Saraybosna'da 400 yıllık aşure geleneği

Saraybosna'da 400 yıllık aşure geleneği

Aşure Günü, Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

Aşure pişirme geleneği, Saraybosna'da Osmanlı döneminde inşa edilen  Hacı Sinan Tekkesi'nde Boşnaklar tarafından yaklaşık 400 yıldır sürdürülüyor. Dev  kazanlarda aşure yapmanın gelenek haline geldiği tarihi tekkede geçmiş yıllarda  olduğu gibi bu yıl da aşure pişirildi.
 
Tekkenin postnişini Sead Halilagiç, tekkede aşure pişirme geleneğinin tekkenin inşa edildiği 1640 yılından bu yana  sürdüğünü anlattı.
 
Asırlardır insanların, imkanların değiştiğini ancak aşure pişirme  geleneğinin bunca zamandır sürdürüldüğünü aktaran Halilagiç, bu güzel geleneği  gelecek nesillere de bırakmayı amaçladıklarını ifade etti.
 
Aşure pişirme geleneğinin Bosna Hersek'te nesilden nesile geçen bir  gelenek olduğunu belirten Halilagiç,  "Aşure pişirme geleneği Bosna Hersek'te  asırlardır hep varolmuştur. Zamanın getirdiği şartlar doğrultusunda kimi zaman  sadece evlerde, kimi zaman az miktarda pişirilmiş ancak gelenek her zaman  sürdürülmüştür" diye konuştu.
 
Halilagiç, aşurenin tekkede pişirildikten sonra tanıdıklara ve  komşulara dağıtıldığını söyledi.
 
Hacı Sinan Tekkesi'nde 15 yıldır aralıksız olarak aşure pişiren Mensur  Serdareviç de bu geleneği babasından emanet aldığını belirtti.
 
Aşure pişirmenin "inceliklerini" anlatan Serdareviç, aşurenin içine 7  ila 77 çeşit malzeme konulabileceğini ancak aşurenin içine konulacak malzeme  çeşidinin "tek sayı olmasına" dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
 
Saraybosna'da 400 yıllık aşure geleneği
 
Evlerde aşure geleneği
 
Aşure pişirme geleneği, tarihi Hacı Sinan Tekkesi'nin yanı sıra Bosna  Hersek'teki birçok evde de yaşatılıyor.
 
Saraybosna'nın en eski mahallelerinden Vrbanyuşa'da ikamet eden  Makbula Muteveliç, aşure pişirme geleneğini yaşatmaya devam eden  Saraybosnalılar'dan. Aşure pişirme geleneğini annesinden ve kaynanasından  devraldığını anlatan Muteveliç, bu geleneği kızlarının ve gelinlerinin  sürdüreceğine inandığını söyledi.
 
Aşureye isteğe bağlı olarak meyve ve sebzelerin katılabileceğini ifade  eden Muteveliç, fasulye ve mısır gibi malzemelerin daha uzun süre kaynamaları  gerektiğini, bu nedenle bu malzemelerin diğerlerine oranla daha uzun süre  kaynaması gerektiğini ifade etti.
 
Saraybosna'da 400 yıllık aşure geleneği
 
Muteveliç, aşureye katılan her sebze ve meyvenin "dağılmayacak kadar  kaynaması" gerektiğini belirterek, aşurenin ne çok koyu ne de çok sulu olması  gerektiğini aktardı.
 
İsteğe bağlı olarak aşurenin içinde karanfil, tarçın, kuru erik, kuru  incir, armut, elma, üzün, ahududu, çilek, böğürtlen, badem, ceviz, leblebi,  pirinç, kahve çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği de eklenebileceğini anlatan  Muteveliç, aşurenin tatlı olması gerektiğine ve içine kesinlikle et  konulamayacağına dikkati çekti.
 
Muteveliç, aşureyi pişirdikten sonra kaselere koyarak, komşularına  dağıttıklarını ve bu özel günü onlarla paylaştıklarını ifade etti.
 
AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.