Sınava hazırlanırken obez olmayın!

Sınava hazırlanırken obez olmayın!

Üniversiteye hazırlık gibi stresli sınav dönemlerindeki yanlış beslenme, birçok gencin obez olmasına yol açıyor.

 Masa başında ve sağlıksız gıdalarla geçiştirilen öğünler, gençlere aşırı kilo ve psikolojik sorunlar olarak geri dönüyor. Uzmanlar ise sağlığın, üniversiteli olmaktan önemli olduğunu belirtiyor.

Eğitim hayatı boyunca birçok sınava hazırlanan öğrenciler, bu stresli süreçte obez olma sorunuyla karşılaşıyor. Gençlerin sınava hazırlanırken bazı olumsuz yeme davranışları geliştirdiğini söyleyen Fatih Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hayrettin Mutlu, bunun obeziteye kadar varabildiğine dikkat çekiyor. Çoğu öğrencinin sınava hazırlanırken yemeğe ayırdığı zamanı vakit kaybı olarak gördüğünü belirten Mutlu, bu durumda gençlerin kısa sürede tüketebilecekleri bol kalorili yoğun gıdalara yönlendiğini kaydediyor. Bazılarının ise ders çalışırken yaşadığı endişe ve stresi bastırmak için, kendisini iyi hissettiren fakat sağlıksız yiyecekler tükettiğini ifade ediyor. Bol kalorili olmasının yanı sıra çoğu zaman vitamin ve mineral içeriğinden yoksun olan bu tür gıdalar, öğrencilerin sağlığını bozuyor.

    Evden okula servis ya da otobüsle giden öğrencilerin, masa başında da hareketsiz çalıştıkları uzun sürelere bir de yanlış beslenme eklenince obezite kaçınılmaz oluyor. ‘Aman çocuğum sınavı kazansın da ne yerse yesin!’ diyerek, masa başına yemek taşıyan ailelere dikkat çeken uzman, “Çocuklarımız sınavı kazanmak zorunda değil ama sağlıklı kalmak zorunda. Hiçbir anne-babanın ‘benim çocuğum üniversiteli olacak’ deyip, çocuğunun bedensel ve ruhsal sağlığını bozmaya hakkı yok.” diyor. Çözüm olarak gençlerin yemek yemeye vakit ayırmasını öneren Mutlu, yemenin hem fizyolojik bir ihtiyaç hem de psikolojik ve sosyolojik doyum sağlayan bir yönü olduğunu vurguluyor. Ders başında kısa sürede yoğun yiyeceklerle karnını doyuran öğrencinin psikolojik ve sosyolojik doyumdan mahrum kaldığını aktaran uzman diyetisyen, şunları tavsiye ediyor: “Yemek yeterli bir zaman diliminde, aile ya da arkadaş ortamında geçirildiği takdirde tam anlamıyla bir doyum söz konusu olabilir. Bu noktada aileler, zamanlarının çoğunu ders çalışarak geçiren çocuklarının yemek zamanlarında sofrada aileyle birlikte geçirilmesine özen göstermeli.”

    Stresi bastırmak için tüketilen yüksek karbonhidratlı yiyeceklerin aslında performansı düşürdüğünü kaydeden Mutlu, “Yüksek karbonhidrat içerikli yiyecekler, kan şekerini hızla yükselttikten ve kısa bir rahatlamaya yol açtıktan sonra bazı olumsuz sonuçları da beraberinde getiriyor. Bunlardan birincisi uyku hissinin oluşması, diğeri ise hızla yükselen kan şekerinin hızla geri düşmesiyle ortaya çıkan tekrar yeme isteği.” ifadelerini kullanıyor. Mutlu, buna karşın stresle başa çıkmak için hafif bir egzersiz veya yürüyüş yapmayı, temiz hava almayı ve müzik dinlemeyi öneriyor. Obezitenin psikolojiyi ve sosyal hayatı olumsuz etkilediğini dile getiren uzman, “İyi puanlarla istediği üniversiteye yerleşen genç bakıyor ki obez olmuş. Ancak bu şekilde bir üniversite hayatı geçirmek onu pek çok açıdan zorluyor. Çocuğum üniversiteli olacak diye onu obez bir genç yapıp, psikolojisini bozmaya hakkınız yok.” diye konuşuyor.

Zaman

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.