siyasi tarafgirlik üzerine

Kendisi gibi düşüneni, ne şekilde olursa olsun, kayıtsız bir şekilde haklı gören, kendisinden farklı düşünenleri de sorgusuz sualsiz haksız gören insanlar, açık bir şekilde tarafgirlik hastalığına yakalanmışlardır. Zira, kimden gelirse gelsin doğruları savunup takdir etmek, yanlışları ise kimden gelirse gelsin hoş görmeyip tenkit etmek, gerçek adaletin bir gereğidir.

Tarafgirlik açık bir manevî hastalıktır. Çünkü haklıyı haksız, haksızı haklı gösteren tarafgirlik, Kur’an’ın “Bir kimse başkasının suçundan dolayı suçlanamaz” hükmüne aykırıdır. Bilhassa İslâm’ın hakikatlerine sarılmak isteyen ve fani dünya hayatında ebedî saadeti kazanmak için gayret gösterenlerin herkesten ziyade bu tarafgirlik hastalığına karşı dikkatli olmaları gerektiğine inanıyorum.

Günümüzün siyasî tarafgirliklerin ne kadar tehlikeli olduğunu, bu tür tarafgirliklerin meleği şeytan, şeytanı melek şeklinde gösterdiğini gören asrımızın Büyük İslâm âlimi Bediüzzaman eserlerinin muhtelif yerlerinde “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım” demiş ve ehl-i imanı bu konuda ikâz etmiştir.

Bu konuda en büyük tehlike, şeytanın ve nefsin, insanın bu husustaki saplantısını kendisine göstermemesi ve hep kendisini haklı göstermesidir. Böyle olunca kişi çoğunlukla kendisinin tarafgirliğini görmeyecek ve her zaman kendisinden farklı düşünenleri tarafgirlikle itham edecektir. Bu durum, insanın kendi hatasını görmesine engel olabilecek tehlikeli yaklaşımların meydana gelmesine sebep olacaktır.

Düşününüz ki, daha önceki hizmetlerinden ve insanî yaklaşımlarından dolayı oy vererek desteklediğin bir parti yıllar sonra el değiştirmiş ve eskiden savundukları değerlerin aksini savunan insanların hakim olduğu bir duruma gelmiştir. Elbette bu duruma gelmiş bir partinin hata ve yanlışları, geçmişte iyi icraatlara imza attığı için görmezlikten gelinemez ve uygun bir şekilde ikâz ve tenkit edilir.

Siyasette demokratlığı esas alan bir insan, takım tutar gibi parti tutmaktan ziyade, demokratik değerlerle ilgili güzel gelişmelere kim imza atarsa onu takdir etmeli ve seçim olacağı zaman da, demokrasi açısından kötülerin içinde en iyisi olarak gördüğü partiye rey verebilmelidir.

Kayıtsız şartsız bir parti desteklendiği zaman, o parti mensuplarının, kendilerini kayıtsız şartsız destekleyen insanların yaklaşım ve hassasiyetlerini kale alması mümkün olmayacaktır. Burada caydırıcı bir durum ortaya koymak gerekir. Siyasîlere “Ben, gerçek demokrasiyi, insan hak ve hürriyetlerini savunanları desteklerim” mesajı mutlaka verilmeli, oyların kimsenin peşinen cebinde olduğu intibaı verilmemelidir.

Burada Peygamber Efendimizin (asm) “âl-i beyt”inden olup olmama durumu bize örnek olabilir. Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur’da, gerçek “al-i beyt”ten olanların sünnet-i seniyyeye uyanların olduğunu, sünnet dairesinde yaşamayan biri neseben “âli beyt”ten olsa dahi gerçek “âl-i beyt” mensubu olamayacağını ifade etmektedir. Buradan çıkaracağımız ders şu olmalı: Adı ve geçmişi “Demokrat” olan biri bugün demokratlığa aykırı tutum ve davranışlar içinde bulunuyorsa bu kişi gerçek demokrat olamaz.

Elbette geçmişte demokrat olmayan birileri bugün demokratik değerlere önem veriyorsa bu yaklaşımı da alkışlamak gerekir. Eskiden demokrasiden hazzetmeyen birinin şimdiki durumdaki demokratik yaklaşımlarına hep şüpheyle yaklaşmak da doğru değildir elbette. Geçmişte Hıristiyan veya Yahudî olan birinin Müslüman olduktan sonra hep geçmişiyle suçlanması ve kendisine inancından dolayı şüpheyle yaklaşılması nasıl doğru değilse, geçmişte hatalı davrananların bugünkü doğru olan icraatlarını hep tenkit etmek de doğru olmayacaktır.

Hülasa biz Müslümanlara, hele İslâmî değerleri hayatına geçirme azmi içinde olanlara katı siyasî tarafgirlik yakışmaz. Nerede olursa olsun hakkı ve haklıyı savunmalı, yanlışı ve yanlışta ısrar edenleri de usulü dairesinde tenkit edebilmeliyiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum