Abdurrahman İRAZ

Abdurrahman İRAZ

Şecere tartışması

Önceki gün bir dostumla birlikte belediye otobüsündeydim, telefonum çaldı, arayan numarayı tanımıyordum.
 
“Efendim” diyerek açtım
"Alo Abdurrahman beyle görüşmek istiyordum ben Mehmet..."
"Buyrun ben Abdurrahman İraz’ım"
"Abdurrahman bey sizi tebrik etmek için aradım!"
"Hayırdır inşallah hangi konuda tebrik ediyorsunuz?"
"Prof. Ahmet Akgündüz'ün şecere ile ilgili tertiplediği toplantıda ona sorduğunuz soruyla onu mat ettiniz onun için sizi tebrik etmek istedim."
"Hangi konuda Akgündüz hocayı mat ettiğimi anlamadım?"
"Ahmet hoca Bediüzzaman'ın Kürt olmadığını Arap olduğunu söyledi ya..."

Bunun üzerine bu arkadaşla aramızdı 15 dakikalık bir sohbet-tartışma geçti şöyleki;
1) Akgündüz hocaya sorduğum sual eğer mat etme niyeti ile sorulmuş ise Akgündüz hoca bana tatmin edici ciddi ve uzun bir cevap vererek kendisi beni mat etmiştir. Peşinen bunu söyleyeyim.

2) ben orada bu soruyu sorarken beynimin arkasında kimseyi sıkıştırmak yoktu samimi olarak Ahmet hocanın hangi saikle bu çalışmaya başladığını öğrenmek istedim.

3) Akgündüz hocanın asla ve kat’a ağzından bu kelimeler çıkmadı. Yani “Bediüzzaman Kürt değil” ya da “Bediüzzaman Araptır” gibi kelimeler ağzından çıkmadığı gibi tam aksine “Bediüzzaman Kürtleşmiş bir seyittir ve Bediüzzaman'ın seyidliği onun Kürtlüğüne mani değildir” gibi biz Kürtlerin lehine iddialı cümleler kurmuştur. Hayatında ırkının ne olduğunu merak etmeyen, onunla gurur ve kompleks yapmayan ve ırkının ne olduğu  -tanıyanlarca bilindiği gibi- çok umurunda olmayan ben, ilk defa söylüyorum ben Araplaşmış Kürt asıllı biriyim. Ama altını çizerek söylüyorum çok umurumda değil. Zira kaba bir tabirle çingene olsam ne lazım gelir. Aslolan yanımda götüreceğim amelim değil mi? Amelin ırkı aslı cibilliyeti var mı?

Gelelim konumuza, yani Ahmet Akgündüz hocanın söylemediği gibi onu çağrıştıracak kelimeleri dahi kullanmadığı sözleri söylemiş gibi gösterme gayreti hüsn-ü niyetle izah edilebilir mi?

4) Bir de; Ayda yılda bir derse gelip Bediüzzaman'a minnet edenler varki evlere şenlik. Üstadın talebelerinden bir konuyu naklettiğiniz zaman hemen “risalelerde var mı kitapta yerini göster” derler ama kendileri işkenbe-i kübradan bol bol atıp bize inanın derler. Yani kendilerini Mehdinin komutanlarından daha muteber addederler. Maidetül Kur’an'da Üstadımızla ilgili hem seyitlik hem de mehdiyet ifadeleri var. Ve Üstadımız bunu Hüsnü Bayram ağabeyin önünüde kabul etmiş ve birgün bunun açıklanacağını, Hüsnü Bayram'ın buna şahit olacağını söylemiş. Bugün de Hüsnü Ağabey bunu açıklıyor. Üstadımızın mutlak vekili ve varisine “yalan” sözünü söyleyemeyenler, bin dereden su getirerek kendilerini yalancı duruma girdiklerini anlayamamaları ne acı!!!

5) O salonda onlarca Kürt, Çerkez, Laz vs. ırklardan insanlar vardı. Hiç bir itiraz gelmedi zira itirazlık bir konu gelişmedi. Fakat ne yazık ve çok yazıkki; bazı art niyetli insanların itirazını, kurgulu bilinçli olarak yapılan art niyetli itirazlara itimad edip –oyuna gelip- samimi bazı kardaşlar -Türk, Kürt farketmez- olur olmaz yerde sözün nereye varacağını bilmeden ulu-orta konuşmaları, ırkçı ve kötü niyetlilerin ekmeklerine yağ sürmektedir.

Ben Üstadımın hem seyid hem de şerif olması ile ancak şerefyab olurum. Az önce yukarıda söylediğim gibi Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ırkı ne olursa olsun ben hiç merak etmeden eserlerini büyük bir aşk ve iştiyakla okuyacağım. Ve inşallah Allah bu canı onun izinde giderken bu tenden ayırır. Fakat soyunun Resullullah'a (a.s.m) dayanmasından ancak mesrur olurum. Ve Rabbimin bana verdiği bu şeref için şükrederim.

Bir şey daha kaldı ve bu çok önemlidir. İlk defa burada ifşa edeceğim.
Ben yıllarca üstadın bir talebesi için Kürtçü diyen bir jenerasyondan geliyorum. Üstadımın o talebesi bile (onu her türlü ırkçılıktan tenzih ve tebriye ederim) Ahmet Akgündüz hocayı tebrik etti ve bu şecereyi hak ve müstakim kabul etti. Kezalik Doğu ve Güneydoğulu kardeşlerimizin böyle bir dertleri hiç olmamıştır. Ben Batman'da büyüyen bir Mardinliyim, benim memleketimde hatta -ortayı karıştıran art düşünceli kişileri saymasak- Diyarbakır ve diğer Kürt illerinin hiç birinde böyle yapay bir problem yoktur. Problem Kürt olsun Türk olsun farketmez ırkçı art niyetlilerin kafasındadır.

NOT: Yazıda ısrarla art niyetli kişilerin varlığını vurguluyorum. Evet öyleleri var ben tanıyorum, konuştum, tartıştım.

SAADET VE MUHABBETLE kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
13 Yorum