Said Nursi’yi 7 defa İstanbul’a götüren nedenler

Said Nursi’yi 7 defa İstanbul’a götüren nedenler

Bediüzzaman Hazretlerinin İstanbul’daki faaliyetlerine dair ayrıntılı bilgiler

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Abdulkadir Menek’in kaleme aldığı “Bediüzzaman Said Nursi-İstanbul Hayatı”nın 3. Baskısı, yeni bir kapak, yeni bir düzenleme, bazı düzeltmeler ve eklemelerle yeniden yayınlandı. Kitapta Bediüzzaman Hazretlerinin İstanbul’daki faaliyetlerine dair ayrıntılı bilgiler yer alıyor

Menek, eser ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:

7 SEFER İSTANBUL’A GİTTİ 9 YIL KALDI

Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatında da İstanbul’un çok ayrı bir yeri ve önemi vardır. Seksen iki yıllık uzun ve bereketli ömrünün farklı dönemlerinde yedi sefer İstanbul’a giden ve burada toplam olarak dokuz yıldan fazla bir süre ile yaşayan Bediüzzaman, bu dünya güzeli şehirde ölümsüz ve kalıcı izler bırakmıştır.

1907 yılının sonlarında ilk kez geldiği İstanbul’da çok büyük badireler atlatmış ve fırtınalı bir hayat yaşamıştır. Eski Said’in en hareketli ve en mücadeleci yaşantısı İstanbul’da geçmiştir. Osmanlı Devleti’nin büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığı bu yıllarda, geçiş döneminin selametle ve hasarsız bir şekilde atlatılması için büyük gayret göstermiş ve müteaddit kere yetkilileri ikaz etmiştir. Bu sırada yanlış anlaşılma ve bazı yetkililerin Ondan kurtulmak istemeleri sonucu yolu hapishane ve tımarhaneden geçmiş, fakat kendi ifadesiyle bu her ‘’iki mekteb-i musibetten’’ de diplomasını başarılı bir şekilde almıştır.

saidnursi_istanbul.jpgBÜYÜK MAKSADININ PEŞİNİ ASLA BIRAKMAMIŞTIR

Van’da din ve fen ilimlerinin birlikte okutulacağı, çağdaş bir Üniversite anlamını taşıyan bir Medresetüzzehra’nın kurulması için İstanbul’a giden Bediüzzaman, bu büyük maksadının peşini asla bırakmamıştır. Hayatının sonuna kadar Arapça, Türkçe ve Kürtçe dilleri ile eğitim yapacak, birlik ve beraberliği temin etmede büyük bir görev üstlenecek bu projenin takipçisi olmuştur. Bugün gelinen noktada bu önemli projeye olan ihtiyaç, bunca değişim içinde kendini daha belirgin bir şekilde göstermeye devan etmektedir.

1911 yılının Haziran ayında İstanbul’a ikinci seyahatini gerçekleştiren Said Nursi Hazretleri, Kürt vilayetlerini temsilen Sultan Reşad’ın Rumeli gezisine katılmış, Selanik ve Üsküp’te çok büyük bir alaka ve muhabbet ile karşılanmıştır.

İSTANBUL’UN İŞGALİNE KARŞI DİRENİŞ

Rusya’da iki buçuk sene süren esaretten firar ile İstanbul’a geldiği 1918 yılında, kendini bambaşka bir mücadele ve gayretin içinde bulmuştur. İstanbul’un İngilizler tarafından işgal edilmesine şiddetle karşı çıkmış ve yazdığı Hutuvat-ı Sitte eserini bastırarak bedava dağıtmış, halkın arasında kuvvetli bir ümidin ve direniş ruhunun uyanmasına vesile olmuştur.

Bu arada ‘’Ordu-yu Hümayun’un’’ adayı olarak en yüksek dini istişare kurulu olan ‘’Dar-ül Hikmet-il İslamiye’ye’’ üye olarak seçilmiş ve bu kurum çatısı altında çok önemli çalışmalar yapmıştır. Şeyhülislam’ın ‘’Kuva-yı Milliye’’ hareketini isyan olarak niteleyen fetvasına karşı çıkmış ve mukabil bir fetva yayınlayarak Anadolu hareketinin ‘’cihad’’ olduğunu ifade etmiştir.

