Said Nursi’nin 1960 yılındaki 28 Şubat’ı

Said Nursi’nin 1960 yılındaki 28 Şubat’ı

28 Şubat mimlenmiş bir gün. Biraz maziye, çok değil 50 sene önceki 28 Şubat’a kadar uzandık

Risale Haber-Haber Merkezi

BEDİÜZZAMAN’IN SON 60 GÜNÜ

28 Şubat mimlenmiş bir gün. Masum insanlara, özellikle de dindar insanlara haksız yere zulümlerin yapılmaya başlandığı kara bir gün. Biraz maziye, çok değil 50 sene önceki 28 Şubat’a kadar uzandık. Bediüzzaman’ın 1960 yılının 28 Şubat’ından da baskıdan nasipsiz kalmamış olduğunu gördük. Vatan Gazetesinden okuyalım:

gazetee.jpg“Nurcu Said’in evi kordon altında”

“Nurcu başı, kaymakamlara gönderdiği mektubunda ‘İntikam alabilirim’ diyor.

“Özel muhabirimizden

“İzmir 27 – İsparta’daki karargâhı polis kordonu altına alınan ve dışarı çıkmasına hükümetin direktifi ile emniyet mensupları tarafından müsaade olunmayan Şeyh Saidi Nursi’nin bir süreden beri bahsedilmeyen ismini umumi efkâra duyurmak için yeni bir taktiğe başvurulmuştur.
 
“Bizzat Saidi Nursi tarafından bütün kaymakamlıklara gönderilmiş olan ve teksir makinesi ile çoğaltılan Nurcubaşının kaleme aldığı işbu mektubun bazı ileri gelen Nurculara da postalandığı öğrenilmiştir.

“Üstad diyor ki”başlığını taşıyan bu arada eski yazılarla da aynı cümlenin en üstte yer aldığı matbu mektubun muhtelif pasajları arasında eski yazı ile çeşitli ayetler de bulunmaktadır. Kıyafetini tenkid edenlere karşı şiddetle hücum eden Saidi Kürdi muhtelif mahkemelere girip beraet ettiğini bildirmekte bu arada 5 jandarma tarafından bir dağ başında önü kesilerek başındaki serpuş ve üzerindeki acaip kıyafetinden dolayı karakola götürülmek istendiğini tenkitle DP milletvekillerinin methiyelerini yapmaktadır. Mektubun sonunda daha ziyade CHP’yi hedef tutan Şeyh Saidi Nursi şu tehditkâr ifadeyi kullanmaktadır:

“Bir gün de 28 senelik zalim düşmanlarımdan intikamımı alabilirim. Onun içindir ki asayişi masumların hatırı için muhafaza yolunda haysiyetimi, şerefimi tahkir edenlere karşı müdafaa etmiyor ve diyorum ki, ben değil dünyevi hayatı, lazım olan ahiret hayatımı da milleti İslamiye hesabına feda edeceğim. İmza: Saidi Nursi”

“İki buçuk sayfa halindeki bu mektup, kaymakamlıklar tarafından derhal emniyet makamlarına tevdi edilmiştir.

“Saidi Nursi’nin even çıkmasına izin verilmemesi üzerine Nurcubaşı Başbakan, İçişleri Bakanı ve bazı milletvekillerine birer yıldırım telgrafı çekerek kendisinin sürgün, mahkûm, mevkuf ve emniyet nezareti altında bulunmadığını anayasanın vatandaşlara bahşettiği haklarda faydalandırmasını talep etmiştir.”

Daha önce de buna benzer haberleri Son Posta ve Akşam gazetelerinin 21 Şubat 1960 günlü nüshalarından okumuştuk. 50 yıl önce bugün üstelik Ramazan-ı Şerifin ilk günü. Hiçbir suçu olmayan Bediüzzaman’ın vatandaşlık haklarının kısıtlı olduğu buruk bir gün.