Şerif Mardin Said Nursi ve Nurculuk çalıştı diye infaza konu oldu

Şerif Mardin Said Nursi ve Nurculuk çalıştı diye infaza konu oldu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay

Risale Haber-Haber Merkezi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Prof. Dr. Şerif Mardin'in salt Said Nursi ve Nurculuk çalışmış olması dolayısıyla bir yargıya, hatta infaza konu olduğunu söyledi.

Yeni Şafak'taki yazısında Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) 2016 yılı ödüllerinin 2 Şubat'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen bir törenle sahiplerine tevdi edildiğini hatırlatan Aktay, Prof. Dr. Şerif Mardin'e özel bir yer ayırdı.

MARDİN ASIL BÜYÜK KABAHATİNİ SAİD NURSİ İLE İŞLEDİ!

Prof. Dr. Şerif Mardin'e bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tevdi edilen ödülün sessiz sedasız geçiştirilecek türden olmadığına dikkat çeken Aktay, "Mardin, hiç kuşkusuz Türkiye'nin sosyal bilim geleneği içinde çok müstesna yere sahip bir isim. Sosyal bilim araştırmalarında ortaya koyduğu ciddi ve kendine göre hayli tutarlı yöntembilimi dolayısıyla bütün sosyal bilimciler arasında itiraz edilemez bir saygınlık ve yetkinlik ortaya koymuş, belli konularda çalışmaları vazgeçilmez ve göz ardı edilemez referanslar arasında olmuştur" dedi.

"Mardin asıl büyük kabahatini Said Nursi ve Nurculuk üzerine yapacağı bir çalışma dolayısıyla işlemiş olacaktı" diyen Aktay, bu nedenle afaroza uğradığını hatırlattı:

"Seksenli yıllarda Türkiye'de aslında değeri giderek anlaşılmaya başlanan Mardin bu çalışmayla sosyal bilim camiasında tam hak ettiği büyük kabule mazhar olacakken asıl büyük aforoza maruz kalır. Türkiye'de öyle veya böyle, beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, seversiniz veya sevmezsiniz bir sosyal gerçeklik haline gelmiş olan Nurculuk hareketini bir sosyal bilimci olarak göz ardı edemezsiniz. Batı sosyal bilim geleneğinde düşmanların zihniyet dünyası bile, ona karşı tedbir almak amacıyla da olsa en gerçekçi, en kapsamlı biçimde araştırılır, incelenir. 

İNFAZA KONU OLDU

"Mardin'in salt Said Nursi ve Nurculuk çalışmış olması dolayısıyla bir yargıya, hatta infaza konu olmuş olması Türk Sosyal bilim tarihinin önemli bir ukdesidir. Tam da bu yüzden defalarca gündeme geldiği halde, ve bildiğim kadarıyla başvuran kendisi de olmadığı halde, her seferinde TÜBA'ya üyeliği reddedilmiştir.

SAİD NURSİ'Yİ PARLATMIŞ!

"Dönemin TÜBA başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat kendi ret kararlarını savunurken, onun Said Nursi çalışmış olmasını değil, “Nursi'yi çalışması esnasında parlatmış olması veya onu yeterince eleştirmemiş olmasını” gerekçe olarak telaffuz etmişti. Tam özrü kabahatinden büyük bir açıklamaydı doğrusu. Yani beklenen şey onu eleştirmek hatta demonize etmekti ki, bir defa sosyal bilimcinin zihin haritasını veya düşüncelerini veya pratiğini ortaya koymaya çalıştığı birilerini eleştirmek, şeytanlaştırmak gibi bir misyonu yok. Zaten kendi kavramsallaştırma biçimiyle ortaya koyduğu portre muhtemelen sosyal bilimcinin kendi zihniyet dünyasına dair de bazı ipuçları ortaya koyar.

"O yüzden Mardin'in veya başka herhangi birinin Said Nursi incelerken ondan ne beklediği, ona nasıl bir anlam atfettiğini de ele verir ki, Mardin'in dünyasıyla Nursi'nin dünyası birbiriyle hiçbir zaman buluşamayacak iki dünya. Tam da bu durum Mardin'in Nursi'yi anlama çabasını çok değerli ve anlamlı kılmıştır.

SAİD NURSİ'NİN MARDİN TARAFINDAN PARLATILMAYA İHTİYACI YOKTU

"İkincisi Nursi'nin Mardin tarafından parlatılmaya ihtiyacı yoktu. Bir vaka olarak önümüzde birçok takipçisi bulunan, metinleriyle, öğretileri ve cemaatleşme pratiğiyle anlaşılmayı, yorumlanmayı, açıklanmayı bekleyen bir soru olarak duruyor Nursi. Buna lakayt kalmak sosyal bilim geleneğinin bir ayıbı olabilir ancak.

"Ben şahsen Mardin'in Nursi incelemesini bir sosyal bilim pratiği olarak çok değerli bulmakla birlikte o kadar da başarılı bulmam. Ama onun bizzat kendi çabası hakkındaki sınırlar konusuna da ayrı bir farkındalığı olduğunu gördükçe benim gözümde bir sosyal bilimci olarak saygınlığı daha da artmıştır.

"TÜBA tarafından üyeliği defalarca reddedilen Mardin'in bugün aynı TÜBA tarafından büyük ödüle layık görülmesi bence, öncelikle Mardin adına değil TÜBA adına önemli bir kazanımdır. Bunun için TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Acar ve ekibini tebrik ediyorum. Ödülün Cumhurbaşkanı tarafından tevdi edilmiş olması ise Mardin gibi bir değere ödenen gecikmiş bir vefa borcu olarak görülebilir.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.