Said Nursi’nin bindiği araba suyun içinde kalmıştı

Said Nursi’nin bindiği araba suyun içinde kalmıştı

Ispar­ta’dan ge­len çayın suyu ora­yı oy­muş. Üs­tü buz, al­tı su, zemheri de...

Risale Haber-Haber Merkezi

En zorlu yıllarda, Risale-i Nur eserlerini bin kalemle elle yazarak, bütün Anadolu’ya neşreden Isparta’nın Sav köyü; bu vatan insanını dinsiz imansız yapmak isteyenlerin planlarını altüst ederek, bir ülkenin kaderini değiştirmişti. O yılların kahramanlarından birisi de merhum Savlı Hasan Kurt ağabeyimizdir.

Ömer Özcan’ın Ağabeyler Anlatıyor-1 kitabından naklen Hasan Kurt Ağabey anlatıyor:

Bir gün üç ar­ka­daş, Sav köyünden Isparta’ya Üs­tad Bediüzzaman Said Nursi’ye gi­di­yo­ruz. Deh­şet­li bir so­ğuk var. Hem de odun sat­ma­ya gi­di­yo­ruz o ar­ka­daş­lar­la... Bak­tık Üs­tad bu­ra­ya, Sav’a ge­li­yor­muş. 1959’da oluyor bu ha­di­se. (Isparta, Sav köyü arası on kilometredir. Ö. Özcan)

DERENİN SUYU ÜS­TAD’IN AYAK­LA­RI­NA GE­LE­CEK ŞE­KİL­DE YÜK­SEL­MİŞTİ

Ve­da­laş­ma­ya, he­lâl­leş­me­ye ge­li­yor­muş Üstad bi­zim­le. Hüsnü Bay­ram kar­de­şi­miz de şo­fö­rü… Hüsnü daha ev­vel hiç Sav’a gel­me­miş, yo­lu bil­mi­yor; yu­ka­rı­dan sal­mış arabayı, sü­rat­le ge­li­yor. Ispar­ta’dan ge­len çayın suyu ora­yı oy­muş. Üs­tü buz, al­tı su, zemheri de... Ara­ba hız­la ge­lin­ce ön te­kerle­ği o çu­ku­ra otur­muş. Otu­run­ca ge­len su­yu da kes­miş. Su baş­la­mış bi­rik­me­ye. Çı­kıp çalış­tı­ra­ma­mış­lar da tak­si­yi. Ça­lış­tı­ra­ma­yın­ca su ne­re­dey­se Üs­tad’ın ayak­la­rı­na ge­le­cek şe­kil­de yük­sel­miş. Biz uzak­tan Üs­tad’ın tak­si­si­ni gör­dük. Zü­be­yir Ağabey: “Ye­ti­şin kar­deş­ler! Üs­tad’ımız içeri­de du­ru­yor, biz bu­ra­da kal­dık…” de­di.

“ÖN TE­KER­LE­Ğİ KAL­DI­RIN” DE­Dİ HÜSNÜ KAR­DEŞ

Bak­tık, çök­müş ara­ba, su da bi­rik­miş, ça­mur diz bo­yu... Paça­la­rı kol­la­rı sı­va­dık, su­ya gir­dik. “Ön te­ker­le­ği kal­dı­rın” de­di Hüsnü kar­deş. Tu­tup kal­dı­rın­ca tak­si çık­tı ge­ri­ye. Üs­tad öy­le se­vin­di, öy­le se­vin­di ki; “Kah­ra­man Sav­lı­lar! Ben ne­re­de sı­kın­tı çek­sem im­da­dı­ma ko­şuyor­su­nuz, mad­dî ma­ne­vî be­nim ağır­lık­la­rı­mı siz çe­ki­yor­su­nuz. Siz gel­me­sey­di­niz bu­ra­da soğuk­ta ka­la­cak­tık!” di­ye epey bir dua et­ti.

ÜSTAD BİZE BÜ­TÜN SAV HAL­KIY­LA HE­LÂL­LEŞ­ME VEKÂLETİ VERDİ

Sonra Üstad: “Sav’a çok hiz­me­ti­niz geç­ti, çok mem­nu­num. Ba­na hak­kı­nız geç­ti, be­nim vâ­dem yak­laştı, si­zin­le ve­da­laş­ma­ya va­rı­yordum; siz ba­na ve­kil­lik ya­pın, bü­tün Sav hal­kıy­la he­lâl­leş­me­ye… Be­nim se­lâ­mı­mı söy­le­yin, ben on­la­ra hak­kı­mı he­lâl edi­yo­rum, on­lar da ba­na hak­la­rı­nı he­lâl et­sin­ler.” Üs­tad bi­ze bu şe­kil­de selam ema­net et­ti, biz de o va­zi­fe­yi yap­tık el­ham­dü­lil­lah...

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum