Şimşek: Yüzde 2,9 kötü bir rakam değil

Şimşek: Yüzde 2,9 kötü bir rakam değil

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin geçen yılki yüzde 2,9'luk büyümesinin kötü bir rakam olmadığını belirtti.

Mehmet Şimşek, bugün açıklanan enflasyon rakamlarına ilişkin olarak bundan 1-2 ay önce çok farklı bir tablo olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:

"Enflasyon konusunda bugün çok kötü olmasa da arzuladığımız trende oturmamış bir enflasyon dinamiği ile karşı karşıyayız. Burada bence 3 husus önemli. Aralık-ocak ayında konuştuğumuzda o zaman petrol fiyatlarının düşüşü, baz etkisi nedeniyle enflasyonun çok hızlı düşeceğini öngörmüştük. Aslında yanılmadık, fakat bizim öngörümüz, özellikle yılın ilk çeyreği ve ikinci çeyreğinin başı itibarıyla biraz daha hızlı bir aşağı doğru momentumdu. Burada doların genel olarak bütün gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine karşı değer kazanması etkili oldu. Ama işin ilginç tarafı geçen sene biz bir kuraklık yaşadık ama hala gıda fiyatları yüksek seyrediyor. Bizim yıllık yüzde 7,6'lık bir enflasyonumuz var ama gıda fiyatları yüzde 14'ün üzerinde artmış. Neredeyse enflasyonun yarısı gıdadan kaynaklanmış."

Bu noktada mikro reformlara odaklanılması gerektiğine işaret eden Şimşek, gelecek dönemde bunun ciddi bir katılık arz ettiğini belirtti.

Şimşek, global olarak gıda fiyatı endeksinde büyük bir artış olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Sonraki aylarda enflasyonun bir miktar daha düşme ihtimali var. Baz etkisi ve petrol fiyatları ile. İran'la olan anlaşma petrol fiyatlarını daha da aşağı çekebilir. Tabii ki Amerikan Kongresi'nin bu konudaki tutumuna bakacağız ama İran dünyanın en büyük rezervlerinden birine sahip. Yatırımın artması ile üretimin artması ihtimali de var. Zaten dünyadaki petrol fiyatlarındaki düşüşün en önemli sebebi arz fazlası. Özetle enflasyonda kur ve gıda fiyatlarının etkisi ile arzuladığımız momentumu yakalayamadık ama yine de enflasyon muhtemelen düşmeye devam edecek."

Maliye Bakanı Şimşek, gıda fiyatları konusunda yakın zamanda bir adımın atılıp atılmayacağının sorulması üzerine, gıda fiyatları konusunda kurulan komitenin henüz çalışmalarını bitirip sunum yapmadığını söyledi.

Mevsimsel dalgalanmanın nasıl yumuşatılacağı konusunda çalışmalar yapacaklarını kaydeden Şimşek, "Bizim, oturup, tarımda dönüşüm, verimlilik, tarım ürünlerinin depolanması konusunda çalışmalıyız. Tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi konusunda ilave çaba gerekecek. Türkiye, örneğin jeotermal kaynaklarda büyük bir potansiyele sahip, bunu biz kış aylarında tarımsal üretime nasıl dönüştürebiliriz, bunlar benim şahsi değerlendirmelerim. Para politikasının duruşu kadar verimlilik de önemli, bunun için de mikro reform lazım. 25 öncelikli dönüşüm alanının amacı da buydu" dedi.

- "Bu dönemde de memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz"

Şimşek, 3 aylık enflasyonun yüzde 3,03 olduğu, bu noktada memur maaşlarında bir enflasyon farkı olup olmayacağının sorulması üzerine, bu konudaki kuralların açık olduğunu söyledi.

Geçen yılda memuru enflasyona ezdirmediklerini kaydeden Şimşek, "Bu dönemde memuru enflasyona ezdirmeyeceğiz. Maliyet konusunda bugünden spekülasyon yapmak istemiyorum. İlk 3 aylık rakamlara bakarsak, enflasyon öngörülerimizin üzerinde. Bundan sonraki aylardaki gıda fiyatları, petrol fiyatları ve kura bakacağız. Ama her bir puanın etkisi çok büyük" değerlendirmesinde bulundu.

Mehmet Şimşek, mevcut enflasyonda faiz indirimine uygun bir ortamın oluşup oluşmadığına yönelik soru üzerine de prensip olarak bu konularda yorum yapmadığını belirtti. Şimşek, "Ben Merkez Bankasının yerinde olsam çekirdek enflasyon da çok önemli. Çekirdek enflasyon yüzde 7,7'den yüzde 7,1'e düşmüş. Dolayısıyla çekirdek enflasyonda iyileşme devam ediyor. Eğer beklentileri iyi yönetir, politika kredibilitesi güçlendirilebilirse önümüzdeki dönemde şartlara bakılabilir. Vatandaş sizi manşet enflasyon üzerinden değerlendiriyor. Para politikasının duruşu, kredibiliteyi pekiştirme noktasındaki hassasiyetlerin gözetilerek devam etmesi gerekecek. Prensip olarak Merkez Bankası ne yapmalı ne etmeli konusu, rasyonel bir ekonomik zeminde dış konjonktürü ve iç gelişmeleri esas itibarıyla fiyat istikrarının baz alıp karar vermesi gereken bir husustur" diye konuştu.

- "Türkiye, büyümede diğer gelişmekte olan ülkelerden iyi"

Maliye Bakanı Şimşek, 2014 büyüme rakamlarını da değerlendirerek, yılın başında 2014 için yüzde 4 büyüme öngördüklerini hatırlattı. Şimşek, şunları kaydetti:

"Biz yüzde 4 büyümenin gerçekçi olduğu kanısındaydık ve yüzde 4'ü rahat yakalardık. Ama Avrupa, 2014'te öngörülenden daha düşük büyüdü, bu bizim dışımızda bir durum. İkinci olarak karşımıza yeni jeopolitik riskler çıktı. Irak'ta DAEŞ olayı çıktı, Rusya'nın komşuları ile problemleri çıktı. Bu iki faktör yüzde 3,3'e, tarım da yüzde 3'ün bir miktar altına indirdi. Özü itibarıyla yıllık 2,9'luk büyümeyi kötü bir rakam olarak görmüyoruz. Türkiye ile aynı kategorideki ülkelere baktığımızda bunların bir kısmı Latin Amerika'da, bunların ortalama büyümesi yüzde 1 civarında. Avrupa'daki gelişmekte olan ülkelere baktığımızda bu ülkeler yüzde 2,5 civarında büyümüş. Asya'ya baktığımızda Çin ve Hindistan haricinde Asya'nın büyüme oranı yüzde 2,7. Türkiye, yüzde 2,9'luk büyüme ile Çin ve Hindistan hariç bütün gelişmekte olan ülkelerin ortalamasından daha fazla büyüdü. Biz uzun vadede Avrupa ile arayı kapatmaya çalışıyoruz. Yüzde 2,9 bizi tatmin etmiyor ama mevcut şartları dikkate almadan Türkiye ile ilgili yapılacak hiçbir analiz rasyonel ve doğru olmaz."

- "Büyüme 2015'te toparlanacak"

Mehmet Şimşek, son rakamlar ışığında bu yıla ilişkin ihracatın büyümeye katkısında bir azalma olup olmayacağına ilişkin soru üzerine ise ihracattaki düşüşün geçici olduğunu söyledi.

Son ihracat rakamı açıklandığında ihracatın hacmine baktığını belirten Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İhracatta parite etkisiyle bir düşüş var ama reel, hacim ve kilogram olarak ihracatta bir düşüş yok. Biz ihracatımızın önemli bir kısmını avro cinsinden Avrupa'ya, ithalatın önemli bir kısmını da dolar cinsinden yapıyoruz. Burada bizim yapacağımız çok fazla bir şey yok. Almanya, çok hızlı bir şekilde toparlanıyor, piyasa bunu gözden kaçırmasın. Almanya, doğu-batı birleşmesinden bu yana işsizliğini bu ay en düşük düzeye indirdi, bu Almanya'da iç talebin toparlanacağını belirtir. Bütün öncü göstergeler Avrupa'nın hızlı bir şekilde toparlanma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor. Bizim en büyük ticaret pazarımız toparlanacak. Ayrıca, Rusya bizim için önemli bir pazar, ümit ederiz buradaki sorun çözülür ancak İran'la ilgili gelişme olumlu. Hem petrol fiyatı itibarıyla hem de pazar itibarıyla.

Ortadoğu'da çalkantı hala devam ediyor fakat bu bölgede en azından DAEŞ'in yayılması durduruldu. Şimdi Irak'ta daha kapsayıcı bir yaklaşım var. Ben 2015 yılında büyümenin toparlanacağına inanıyorum. Yılın ilk yarısı zayıf başlayacak ama ben yılın ikinci yarısında ertelenen yatırım ve tüketim talebinin devreye girmesi, AB'deki toparlanma ve finansal koşulların geçen seneye göre elverişli olması ile Türkiye'nin bu sene öngörülen yüzde 4'lük büyümeyi yakalayacağını ve ikinci yarıdaki performansı ile aşacağını düşünüyorum."

aa

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.