Fatih Altaylı, Cüppeli Ahmet hocaya diyor ki; “E şimdi biri 80 yıl ibadet edecek, son dakika bir şey yapacak, güm cehenneme. Ben yıllarca günah işle son dakika bir amel ile hidayet hoop cennete. Bu haksızlık değil mi adaletli mi bu?” 

Cübbeli hocamız, yapıştırıyor cevabı; “Elbette adaletli da. O 80 yıl ibadet edende vardır bir hinlik, bir riya, bir kibir ki sonu öyle oluyor. O günahkâr kişide de vardır mümin vakıflar ve ömrü boyu uygular, yani içinde vardır da inkişaf etmemiştir. Allah hangi amelinden bilinmez ona hidayet nasip ediyor sonu da hoooop cennete...” 

Eskilerde âlim bir zat varmış, 80 yıl ibadetle ilimle geçmiş, bir çok eser yazıp, çoklarının da hidayetine vesile olmuş. 

Böyle güzel bir ömürden sonra vefat etmiş. 

Sonra ahaliden birine rüyada görünmüş. O kişi bakmış ki âlim zat cennette bağlar bahçeler içinde sefa halinde. Yaklaşıp sormuş;

Ey mübarek merak ettim, seni buraya müstahak eden amelin nedir? 

Daha cevap almadan, "dur dur, ben tahmin edeyim" demiş. 

Ardından: 

Tabii ki, 80 yıl alnın secdeden kalkmadı, bu kıldığın namazlardandır, değil mi? 

Hayır, değil! 

O halde çoklarının hidayetine sebep oldun, ondandır? 

Hayır, değil! 

Peki, birçok eser bıraktın, niceleri istifade edecek, olsa olsa bu sebepledir? 

Hayır değil! 

Benim aklım gayrisine durdu efendim, siz söyleyin. 

Ben bir gün, yine elimde kalem, bir yazı yazıyordum, bir sinek geldi, kalemdeki mürekkebe kondu, mürekkepten su içmek için. Ben kalemi hiç kıpırdatmadan öylece bekledim. Ta ki o sinek doydu ve kendiliğinden uçtu. 

İşte Allah (cc) beni sadece bu amelimden cennetine koydu... 

Şimdi çevresinde sinek arayanlar hayal ediyorum…

Sinek beklerken ecel geliverir de, kapıyı çaldığı duyulmamış (o çalar da biz duymayız) Mazallah!!! 

Her amelimizde bir ümit besleyebiliriz, ancak hangisinin O'nun gazabını, hangisinin de şefkatini cezbedeceğini bilmeyiz. 

Bu bilinç ve bu ayıklıkla, yüce Mevla sonumuzu hayreylesin deyip, gayrete devam ederiz. 

İnşallah...