YEŞİLAY CEMİYETİNİ KURDULAR

İstanbul’u işgal eden İngilizler, ülkelerinden gemilerle alkollü içkiler getirerek İstanbul halkına ve özellikle gençlere bedava olarak dağıtmış ve böylece bu menhus illetin Müslümanlar arasında yayılması için çok özel ve sinsi bir gayretin içine girmişlerdir. Bu dehşetli planı akim bırakmak için aralarında Bediüzzaman Hazretlerinin de bulunduğu bir grup din ve ilim adamı tarafından ‘’Yeşilay’’ Cemiyeti kurulmuş ve böylece bu kötü alışkanlığa karşı mücadele edilmiştir.

SÜRGÜNE GİDERKEN DE YOLU İSTANBUL’DAN GEÇTİ

Bediüzzaman Hazretlerinin yolu, vatan topraklarına sürgüne gönderildiği günlerde de İstanbul’dan geçmiş ve 1926 yılının Nisan ayında getirildiği bu şehirde yirmi gün kadar kaldıktan sonra gemi ile İzmir ve Antalya’ya gönderilmiş, buradan da Burdur’a gönderilerek kesintisiz olarak yirmi beş yıl kadar sürecek sürgün hayatı başlamıştır.

26 YIL ARADAN SONRA İSTANBUL

1952 yılında Gençlik Rehberi mahkemesi için yirmi altı yıl aradan sonra yeniden İstanbul’a giden Bediüzzaman, 1953 yılında yeniden bir mahkeme için bu şehre gelmiş ve kısa süreler ile burada ikamet etmiştir. 1959 yılının son gününde veda mahiyetinde bir ziyaret ile İstanbul’a giden Bediüzzaman, burada dostları ve talebeleri ile görüştükten sonra, bir gece kaldığı İstanbul’da ayrılarak Ankara’ya doğru hareket etmiştir.

AYASOFYA GAYRETLERİ

Said Nursi’nin, İstanbul’un fethinin ve ‘’İslambol’’ olmasının bir sembolü olarak kabul edilen Ayasofya’nın yeniden cami olması için gösterdiği gayret ve bu konuya verdiği önem, dikkat çeken konulardan biridir. 1950 yılından itibaren demokratik düzenin işlemeye başlaması ile birlikte, hükümet erkânıyla hemen hemen bütün münasebetlerinde, bu konuya işaret etmekte ve yeniden mukaddes vazifesine döndürülmesini tavsiye etmektedir.

Bu konu bugün de aynı önemini korumakta ve Ayasofya yeniden cami olarak hizmet edeceği günlerin hasretini yaşamaktadır. Hamiyetperver yöneticilerin bu konuya el atmasını ve bu hasreti dindirmelerini bekliyoruz. Bunu başaracak yöneticilerin, bu vesile ile büyük bir şeref ve manevi kıymet kazanacaklarını da özellikle ifade etmek istiyoruz.

“BEDİÜZZAMAN VE İSTANBUL” MÜNASEBETLERİ DAHA ÇOK KONUŞULMALI

Eski Said’in yeni Said’e dönüşüm sürecini ve sancılarını burada yaşadığı, çok kalıcı ve derin izler bıraktığı İstanbul, Avrupa ve Asya’nın birleştiği bir noktada bulunması hasebiyle de, manevi bir köprü vazifesi yapacağı günleri beklemektedir. Biz bu çalışmamızda, Said Nursi’nin İstanbul’daki hayatını, bu şehirle olan münasebet ve alakasını, nazarlarınıza sunmaya çalıştık. Bu konu ile ilgili daha birçok çalışma yapılmalı, “Bediüzzaman ve İstanbul” münasebetleri daha çok konuşulmalıdır.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.