Rasim Ozan KÜTAHYALI

Rasim Ozan KÜTAHYALI

Said Nursi ve evrensel tahayyül

2010 yılının 23 Martı Said Nursi’nin vefatının 50. yılıydı... Bu vesileyle yazdığım yazıda aynen şöyle demiştim; “Said Nursi’nin hayatı başlı başına çok etkileyici aslında. Bir sinema filmi için bundan daha elverişli bir hayat hikâyesi olamaz herhalde. İyi bir yönetmenin elinde unutulmayacak bir film olabilecek bir gelişim çizgisi var Nursi’nin hayatının...”

Beyaz sinema ekolünün 90’ların başında parlayan sonradan geri çekilen ismi Mehmet Tanrısever, Said Nursi’nin tüm hayatını değil ama bu hayatın önemli bir bölümünü kapsayan bir film yaptı: “Hür Adam.”
 
Hafta içi bu filmi seyrettim... Bu ülkenin dindarlarının özgürce kendilerini ifade edebildikleri filmler yapabilmeleri başlı başına önemli bence. Bundan 10 yıl önce Atatürk ile Said Nursi arasında geçen böylesine bir diyalog beyazperdeye aksettirilemezdi... Filmin 20 dakika kadarı da Said Nursi’nin anadili olan Kürt dilinde çekilmiş. 10 yıl önce bu da mümkün değildi... Böyle bir film yapılsa bile Hürriyet gazetesi başta olmak üzere merkez medya öyle bir psikolojik operasyona girişirdi ki, bu filmi oynatmaya hiçbir sinema salonu cesaret edemezdi... Hem Kürtçe konuşulan hem Atatürk’ü eleştiren hem de İslam düşüncesi ve maneviyatını sonuna kadar savunan bir film... Üçü birarada... Eski Türkiye’de “müebbet hapse” kadar yargılanabilecek “suç’lar bileşkesi âdeta...

Filmin yapımcı-yönetmeni bir de bunun üstüne Bediüzzaman’ın Zülfikar Risalesi nedeniyle Şubat 1951’de Vatikan’dan teşekkür mektubu alışını ve Nisan 1953’te Rum Ortodoks Kilisesi Patriği’ni ziyaret edişini filme ekleseydi bir “dördüncü suç”u da işlemiş olacaktı. Çünkü Said Nursi gayrimüslimlerin hakları için de mücadele eden ve bunu “İslam’ın emri” olarak gören bir adamdı...
Said Nursi milliyetçilik/kavmiyetçilik nifakına karşı sadece “Türk-Kürt kardeşliği” önermiyordu. Aynı zamanda dinler ve kültürler arası diyaloga ve ortak evrensel değerlerin beraberce yaratılmasına çok önem veren bir mütefekkirdi... Kelimenin tam anlamıyla evrensel bir tasavvura, enternasyonalist bir tahayyüle sahip bir mütefekkirdi Said Nursi. “İçe kapanmacı” zihniyeti her zaman dışlayan, her hâl ve şartta daha fazla “dışa açılma”yı önemseyen bir âlimdi... Tanrısever keşke Zülfikar Risalesi’nden alıntılarla dolu bir sahne de çekseydî ve bağlamına uygun olarak senaryoya ekleseydi...

Said Nursi Arjantinli bir Katolik’e de, Amerikalı bir Protestan’a da, Rus bir Ortodoks’a da, İranlı bir Şii’ye de, İsrailli bir Yahudi’ye de, Burmalı bir Budist’e de, Bombaylı bir Hindu’ya da, Çinli bir Taoist’e de, Japon bir Şintoist’e de, Kongolu bir Animist’e de hitap eden bir mütefekkirdi... Kapalı devre muhatapları olan, “Türkiye içinde konvertibilite sahibi” düşünürlerden değildi Said Nursi...
Bu film maalesef Bediüzzaman’ın bu evrensel/enternasyonal yönünü biraz gözardı etmiş...
Tanrısever’in filminde “enternasyonal” olan şey Said Nursi’yi öldürmek isteyen “kötülük odakları”... Hepsi “ecnebi” olan ama aralarında Türkçe konuşan bu “kötülük odakları” üs olarak da İstanbul Erkek Lisesi’nin müdür yardımcısının odasını seçmiş!! Bu “kötülük odakları” ölmeden önce İslam’ı övdüğü için Mustafa Kemal’e de kızıyor...

Zaten filme göre Said Nursi’ye yaşatılan bütün zulümleri İstanbul Erkek Lisesi’nin müdür yardımcısının odasını kullanan İngiliz tipli ama aralarında şakır şakır Türkçe konuşan “kötülük odakları” yapmış... Kemalistler “iradesiz ve güçsüz” zavallılar. Nisan 1935 Eskişehir hapsi, Mart 1936 Kastamonu sürgünü, Ekim 1943 Denizli hapsi. Ocak 1948 Afyon hapsi, Emirdağ günleri... Hepsi “kötülük odakları”nın işi. Kemalist rejim figüran... Bir ara anlaşılmaz şekilde Nursi’nin ABD’yi öven sözlerini bir talebesi okuyor filmde... Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diyeceğiz ama demeyelim... Tanrısever bu filmi çekerken hem çok özenmiş hem de çok ıstırap çekmiş, ne olursa olsun kendisi bir yol açtı... Bundan sonra daha esaslı Said Nursi filmleri de gelmelidir...
(...)
Mary Weld’in yazdığı mükemmel Said Nursi biyografisi (İslam in Modern Turkey: An Intellectual Biography of Said Nursi) baz alınarak yapılacak enternasyonal ve evrensel bir Said Nursi filmi de en kısa zamanda çekilir inşallah...

Taraf
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum