Sinek dahi yaratamazlar, isterse bunun için hepsi toplansınlar!

Sinek dahi yaratamazlar, isterse bunun için hepsi toplansınlar!

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Hacc Sûresi 71-74. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

71-Allah’ı bırakıp da, haklarında (Allah’ın) bir delil indirmediği ve haklarında bilgi sâhibi olmadıkları şeylere tapıyorlar. Hâlbuki o zâlimlerin, hiçbir yardımcısı yoktur.

72-Onlara âyetlerimiz apaçık olarak okunmakta olduğu zaman, inkâr edenlerin yüzlerinde hoşnudsuzluk sezersin (anlarsın). Nerede ise kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklar! De ki: “Size bundan daha kötüsünü bildireyim mi? Ateş! Allah onu, inkâr edenlere va‘d etmiştir. Ve (o,) ne kötü varılacak yerdir!”

73-Ey insanlar! (Size) bir misâl getirildi; şimdi onu dinleyin! Şüphesiz ki Allah’tan başka (kendisine) yalvarmakta olduklarınız bir sinek dahi yaratamazlar; isterse bunun için hepsi toplansınlar! Sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu ondan geri alamazlar. (Yardım) isteyen de âciz kaldı, kendinden istenen de! (*)

74-Allah’ı, kadrinin (kudretinin ve büyüklüğünün) hakkıyla takdîr edemediler! Şübhesiz ki Allah, elbette Kavî (pek kuvvetli olan)dır, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir.

(*) “Yani sineğin hılkati (yaratılması) öyle bir mu‘cize-i Rabbâniyedir ve öyle bir âyet-i tekvîniyedir (yaratılışa âid bir âyettir) ki, ‘Bütün esbab (sebebler) toplansalar, onun bir mislini (benzerini) yapamazlar. Ve o âyet-i Rabbâniyeye muâraza edemezler (karşı çıkamazlar), taklîdini de yapamazlar!’ meâlindeki âyete ehemmiyetli bir mevzû‘ teşkîl eden ve Nemrûd’u mağlûb eden ve Hz. Mûsâ (as) onların ta‘cizlerine (sıkıntı vermelerine) karşı müştekiyâne (şikâyet ederek): ‘Yâ Rab! Bu muacciz (rahatsız edici) mahlûkları ne için bu kadar çoğaltmışsın?’ deyince, ilhâmen cevab gelmiş ki: ‘Yâ Mûsâ! Sen bir def‘a sineklere i‘tirâz ettin. Bu sinekler de çok def‘a suâl ediyorlar ki: Yâ Rab! Bu koca kafalı beşer seni yalnız bir lisân ile zikrediyor. Bazen de gaflet ediyor. Eğer yalnız kafası kadar, kafasından bizleri halk etseydin (yaratsaydın), binler lisân ile seni zikredecek bizim gibi mahlûklar olurlardı’ diye Hazret-i Mûsâ (as)’ın şekvâsına bin i‘tiraz kuvvetinde hikmet-i hılkatini (yaratılışındaki hikmeti) müdâfaa eden sineğin, hem gāyet nezâfetperver (temizlik sever) ve her vakit abdest alır gibi yüzünü, gözünü, kanatlarını temizleyen bu tâifenin elbette mühim bir vazîfesi vardır.” (Lem‘alar, 28. Lem‘a, 286)