Suriye'de, başta çocuklar olmak üzere kadın, yaşlı ve hastaların hayata tutunabilmeleri için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk Kızılayı, HAK-İŞ, Diyanet Vakfı, Rabia Platformu, Memur-Sen ve Anadolu Ajansı ile İnsani Yardım Platformu çatısı altında toplanan çok sayıda yardım kuruluşu, vakıf, dernek ve meslek örgütünün katılımıyla başlatıldığı 22 Ocak'tan itibaren hem Suriye'de hem de Türkiye'de kalan Suriyelilere 300 tır insani yardım malzemesi gönderilen kampanya, 1000 tıra doğru yol alıyor.

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri ve İnsani Yardım Platformu Koordinatörü Ali Kurt,  kampanyanın büyük ilgi gördüğünü belirterek, destekte bulunanlara teşekkür etti.

İnsani yardım kuruluşlarının sahada ciddi anlamda çalıştıklarını ifade eden Kurt, "Gerek Türkiye'deki Suriyeli misafirlerimize, gerekse Suriye'de kalan, çok daha zor durumda olanlara ciddi anlamda yardımlar ulaştırılıyor. Problemin büyüklüğü, yardımların daha nitelikli ve sürdürülebilir olmasını gerekli kılıyor. Suriye'de desteğe muhtaç durumda 6,5 milyon insan var. Kış şartlarından dolayı barınma ihtiyacı, kışlık giyim ihtiyaçları toplanıyor" diye konuştu.

"Açlık ciddi sorun"

Isınmayla ilgili soba, yakıt malzemesi gibi ürün ve elektrik gereksinimi için jeneratör gibi malzemelere ciddi ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kurt, açlığın ise bütün problemlerin başında geldiğini, bebek ve çocuk ölümleri nedeniyle bunlara yönelik takviye gıdaların önemli olduğuna dikkati çekti.

Kurt, ilk yardım çantalarına da çok ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Hem savaş şartlarında hem de kış ve açlıkla mücadele eden insanlar var. Bu ihtiyaç listeleri tek tek belirlendi. İnsani yardım kuruluşlarımız, gönüllülerine bu talep listelerini iletiyorlar" dedi.

Gerek yardım malzemeleri gerekse nakdi yardım boyutunda destek sağlamaya devam ettiklerini ifade eden Kurt, bütün yardım kuruluşlarının banka hesap ve SMS numaralarının ilan edildiğini söyledi.

Kurt, ayni yardımın yanı sıra nakdi yardımın da yapabildiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Kampanyanın sürdürülebilir olmasına dikkati çekiyoruz. Çünkü ihtiyaç bitmiyor. Suriye'deki bu sıkıntı bitmedikçe, insanların ihtiyacı devam ediyor. Bu bizim için de bir imtihandır. Bazen insanlar yoklukla bazen de varlıkla imtihan edilir. Bu eksende bu sınavı inşallah el birliğiyle, yüzümüzün akıyla veririz. Bu yardımlar hiç değilse kış süresince, ağır şartlarda olanca hızıyla devam eder. Kampanyadan bu yana 300 tırdan fazla malzemeyi geçtik. Tahminimiz 1000 tırı da geçecek. İhtiyaç çok fazla olduğu için yapılan yardımların yine de yetersiz kaldığını üzülerek gözlemliyoruz. Gücümüzün yettiği kadar, bu yaraya merhem olmaya çalışıyoruz."

"Uluslararası çevreleri duyarlı olmaya davet ediyoruz"

Kurt, insanlık onurunun çiğnendiği bu ortamda batı dünyasının karşı karşıya olduğu bu duyarsızlığa ve vurdumduymazlığa da sitem ettiklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Uluslararası toplum çok nitelikli destek sağlamalıydı. Savaşı durduramayan bu etkili çevreler, hiç değilse insani yardımının niteliğini ve kalitesini artırabilmeliydi. Ama göstermelik, şov niteliğinde yapılan çok cüzi yardımların dışında, maalesef o çok güçlü, sürekli insanlık dersi vermeye çalışan bu çevrelerin insanlık boyutuna ne kadar duyarsız ve çifte standarda sahip olduklarını üzülerek görüyoruz. Uluslararası çevreleri duyarlı olmaya davet ediyoruz. Mazlumun dini, ırkı, milliyeti, cinsiyeti sorulmaz. Mazlum insandır. Burada çiğnenen insanlık onurudur. Bu onura insanlığın sahip çıkmasını bekliyoruz."

Kampanyanın uluslararası alanda da çok büyük yankısının olduğunu ifade eden Kurt, 40 ülkede bu konuda irade ortaya konulduğunu, İslam dünyasının birçok yerinde, kendileri yardıma muhtaç olan insanların Suriye'deki kardeşlerine destek olmak adına büyük fedakarlıklarda bulunduğunu anlattı.

AA