Sezaryen doğum, batı illerinde yüzde 80’e ulaştı

Sezaryen doğum, batı illerinde yüzde 80’e ulaştı

Halen tıbbî olmayan nedenlerle yapılan sezaryen doğumların göreceli risk ve yararlarına dair güçlü kanıtlar yok.

Risk ve belirli gereklilikler oluştuğu zaman yapılması gereken bir ameliyat türüdür sezaryen doğum. Son yıllarda artan sezaryen oranları tüm dünyada endişeyle izleniyor. Türkiye’de son yapılan nüfus ve sağlık araştırması sonuçlarına göre sezaryen, doğu da yüzde 8 iken batı illerinde yüzde 80’lere varmış durumda.

Türkiye Jinekoloji ve Obsteristik Derneği tarafından açıklanan sezaryen raporuna göre, eldeki kanıtlar normal vajinal doğumun hem anne hem de bebek için, hem kısa hem de uzun vadede daha güvenli olduğuna işaret ediyor. Raporda yüksek olan sezaryen oranlarının ilk planda makul bir düzeye çekilmesinin doğru olduğu söyleniyor. Bu da Türkiye için ilk aşamada %35’ler civarı olarak belirtiliyor. Uzmanlar son yıllardaki sezaryen artışında ise tıbbi, yasal, psikososyal, sosyal ve maddi faktörlerin etkisinden söz ediyor. Bunun yanında sezaryen oranlarının ailenin eğitim durumu arttıkça artış göstermesi, batı bölgelerinde ve özel hastanelerde çok sık görülmesi yöntemin yalnızca zorunluluk durumunda uygulanmadığını gösteriyor. Özellikle anne ve hekim tercihi sonucu gerçekleşen sezaryen oranları giderek artıyor.

Fatih Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Melek Uzun, “Travma riskinin alınmaması, bebeğin daha güvende olacağı, annenin doğum yolunu uzun vadede koruyacağı gibi savlar öne sürülse de, çalışmalara göre anne ve bebek sağlığında sezaryen, normal doğum kadar olumlu değil.” diyor. Hekimin anneyi sezaryene yönlendirmesinin yanlış olduğunu dile getiren Uzun, “Anneye sezaryen ve normal doğum tüm ayrıntılarıyla anlatılmalı ve hekim normal doğum tarafında olmalıdır.” diye konuşuyor. Uzun, sezaryenin olması gereken durumları şöyle sıralıyor: Çok iri bebek, bebeğin oksijensiz kalması, kanamalar, bebeğin plasentasının doğum yolunu kapaması, annenin hastalıkları, gebelik zehirlenmeleri, anne çatısının darlığı, doğum yolundaki urlar, daha önce sezaryen olma ya da rahime yönelik ameliyat geçirmek.

SEZARYEN İLK EMZİRMEYİ GECİKTİRİYOR

Türk Jinekoloji ve Obsterik Derneği’nin raporuna göre sezaryenin olumsuz etkileri şöyle: İlk emzirmede gecikme, emzirme devam süresinde kısalma, patolojik kilo kaybı gibi sorunlar anne-bebek bağlanmasında problem oluşturuyor. Uterusa yapılan cerrahi girişim, sonraki gebelik ve doğumları olumsuz etkiliyor. Sezaryen oranları yaklaşık üç kat artmasına karşın, serebral felç oranlarında değişiklik yok. Zamansız sezaryene bağlı erken doğumda, bebekte solunum sorunları normal doğuma göre 39. haftada bile 2-2,5 kat daha fazla. Sezaryende bağırsak kolonizasyon değişiklikleri görülebiliyor. Tıbbi olmayan nedenlerle yapılan sezaryenlerin göreceli risk ve yararlarına dair güçlü kanıtlar yok. Oysa veriler normal doğumun anne ve bebek için, hem kısa hem de uzun vadede daha güvenli olduğunu gösteriyor.

Zaman

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.